CKD’den tepki: Kadının çalışma hayatının gaspıdır

Artan kreş fiyatlarının kadının çalışma hayatını olumsuz etkilemesine tepki gösteren CKD İzmir Konak Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleşti

Haber Giriş Tarihi: 23.12.55532 17:26
Haber Güncellenme Tarihi: 23.12.55532 17:26
ilksesgazetesi.com

YAREN GÜZELKAN

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD)'nden fahiş kreş ücretlerine tepki gecikmedi. Artan kreş fiyatları kadının çalışma hayatından uzaklaşması, üretimde yer alamamasına ilişkin CKD İzmir Şube Başkanı Özlem Göktoğan yaptığı basın açıklamasında kadınların çalışma haklarının yok sayıldığını belirtti. Göktoğan, “Kreş zamlarıyla birlikte, küçük çocukları olan dar gelirli hanelerde şu anda annenin işi bırakması üzerine hesaplar yapılmaktadır. Kadının çalışma hakkının gaspıdır” dedi.

ANNELER İKİ DEFA YANIYOR

Çalışan kadını ve aileleri zorlayan kreş fiyatlarına ilişkin açıklama yapan Göktoğan, “Türkiye ekonomisi yangın gibi, deprem gibi, su baskını gibi toplumda ciddi kayıplar yaratacak bir afet halini almıştır! Ekonomimiz yanıyor, toplum da yanıyor! Ve her afette, her felakette olduğu gibi kadınlar, anneler iki defa yanıyor! Çok daha fazla kadınımızı üretim ve istihdama katmamız gerekirken, çalışan kadınlarımızın işlerini kaybetme tehlikesiyle yüz yüze gelmiş bulunuyoruz. Çalışan kadını ve aileleri tehdit eden kreş sorunundan söz ediyoruz. Dayanılmaz hayat pahalılığı kreş fiyatlarını dar gelirli büyük kesimler için ulaşılamaz seviyeye çıkarmıştır. Özel kreş fiyatları asgari ücretle yarışmaktadır. Kreşler gelir artışının üzerinde zamlanmıştır” diye konuştu.

KADIN İSTİHDAMINDA ÇOĞU ÜLKENİN GERİSİNDEYİZ

Kadının çalışma hayatının sekteye uğraması ve kadın istihdamında çoğu ülkenin gerisinde olduğumuzu söyleyen Göktoğan, “Türkiye’de işçilerin yüzde 50’den fazlası asgari ücretle çalışmaktadır. Maalesef emekçi sınıf üzerindeki sömürü bu boyutlara ulaşmıştır. İki asgari ücretin girdiği bir hanede tek çocuğun dahi kreşe verilmesi artık imkânsızdır. Bazı belediyelerde bulunan kreşlerin de kontenjanları çok sınırlıdır. Bakacak aile büyüğü de yoksa kadın için tek çare işini bırakmaktır. Şundan eminiz; bu kreş zamlarıyla birlikte, küçük çocukları olan dar gelirli hanelerde şu anda annenin işi bırakması üzerine hesaplar yapılmaktadır. Kadının çalışma hakkının gaspıdır bu! Ülkeye de yazıktır! Biz kadın çalışan sayımızı hızla arttırmak zorundayız. Kadın istihdamında çoğu ülkenin gerisindeyiz; OECD ülkeleri içinde de en alt sıradayız. Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından bile azdır. ‘Ev işleriyle meşgul’ kadın nüfusumuz 11 milyondur. Kadın için daha konforlu sayılan kamu sektöründe dahi çalışanların ancak dörtte biri kadındır. Büyük ekonomik açmazımız içinde, sosyal bir yara olmaya doğru ilerleyen kreş sorununa piyasa sisteminin neden olmaktadır. Serbest piyasa ekonomisi en büyük darbeyi kadına indirir. Atatürk’ten sonra gelen iktidarların devletin ekonomideki gücünü tasfiye etmesi ve ülkemizi emperyalist kapitalizmin piyasa ekonomisine teslim etmesiyle emekçi kesimler üzerindeki sömürü artmış, kadın da iyice ezilmiştir. ‘Devlet ne kadar itilirse kadın o kadar ezilir’ gerçeği yine hükmünü sürdürmüştür'' ifadelerini kullandı.

GÜÇLÜ AİLEYLE MÜMKÜN

Devletin kreş sorununa el atmasını talep eden Göktoğan, ailenin güçlenmesinde kadının toplum yaşamında üretken olması gerektiğine dikkat çekerek şu sözleri söyledi: “Devlet görevini yapmadığı için ülkemizde kreşlerin büyük bölümü özeldir. Devletimiz yıllardır yok saydığı bu sorumluluğunu artık yerine getirmeli, yurdun her köşesinde nitelikli, güvenilir, ucuz kreş ve çocuk bakımevleri açmalıdır. Devletin kreş ve çocuk bakımevlerinde yarının güçlü Türkiye’sinin yurttaşlarını yetiştirme hedefiyle bilimsel çocuk gelişim programları uygulanmalı, çocuk bakımı en kaliteli düzeyde verilmelidir. İşi gereği geç saatlere kadar çalışan anneler için kreş saatleri esnek tutulmalıdır. Resmî kurumlarda kreş açmak için asgari çocuk sayısı şartı kaldırılmalı ve kreş bulunması zorunlu tutulmalı, resmî kurum kreşleri ücretsiz olmalıdır. Devlet, özel sektöre ait fabrika ve işletmelerde kreş bulunmasını şart koşmalı ve ciddi denetleme yapmalıdır. Güçlü toplum güçlü aileyle mümkündür. Ailenin güçlenmesi ise kadının toplum yaşamına üreterek katılımıyla mümkündür. Kadın istihdamı ekonomik büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasında belirleyicidir. Kadın ve erkeğin eşit düzeyde ekonomide var olması halinde ülkemizin yüzde 30 zenginleşeceği hesaplanmaktadır. Kadınları ve aileleri kıskacına alan fahiş fiyatlı kreş sorunu şu anda ve derhal çözüme kavuşturulmak zorundadır. Yukarıda önerdiğimiz çözümler bir süreç gerektirmektedir, oysa durum çok acildir. Hükümet çalışan ailelere, son zamları karşılayacak düzeyde kreş desteği vereceğini açıklamalı ve aileleri, özellikle de işinden ayrılma kaygısı içindeki çalışan anneleri rahatlatmalıdır.”