Havuzbaşı Kent Meydanı'nda halk buluşmasına katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu meydanın arka tarafında toplanan grubun taşlı saldırısına uğradı. Otobüs üzerinden vatandaşlara bir süre hitap eden İmamoğlu, konuşmasını yarıda keserek aşağı indi. Bu sırada polis saldırgan gruba müdahale etti.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Erzurum’da yaşanan provokasyon rezaletine, yine bu kentten yanıt verdi. Provokatörlerin attığı taşlarla hasar gören otobüsün önünde konuşan İmamoğlu’na, Millet İttifakı’na mensup partilerin Erzurum İl Başkanları eşlik etti. İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle: “Türkiye'nin her yerine gittiğimiz gibi, en kuzeyinden en güneyine, en batısından en doğusuna, bugün de canım dadaş diyarı Erzurum'dayız. Erzurum'da bizi gayet güzel folklor ekibiyle karşılayan kıymetli Erzurumlu hemşehrilerimize teşekkür ederiz. Bizi yol boyunca selamlayan insanlarımız oldu. Öpücükleriyle, elleriyle bize en güzel duygularını, kalplerini ifade eden vatandaşlarımızla buluştu. Daha önce il başkanlarının yaptığı görüşmelerde, -il başkanlarımız burada- öncelikle belirlenen miting alanını bize tahsisi görüşmelerine rağmen, bu alanın bize verilmeyeceğini il başkanlarımıza ifade ettiler. Daha sonra burayı uygun gördüklerini ifade ettiler. Bir selamlama şeklinde kabul edeceklerini, buna izin verebileceklerini söylemişler. Ve arkadaşlarımızın aldığı bu izin doğrultusunda bugün netleşti ve 2 gün öncesinden itibaren çağrılar yapıldı. Ve malumunuz, gün içinde biz gayet güzel hem Yiğidolar diyarı Sivas'ta hem Türkiye'nin medeniyet beşiği Çorum'da mitingimizi yaptık.”
“VALİ GÜVENCE VERDİ” “Üçüncü durak olarak Erzurum'a geldik. Daha doğrusu Erzurum'a gelmeden Çorum-Sivas arasında, orata Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin büyük bir nezaketsizlik göstererek, 40-50 tane otobüsünü yığarak, bir tanıtım yapacağı şeklinde bir duyuru alındı. Bu arada kendisini tanıyorum. Bu nezaketsizliğini, deneyimli bir belediye başkanı olarak kendisine hiç yakıştırmadığımı da ifade ediyorum. Dadaş diyarı Erzurum'a yakışmayan bir hamlede bulunmuştur. Daha sonra valiyle irtibat kuruldu arkadaşlarım tarafından. Valinin aynen ifadesini söylüyorum: ‘5 bine yakın polisimizle Erzurum'da gerekli tedbirler alınmıştır. Hiçbir sorun yok, problem yok. Endişe etmeyin. Zaten otobüslerde yerinden çekiliyor’ diye ifadelerde bulunmuştur. Akabinde biz, havalimanından bu karşılamayla beraber, az önce söylediğim yol güzergahındaki o güzel karşılamayla beraber konuşmayı yapacağımız alana vardık.”
“BU BİR TALİMATTIR” “Bu esnada orada biriken bir kalabalığın olduğunu gördük. Bütün meydan bizim vatandaşlarımız tarafından doluydu. Çocuk, kadın, genç, erkeği, emeklisi, yaşlısı bütün Türk bayraklarıyla, o güzelim meydanı gelincik tarlasına çevirmişler ve biz Erzurum'da, vatandaşımıza her yerde olduğu gibi seslenecektik. Bir baktık ki her yerden taş, her türlü taş yağıyor. Hilafsız, görüntülerde de var, polislerin hiçbirisi kılını kıpırdatmadı. Bu bir talimattır. Bunun adı başka bir şey olamaz. ‘Müdahale etmeyin’ talimatıdır. Orada TOMA var. Taşlar atılıyor milletin kafasına. Ve biz otobüsün üstüne çıktık. Taşların büyüklüklerini yine görüntülerden görürsünüz. Bu yapılan müdahaleyle beraber ben, konuşmamın beşinci dakikasında konuşmamı kestim. Çünkü bize atılan taşlar, bizim üstümüzden insanların kafasına, gözüne yağıyordu. Benim gözümün önünde 10-15 beş insan yaralandı.” “Öyle olunca ben vatandaşlarıma dedim ki, ‘Bak bizim yüzümüzden size de taş geliyor. Lütfen arabadan uzaklaşın. Ben de arabanın içine giriyorum’ dedim ve arabanın içine girdim. Arabanın içine girdikten sonra, vatandaşlarımızı yine orada bekleyeyim diye düşündüm. Ama o taş trafiği devam edince, vatandaşlar da hemen geri çekilmeyince, oradan seslendim, ‘Lütfen siz cevap vermeyin bunlara. Bunlara uymayın. Burada sizi korumakla yükümlü polis vardır. Polis sizi uyarıyorum. Eğer müdahale etmezseniz buradaki yetkili amirleriniz hakkında suç duyurusunda bulunacağım’ dedim. Emniyet müdürü başta olmak üzere, valisine, bugüne kadar bugün yaptığı kışkırtıcı propagandandan dolayı da belediye başkanını da bu silsileye katıyorum. Ve akabinde ben arabayla oradan ayrıldım. Arabamızın malum camları, işte korumaları vesairesi, olduğu kadarıyla burada müdahaleyi görüyorsunuz araca karşı. Allah'a şükür arabanın içine giren arkadaşlarımı hiçbir şey yok. Zaten olay tamamen orada.”
"VALİYE İSTİFA ETMESİ GEREKTİĞİNİ YAZDIM" “Bakın tekrar söylüyorum. Bir tarafta 200 kişi geçmez…. Ben kalabalık bilirim. Benim hayatım tribünlerde geçti. Kaç kişi vardır bilirim. Siyasetten önce bilirim, siyasette daha iyi bilirim. Bir tarafta da öbür uç tarafta da yaklaşık 200-300 tane de sözüm ona AK Partili olduğu söylenen insanlar vardı. Ne onlar AK Partili ne onlar ülkücü. Öyle bir şeyi kabul etmiyorum. Ne de onlar Erzurumlu. Az önce Vali Bey'e mesaj attım. Kendisinin Erzurum'a yakışmadığını, gerekeni yapması gerektiğini, istifa etmesi gerektiğini yazdım. O da kendisi beni aradı. Bilgilendirme için aradığını söyledi. Aramasında söylediği şey, ‘Efendim biz sadece esnaf ziyaretini biliyorduk. Sabah öyle bir şey söylenmedi.’ İl başkanları burada. Kesinlikle öyle bir şey yok. Ki sabah öğleden sonra bize söylediği, ‘5 bine yakın polisle burada görevimin başındayım. Hiçbir sorun yok’ diye teminat veren vali, şimdi, ‘Orası size verilmedi. Biz, miting olduğu için tedbirleri o anlamda almadık. Yoksa miting olsa kuş uçurtmazdık’ diyor. Kardeşim, oraya 10-15 bine insan toplanmış. 300-400 tane provokatörü, 300-400 tane ısmarlama gelmiş insana siz müdahale edemiyorsunuz.
"ERZURUM'U TERK ETMİYORUM" Valiye söylüyorum buradan: Erzurum'a, bu güzel memlekete, bu canım memlekete, ama şu anda Türkiye'de ekonomik olarak 81 il arasında 62. sıraya düşmüş Erzurum'a yakışmayan bir valisiniz. Bu Erzurum'a, dadaş diyarına, Nene Hatun'un torunlarına yakışmayan bir valisiniz. Yakışmayan bir emniyet müdürlüğü vardır burada. Yakışmayan bir irade vardır. Bu iradenin tepesinde kim varsa, İçişleri Bakanı'nından Cumhurbaşkanı'na kadar sorumludurlar. Gereğini acilen yapmalıdırlar. Seçime giderken ortaya konan bu davranış biçimi asla kabul edilemez. Kabul etmemiz mümkün değil. Vali Bey'e şunu söyledim: En geç 20 dakika içinde, ‘Oradaki insanların can güvenliğini sağladık’ diye bir açıklama yapana kadar burada bekleyeceğim. Yaralılarla ilgili açıklama bekliyorum. Yaralılarla ilgili yapılan açıklamayla beraber, yaralıları gerekirse ziyaret edeceğim. Ama evde ama hastanede. Onlarla ilgili bilgi almadan da Erzurum'u terk etmiyorum.”
ERZURUM’A YAKIŞMAYAN BİR VALİ “Erzurumluya yakışmayan bir vali, yakışmayan bir yönetim, yüz binlerce Erzurumluya Erzurum'da yakışmıyor. Milyonlarca Erzurum dışındaki Erzurumluya hiç yakışmıyor. Bu kadar net. Bugün yaşanan, demokrasi adına utanç verici bir durumdur. Elinde Türk bayraklarıyla ve milli duyguları en üst seviyede olmuş insanları taşlatan bir anlayış, bu memleketi bölme anlayışının sahibi olan bir anlayıştır. Buna karşı mücadelemiz devam edecektir. Biz yine milletimizi barışa, huzura davet etmeye devam edeceğiz. 86 milyon insanımızın kardeşliği için, birliği, beraberliği için mücadele etmeye devam edeceğiz. Allah bu memleketi ve bu 86 milyon insanı, başta Erzurum olmak üzere, bütün illerimizi bu kafadan, bu zihniyetten ve bu anlayışın esir olmuş olan bürokrasisinden, mülki amirine kadar hepsinden Allah bu memleketi korusun.” İHA/HABER MERKEZİ