Müfredat değişikliklerinin eğitim sistemini olumsuz etkilediğini kaydeden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), yazılı bir açıklama yaparak önemli uyarı ve taleplerde bulundu.
Yapılan açıklamada, “2024 yılında ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adıyla açıklanan yeni müfredat değişiklikleri, laik ve bilimsel eğitime yönelik tartışmaları beraberinde getirdi. Yeni müfredatta, din ve değerler eğitiminin ağırlığı artırılırken, fen bilimleri, felsefe ve tarih gibi derslerde dini referansların öne çıktığı görüldü. Bu değişiklikler, laik eğitim anlayışından uzaklaşıldığı ve öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin sınırlandığı eleştirilerine yol açtı. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konuların müfredatta yeterince yer almaması, eğitimde ayrımcılığı derinleştiren bir unsur olarak değerlendirildi” denildi.
EĞİTİMDE ÇEŞİTLİLİĞİ TEŞVİK ETMEK YERİNE…
Devamında, “Yeni müfredatta dini ve milli değerlerin ön plana çıkarılmasıyla, eleştirel düşünceye ve bilimsel yaklaşımlara daha az yer verildiği görüldü. Eğitimde çeşitliliği teşvik etmek yerine, tek tip bir düşünce yapısının benimsetilmeye çalışılmasının eğitimde eşitsizliği artıracağı, özellikle dezavantajlı kesimlerin daha fazla zarar görmesine neden olacağı eleştirileri yapıldı. MEB’in ‘yeni müfredatı’, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı. Öğretim programlarında bilimsel eğitim ile ilgili olan pek çok nokta özenle ‘sadeleştirme’ ya da ‘ayıklamaya’ tabi tutulurken, tek adam rejiminin bütün hedeflerini açık ve gizli (örtük) amaç ve değerler üzerinden ders kitaplarına yerleştirerek kendilerince ‘dini’ ve ‘milli’ bir müfredat oluşturuldu ve 2024-2025 eğitim öğretim yılı başından itibaren 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlandı” ifadelerine dikkat çekildi.