Muhabir- Berkay Erden / Son zamanlarda turizmdeki olumsuz gidişatın medyaya yansıması üzerine CHP tarafından meclise sunulan soru önergesine Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici ve İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar’dan tam destek geldi. Vatandaşın Türkiye’deki fahiş fiyatlar ve yanlış politikalar ile Yunan adalarına gittiğini dile getiren İzmir Milletvekilleri bu gidişatın ekonomik olarak da olumsuz sonuçlara neden olacağını belirtti.
Soru önergesine desteğini sunmak için ilk kürsüye gelen isim olan Mustafa Bilici geçim derdine düşen vatandaşın turizme ilgisini kaybettiğini söylediği konuşmasında; “Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi önergesi üzerinde Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, ülkemiz coğrafi yapısı itibarıyla birçok ülkeye nasip olmayan farklılıklar ve güzellikler içermektedir. Dört mevsimin belirgin bir şekilde yaşandığı ülkemiz hem yaz hem de kış turizmi için elverişli bir ülkeye pozisyonundadır. Ülkemizin yedi coğrafi bölgesi de farklı turizm imkânlarına sahip olmakla birlikte, bu imkânların ne kadar kullanıldığı yıllardır kamuoyunda tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Değerli arkadaşlar, turist olmadan turizm olmaz. Bugün ülkemizin en büyük sorunu olan geçim derdi vatandaşlarımızın iç turizme olan ilgilerinin kaybolmasıyla sonuçlanmıştır. Turizm bölgelerinde uygulanan yabancı turist odaklı politikalar vatandaşlarımızın kendi ülkelerinde serbestçe dolaşmasının önüne geçmiş, birçok vatandaşımız ata yurtlarında aileleriyle, dostlarıyla tatil yapamaz duruma gelmişlerdir” şeklinde ifadelerde bulundu.
Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada Bilici, turizm sektöründe uygulanan ücretlerin diğer sektörlerde yaşanan maaliyet artışlarıyla açıklanamayacak düzeyde olmasının yabancı turisti de kaçırdığını belirterek; “Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve bu krizin doğurduğu maliyet artışları turizm bölgelerimizdeki fiyat algısını yok etmiş, bırakın yerli turisti eskiden tatil olarak ilk sırada Türkiye'yi tercih eden yabancı turisti dahi artık ilk sırada Türkiye'yi tercih etmez duruma getirmiştir. Bu durumun başlıca sebeplerinin gıda, enerji ve tekstil gibi birçok sektörde yaşanan maliyet artışları olduğu apaçık ortadadır. Fakat maliyet artışlarının katbekat üzerinde seyreden turizm ücretleri yalnızca bu maliyet artışlarıyla açıklanamaz duruma gelmiştir. Sosyal medyaya ve basına yansıyan adisyon fişleri, konaklama bedelleri ve hatta otopark ücretleri göstermektedir ki birtakım gruplar yüksek enflasyonu bahane ederek turizm bölgelerindeki fiyat algısını kırmış, bu gruplarca sunulan mal ve hizmetler için fahiş bedeller belirlenmiştir” dedi.
Döviz kuruna rağmen Yunanistan daha ucuzTurizm sektöründe hakim olan fahiş fiyatlamanın yerli turisti de yurt dışına kaçırdığını ifade eden Gelecek Partisi İzmir Milletvekili konuşmasını şu sözler ile noktaladı; “Turizm noktasında atılması gereken ilk adım şüphesiz ki fahiş fiyatlarla mücadele edilmesi gerekliliğidir. Bugün, kendi vatandaşlarımız, 1 euro 36 lira olmasına rağmen Yunanistan’da tatil yapmanın çok daha ucuz olduğunu söylüyorsa, iktidardan muhalefetine, turizmcisinden esnafına, hepimizin başımızı önümüze eğip düşünmemiz gerektiğini düşünmekteyim. Aksi hâlde, ekonomimizde büyük öneme sahip olan turizm gelirlerimiz aşağı yönlü seyrine devam edecek, bu durumdan zararlı çıkan ise ülkemiz ve vatandaşlarımız olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisinin Meclis araştırması önergesinin yerinde olduğunu ve desteklediğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”
Mustafa Bilici’den sonra soru önergesine desteğini sunmak için kürsüye çıkan diğer İzmir Milletvekili İYİ Parti’den Hüsmen Kırkpınar oldu. Yaptığı konuşmada yüksek enflasyon ve fiyat politikaları nedeniyle tatilin vatandaş için lüks hale geldiğini aktaran Kırkpınar, “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerine grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisimi saygıyla selamlarım. Değerli milletvekilleri, son dönemin en stratejik sektörlerinden birisi olan turizm, önemli kriz dönemleri geçirmiş olduğu için çok kırılgan bir sektör hâline gelmiştir. Ülkemizin sahip olduğu kültürel miras ve doğal güzellikleri yanında coğrafi konumu ve halkımızın konukseverliği sayesinde ilerlemekte olsa da ekonomik olarak hak ettiği payı aldığı ne yazık ki söylenemez. Bütün dünyayı etkileyen pandemi de ağır darbe alan turizm sektörü AK PARTİ iktidarlarının beceriksiz yönetimi ve uygulamış oldukları yanlış politikalar yüzünden bir türlü toparlanamamıştır. Gözde tatil beldeleri bile sessiz bir dönem geçirmektedir. Yüksek enflasyon ve fiyat artışları yüzünden tatil büyük bir lüks hâline gelmiştir. Konaklama giderlerinden fazla olan yeme içme masraflarını yurttaşlarımızla birlikte, tatil için Türkiye’ye gelen gurbetçilerimiz de yadırgamaktadır. Aşırı yüksek fiyatlar, Yunanistan’ın kapıda vize uygulaması nedeniyle vatandaşlarımız Yunanistan’a ait adalarda tatil yapmaktalar” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Ülkenin imajı olumsuz yöndeHüsmen Kırkpınar iktidarın yaptığı keyfi uygulamaların turizm sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini belirttiği konuşmasını şu ifadeler ile bitirdi; “Nerede kaldı sizin sıkı para politikanız, dövizi baskılamanız? Döviz sayenizde Yunan ekonomisine katkı sunuyor. Ülkeyi kendi şirketleri gibi gören bir davranış ve Anayasa’yı ve temel hukuk ilkelerini önemsemeyen, her şeyi sadece yandaşları açısından para kazanma aracı gören bu iktidarın keyfî uygulamaları sonucu güven ve huzur ortamı bozuldu, Türkiye'nin, ülkenin imajı olumsuz yönde değişti, bu durumdan turizm sektörü de etkilendi. Sektör temsilcilerini, meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını, akademik çevreleri ve belediyeleri dışlayarak sektörün belini doğrultamazsınız. Turizm sektöründe sıkıntı içerisinde kıvranan bütün yatırımcılar çare aramaktadır. Onların ayakta kalması için Hükûmetin duyarlı olması gerekir, sektörde tutunmaya çalışan bütün paydaşların özenle korunması ve desteklenmesi elzemdir. Sektördeki yatırımcılarla beraber ortak akılla planlamalar yapılırsa ancak sektörün sorunlarına çözüm bulunabilir. Aksi takdirde, dünyadaki turist sayısı artmaya devam ederken Türkiye'nin pazardan aldığı pay değişmeyecektir. Önergeyi desteklediğimizi ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.”