Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, toplu sözleşme görüşmelerinden çıkan sonuçlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklamalarında Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ı eleştiren Demircan şunları söyledi:
"Milyonları ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri kamu hakem heyetinin nihai kararını açıklaması sonrasında Ocak 2024'de yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kim borçlu? Memur borçlu, emekli borçlu birde toplu sözleşme masasına oturan en çok üyeye sahip iki konfederasyon borçlu. Onların ki vefa borcu. % 1ve % 2’nin diyetini ödediler. Memurun emeği, alın teri, geleceği üzerinden.
“………..Mutabakata varamadık, konu hakeme gitti.” Bu sözler memur sen genel başkanı Ali Yalçın’a ait. Bu cümleyi kurduktan sonra kendisinin tüm sorumluluklarından kurtulduğunu zannederek topu kamu hakem heyetine atıyor. Kamu hakem heyetine “noter” diyor.
Bir önceki toplu sözleşmede görüşülen kelimesi kelimesine aynı olduğu maddeleri masaya getirerek kimi aldattınız. % 36 ek olarak aynı maddelerin yeniden görüşülmesini sağlamak suretiyle mali ve sosyal haklara yönelik kayıpları neden tekrar tescil ettirdiniz?"
KİMİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ?
Resmi Gazete'de yayımlanan kararın, kendilerine hiçbir kazanımı olmadığını dile getiren Demircan, "Memur Sen, kamu işveren heyetini ve hakem heyetini suçluyor, Kamu sen Memur Sen’i suçluyor. Siz kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?
Her şeyden vazgeçmiş Ali Yalçın diyor ki; “Enflasyon farkı bir toplu sözleşme kazanımıdır.” Enflasyon farkının bir zam olmadığını söyleye söyleye size bunu kabul ettirdik. Ey Ali Yalçın, memur ve emekli altı ay boyunca TÜİK tarafından balans ayarı yapılarak açıklanan enflasyonu finanse etmek zorunda mı? Enflasyon farkı neden her ay ödenmiyor? Dersinize iyi çalışmıyor musunuz? Siz bir eğitimcisiniz elinizi vicdanınıza koyarak kendinize bir karne verseniz en yüksek notunuz kaç olur?
Bazı kesimler kamu işveren heyetine ve hakem heyetine sitem ediyor ama Memur Sen’e karşı en ufak bir refleks yok. Bunu anlamak da mümkün değil. Bir kamu görevlisi hükümetin sendikası anlayışı ile bir sendikaya üye olur mu? Türkiye de maalesef olur. Peki, hükümetin sendikası ise yani sarı sendika ise neden çalışanlar için tek bir çivi çakmıyor, bunu da anlamak mümkün değil. Yani mesele üç beş milletvekilliği kontenjanından ibaret değil. Burada dönen oyunu anlaması gerekenler en kötüsü ön lisans mezunu kamu çalışanları.
Resmi gazeteyi okuduk, vallahi tek bir kazanım yok.
Saygınlık, grev hakkı, yoksulluk sınırı üzerinde maaş, ikramiye, tediye, döner sermaye ek ödemesinin emekliliğe yansıtılması, 5510 sayılı yasa, YHS GİH sınıfına geçirilmesi, 1 derece memurlara 3600 ek gösterge, gece mesaisi, tatil ve bayram mesaileri, fazla mesai ücretleri, 24 saat kesintisiz kreş hizmeti, uzman ebe ve hemşirelerin mali kayıpları, sağlık çalışanlarına sosyal tesis, Şehitlik, vazife malullüğü, iş kazası, mobbing, şiddet, kira yardımı, eş yardımı oranları, giyim yardımı oranları, seyyanen zam…
Var mı bunlara yönelik resmi gazete de bir kazanım, yok. Ama hakem heyeti noter !. O noter siz nesiniz? Sendika mı?" dedi.