Alsancak’ta, 12 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen sağanak yağış sırasında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden tıp fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz (23) ve onu kurtarmaya çalışırken can veren İnanç Öktemay’ın (44) ölümüne ilişkin dava süreci devam ediyor. 3 gün süren ikinci duruşmada ara karar açıklanırken, davada görev ve sorumluluk ihmalleri nedeniyle 13 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuklu yargılanan İZSU ve Gediz Elektrik yetkilileri arasından 2 isim devlet memuru oldukları gerekçesiyle tahliye edilirken, bazı sanıklar hakkında yeni dosyalar açıldı. Hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz’in ailesi ve avukatı, İnanç Öktemay’ın ise ailesi ve yeğeni dava sonrasında yapılan basın açıklamasında yaşanan olayda ihmaller zincirine dikkat çekerek, sorumluların hak ettikleri cezaları alması için adalet çağrısında bulundu.
Davanın ardından basın açıklaması gerçekleştiren Özge Ceren Deniz’in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek, “Bugün, Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın Alsancak'ta yağmur suyunda elektrik akımına kapılması nedeniyle hayatını kaybettiği davanın ikinci duruşması görüldü ve ikinci duruşma bugün itibariyle bitti. 1’inci ve 2’nci celsede, duruşmada dinlenen tüm sanıklar ve dinlenen tanık ifadeleri şunu ortaya çıkarmıştır. 2005’ten ölümlerin olduğu 12 Temmuz 2024’e kadar geçen süreçte ölümler öngörülmesine rağmen ve öngörülebilir olmasına rağmen, önlenebilir olmasına rağmen maalesef ki adı geçen 2 kurumda hem İZSU hem Gediz Elektrik kendi üzerine düşen görevleri yapmamışlar. Sorumluluklarının bilincinde hareket etmemişler. Kökten çözümler ve adeta olay yerinde ölüm çukuru oluşturmuşlardır. Ölüm olay mahallinde göz göre göre ben geliyorum demiştir. Her iki sanıkta dinlenen, tüm sanıklar mahkemede duruşmadan ifadeleri sırasında kendi yaptıkları işlerin sorumluluklarını açıklamak yerine, karşı kurumunun çalışanlarına suçu atarak kurtulmaya çalışmışlardır. Oysaki hem İZSU hem Gediz çalışmalarında birbirine haber vererek koordineli çalışsalardı bugün bu ölüm olayları gerçekleşmezdi. Şu anda Özge Ceren Deniz 6’ncı sınıf tıp fakültesi öğrencisi olarak beyaz önlüğüyle hastanede intörn olarak çalışıyor olması gerekirken maalesef 126 gündür kara toprağın altında yatmaktadır. Aynı şekilde ona yardım etmeye çalışırken vefat eden inanç Öktemay'da 126 gündür kara toprağın altında yatmakta” ifadelerine yer verdi.
SARIÇİÇEK: 6 OCAK’TA TEKRAR KEŞİF YAPILACAKDava ile ilgili detaylı bilgi veren Avukat Sarıçiçek, “Bugün biten ikinci duruşmanın sonunda alınan ara kararlara gelince bilgilendirme yapmak istersek; 13 tutuklu sanıktan 2 tutuklu sanık Ömer Karabilgin ve Barış Koç devlet memurları olduğu gerekçesiyle tahliye edilmişlerdir. Şu anda dosyamızda 11 tane tutuklu sanık mevcut. Sanıklardan Ömer Karabilgin, Barış Koç, Ali Hıdır Kösoğlu, Ezgi Nazaroğlu, Serdar Sadi ve Gürkan Erdoğan devlet memurları olduğu gerekçesiyle haklarında soruşmaya izin alınmasının gerekmesinden dolayı dosyaları tevfik edilerek yeni bir dosya numarası almıştır. Onlar dosyamızdan şu an itibariyle ayrılmıştır. Fakat yeni bir dosya alarak izin süreci tamamlandıktan sonra yargılamalarına devam edilecektir. Onun haricinde Demircan A.Ş yetkilisi olan Cenan Demircan hakkında daha önce verilmiş olan bir takipsizlik kararı vardı suçla ilişkin. Fakat sözleşmede imzasının olduğunun ortaya çıkması üzerine savcılık tarafından savcılık tarafından hakkında suç duyurusunda bulunmasına karar vermiştir. Davaya dahil edilmesi açısından sanık olarak bu dosyada yargılanması açısından, Cenan Demircan hakkında savcılığa suç durumuna karar vermiştir. Konuya ilişkin 6 Ocak saat 10.00’da olay mahallinde bilir kişilerin de hazır bulunacağı ortamda bilir kişi incelemesi yapılacaktır. Bu konuyla ilgili olarak bilir kişi raporu düzenlendikten sonra da 6 Mart 2025’te 3’üncü duruşmamıza gün verilmiştir. 6 Mart 2025’te ölen 2 canın ölümüne sebep olan ihmali olan herkesin alması gereken en büyük cezayı almasını istiyoruz ki bu bir ders olsun. Şu anda İzmir'de hiçbir insan yolda yürürken rahat yürüyemiyor. Herkes güvensiz, herkes korku içinde yürüyor. Eğer bir insan 2024’ün göbeğinde merkezinde yolda rahat yürüyemiyorsa o zaman hiç yürümesin. Yürüdüğünde de ölüyorsa bu ölüme sebebiyet veren herkes alması gereken en büyük cezayı alsın ki bir daha başka ölümler yaşanmasın” diye aktardı.
İnanç Öktemay'ın yeğeni Berfin Öktemay, " Bir canlının sağlığı ve can güvenliği için çalışan kamu veya özel sektör çalışanı işini doğru yapmak zorundadır. Bu ihmallerin sonucu ölüm oluyor ve geri dönülemiyor. Biz ne yaparsak yapalım onları mezarın içinden çıkartamayız. Burada kimse yargılanmak istemiyor. Adliye koridorlarına gelmek istemiyor. Keşke sorabilme şansımız olsaydı, bizim ailemiz toprak altında yatmak ister miydi? Biz bunu ömrümüz boyunca taşıyacağız. İki insanın bile ürettiği enerji ile bile irkilirsin. Bir caddenin elektriğini düşünün... Biz bu acıyı hayal edemeyiz. Biz hak edenlerin hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz. Türk adaletine güveniyoruz" dedi.
Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Deniz, “Kızımı 126 gün önce Gediz Elektrik ve İZSU’nun zincirleme ihmalleri sonucunda katledildi. Çocuğum yaşasaydı bugün stajını tamamlayacak, dersine devam edecekti. Adaletin tecelli etmesini bekliyorum. Kurumlar suçu birbirine atarak işin içinden sıyrılmaya çalışıyor Türk adaletinin cezalarını vereceğine inanıyorum” sözlerine yer verdi.