SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönelik önemli iddialarda bulunan İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Gri su çıkıyor ve denize veriliyor” tepkisini gösterdi. Arıtmadan çıkan suların tarımda değerlendirilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Yaşar, Göl Marmara’yı örnek verdi. Kentlerin su ihtiyacını karşılamak için Manisa’dan her gün yaklaşık 220 bin metreküp su çekildiğini öne süren Yaşar, “Kuruttuk, Göl Marmara’yı kuruttuk. Buna hiçbir şey dayanmaz. Sadece Göl Marmara’yı değil, 40’tan fazla gölü, sulak alanı kuruttuk” dedi.
40’TAN FAZLA GÖLÜ KURUTTUK
İklim Bilimi Uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar, şunları kaydetti: “Manisa’dan her gün yaklaşık 220 bin metreküp su çekiyoruz. Kuruttuk, Göl Marmara’yı kuruttuk. Ortalama günde 550 bin metreküp su çekiliyor Manisa’nın altından. Buna hiçbir şey dayanmaz. Sadece Göl Marmara’yı değil, 40’tan fazla gölü, sulak alanı kuruttuk… Mümkün olan her yere baraj yapacağız. Çamlı Barajı var mesela. Altın madeni için hala bekleniyor. Yapılabilecek durumda olan her yere yer altı barajları yapılmalı. Bunlar çok büyük olmaz ama en azından yer altı suyunu besler, biraz olsun rahatlatır. En önemli sorun ise yağmur suları ile kanalizasyon sularının ayrılması. İzmir’de son 5 yıldır bunlar ayrılıyor. Ama yağmur sularının yeniden mümkün olduğunca barajlara basılması gerekiyor. Yeniden o suyu kullanmak önemli.”
''SU BİTTİĞİ AN DEVLETİNİZ YOK OLUR''
“En büyük olayımız ise gri su! Arıtmadan çıkan sular” ifadelerini kullanan Yaşar, “Çiğli arıtmadan korkunç derecede gri su çıkıyor ve denize veriliyor. Oldukça yanlış uygulamalardan biri. Geçtiğimiz senelerde Gediz Havzası'na kuyu açmak yasaklandı. Çünkü Gediz Havzası bomboş, bitti. Tıpkı belirttiğim Göl Marmara gibi. Gelin, Çiğli’deki gri suyu oraya aktarın. Tarıma verin. Günümüzde Amerika gri suyu tamamen tarımda kullanıyor ki ABD dediğimiz ülke suyun yüzde 37’sini tarımda kullanıyor. Biz ise yüzde 79’unu. Ona rağmen gri suyu alıp tarımlarında kullanabiliyorlar. Su o kadar kıymetli ki farkında değiliz. Tarihe baktığınız zaman dünyadaki neredeyse tüm savaşların çıkış nedeni sudur. Gılgamış’tan bu yana… Ve bu savaş dünya var oldukça devam edecektir. Çünkü su varsa devlet vardır. Su bittiği an devletiniz yok olur. Dünyadaki bütün medeniyetlere bakın, su bittiği an yok olmuşlardır” dedi.
ÇİĞLİ DE YETMİYOR ARTIK
Prof. Dr. Yaşar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çiğli arıtmadan akan gri su sadece Çiğli Belediyesi’nin önleyebileceği, üstesinden gelebileceği bir sorun değildir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ciddi önlemler alması lazım. İlçe belediyelerinin bu noktada pek bir etkileri olmuyor. Tamamen büyükşehir belediyesinin marifetidir. Ama hala daha 4. bir fazı olmadı. Çiğli de yetmiyor artık. Müthiş bir kirlilik oluştu ön tarafında. Şimdi orayı kazıyorlar, toparlamaya çalışıyorlar ama büyükşehrin danışmanlarında bir sorun var. Makul iletişimi sağlayamıyorlar. Bu sorunu görmemek mümkün değilken Başkan Soyer’in nasıl da haberi olmuyor? İzmir Körfezi de aynı kaderi yaşıyor. İki gündür öyle fotoğraflar ve videolar atılıyor ki kentimiz adına üzülüyorum. Kıyıya vuran ölü balıklar, yüzeydeki müsilaj, deniz marulları, alg patlaması… Körfez son 20 yılın en kötü günlerini yaşıyor.”