Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in adı, örgüt üyelerinden ele geçirilen ve PKK'nın yönetici kadrosuna iletilen belgelere yansımıştı. Bu belgelerde, örgüt lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nda yapılan bir görüşmede, Özer'in sözde demokratik özerklik projesine dahil edilmesinin uygun görüldüğü bilgisi yer alıyordu. Söz konusu belge ve ifadeler üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, 30 Ekim’de gözaltına alınan Özer, adliyeye sevk edilmiş ve çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
SUÇLANMASI HUKUKA AYKIRIEsenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatları, tutukluluk kararına itiraz etmek üzere İstanbul Adalet Sarayı'na başvurdu. Avukatlar, İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sundukları dilekçede, Özer'in adının anıldığı görüşmenin, müvekkillerinin bilgisi ve onayı dışında gerçekleşmiş olabileceğini belirtti. Dilekçede, sadece bu görüşme nedeniyle suçlanmasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
TELEFONLA GÖRÜŞMEK ÖRGÜTSEL ÜYELİKLE İLİŞKİLENDİRİLEMEZDilekçede, Ahmet Özer'in eski milletvekili ve hemşehrisi olan Remzi Kartal ile tanışıklığının, aralarındaki görüşmelerin ise doğruluğunun belirsiz olduğunu ifade edildi. Ayrıca, Kürt sorunu üzerine çalışan akademisyenler veya siyasetçilerin binlerce farklı kişiyle telefon görüşmeleri yapmasının olağan olduğuna dikkat çekildi. Avukatlar, yalnızca telefon görüşmelerinin varlığının, bir kişinin örgütsel üyelikle ilişkilendirilmesi için yeterli delil oluşturmayacağını belirtti. Ele geçirilen belgelerin de Özer ile herhangi bir ilgisi bulunmadığı vurgulandı.
DAĞ SANCISI KİTABI
Özer'in yazdığı 'Dağ Sancısı' kitabının kurgulanmış aşk romanı ve hayali karakterlerin olduğu, kitaptaki ifadelerin, bir yeri, kişiyi ve coğrafyayı ifade etmediği belirtilen dilekçede, kitapta geçen "gerilla" kelimesinden suçlama yapılmasının sanat ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiği, romanın terörle ilgili olmadığı, Özer'in terör örgütü PKK'nın amacını, ideolojisini ve hedeflerini benimsemediği kaydedildi.