Deprem bölgesindeki eczacı anlattı: Burada enkazdan kurtulmak yetmiyor!

Depremin en çok vurduğ​​​​​​​u yerlerden Hatay’ın Defne ilçesindeki izlenimlerini anlatan Eczacı Kılınç, “İnsanlar duş alamıyor. Çadır bulduklarında içine 20 kişi doluşup koyun koyuna yatıyorlar. Hala enkazdan çıktığı çamaşırla gezenler var. Burada enkazdan kurtulmak yetmiyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 24.02.55119 21:40
Haber Güncellenme Tarihi: 24.02.55119 21:40
ilksesgazetesi.com

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta gerçekleşen iki büyük deprem sonrası 11 ilde yıkımın etkileri hala sürerken, birçok kurum ve kuruluş bölgedeki depremzedeler için seferberlik ilan etti. Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) Antakya’daki kriz masasında bulunan revirde çalışma yapan sağlık emekçileri de, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için canla başla çalışıyor. Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri adına Hatay Defne’de çalışma yapan Eczacı Cem Kılınç, bölgeye ilişkin izlenimlerini aktardı. Felaketin üzerinden günler geçmesine rağmen çadır sorununun hala çözülemediğini ve koordinasyonsuzluğun sürdüğünü söyleyen Kılınç, artan uyuz vakalarına karşı hazırladıkları kremleri halka ulaştırdıklarını dile getirdi. Hijyen sorununun gölgesinde yaşanan sağlık problemlerine dikkat çeken Kılınç, “Hala enkazdan çıktığı çamaşırla gezenler var. Bu birçok sağlık problemine sebep olacak” vurgusu yaptı.

İHTİYAÇLAR GÜNDEN GÜNE DEĞİŞİYOR

Depremin ilk günlerinden itibaren bölgede bulunan Kılınç, son günlerde artan uyuz vakalarına karşı hazırladıkları kremleri bölge halkına ve köylere ulaştırmaya başladıklarını söyledi. Kılınç, “Buraya depremin olduğu günün akşamında geldik. Yıkıntıların arasındayız. Arama kurtarma çalışmalarına katılan bazı arkadaşlarımız enkazdan 16 kişiyi kurtardı. Eczane kurduk hemen, ilk günler acil müdahaleler için kullandık. Kronik rahatsızlıkları olan kişilere destek olmaya çalıştık. Herkesin ilaçları göçüğün altında kalmıştı, çoğu da hatırlamıyordu hangi ilaçları kullandığını. TC numarasını bilenlerin ilaçlarını sistemden bakıp bulduk. Devlet burada yokken hızlı çözümler üreterek halkın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Yalnızca sağlık alanında da değil. Yiyecek, giyecek yardımları vardı, her gün TIR’lar geliyordu. Onların dağıtımlarını yapıyorduk. İhtiyaçlar günden güne değişiyor. İlk günler giysi ihtiyacı çok vardı. Çoğu kişi üstünde hiçbir şey olmadan dışarıya çıkmıştı. Nasıl evden kendini attıysa... Kaşıntılar, uyuz vakaları olmaya başladı. Eczacılar olarak kendimiz krem yapıp o şikayeti olan insanlara dağıttık. İç çamaşırı en büyük ihtiyaçlardan biri hala. Kadınların regl dönemi oluyor, ped ihtiyacı var. Hijyen malzemeleri çok elzem olmaya başladı” dedi.

EN BÜYÜK SIKINTI ÇADIR

Bölgedeki depremzedeler için çadır ihtiyacının hala karşılanmadığını vurgulayan Kılınç, “Buradaki en büyük sıkıntı çadır. Televizyonda herkes bir şeyler uyduruyor ama burada halkın özellikle çadır konusunda ne kadar öfkeli olduğunu görebilirsiniz. İnsanlar hala şu gün bile ayazda kalıyor. Geceleri sokaklarda uyuyorlar. Şehri terk edebilen terk etti ama hala mahalle aralarında yaşayanlar var.  Bugün 16’ncı gün ve koordinasyonsuzluk hala çok fazla... 4’ncü günde koordinasyon olmaması bile fiyasko. İnsanların öfkesi çok fazla... Malzeme çok, insan kaynağı da ama ihtiyaç sahipleriyle buluşturulmasında sıkıntı var. İstediğiniz kadar yardım malzemeniz olsun, onu ihtiyaç sahibine ulaştıramadığınızda gerçekleşmemiş oluyor” ifadelerini kullandı.

ENKAZDAN ÇIKTIĞI ÇAMAŞIRLA GEZENLER VAR

Günlerdir çözülemeyen hijyen sorunları nedeniyle yaşanabilecek sağlık sorunlarına dikkat çeken Kılınç, “Duş alma imkanı yok. Bu halk sağlığını tehdit eder hale gelecek. Şu an hava soğuk diye bir takım hastalıklar yayılmadı ama hava ısınıyor. İnsanlar duş alamıyor. Dip dibe yaşıyorlar, çadır bulduklarında 20 kişi içine doluşuyor. Koyun koyuna yatıyorlar. Bunlar salgın hastalıklara davetiye çıkaran şeyler. Burada enkazdan kurtulmak yetmiyor. Enkazdan çıktıktan sonra nasıl sağlıklı yaşayacak bu insanlar? Bunların hepsi ayrı senaryolar. Duş alma imkanı kesinlikle yok. İshal şikayetiyle gelen insanlara rastladık, uyuz vakaları gördük. Bu nereye döner bilemiyoruz. Uyuzun kuluçka süresi zaten 2 ila 5 hafta arası. Şu an daha 2’nci haftadayız, çıkarsa yeni yeni çıkacak zaten. Bu insanlar Türkiye’nin çeşitli yerlerine de yayılacak. Bit sorunu var. Hala enkazdan çıktığı çamaşır ile gezenler var. Bu birçok sağlık problemine sebep olacak. Mesela mantar hastalıkları çok arttı. Çocukları ve kendileri için pudra isteyenler çok var. Yıkanamadıkları için ve pişik şikayetleri nedeniyle. Kuru şampuan da yapıp dağıtıyoruz insanlara ama bunlar pansuman önlemler. Bir şekilde o insanların yıkanmaya, temiz suya erişime ihtiyaçları var. Burada şu an sağ kurtulan insanlar yaşamlarına nasıl devam edecekler? Evlerinize girmeyin eşya yardımı yapacağız, şu zamana kadar evinizi yapacağız değil mesele. İnsanlar şu anda duş alamıyor! İnsanlara güven de verilmediği için gelecek kaygısı yaşıyorlar. İnsanlar henüz psikolojik olarak yaşadıkları şeyi idrak edebilmiş değiller. Zamanla ortaya çıkacak gibi” açıklamasında bulundu.