SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER / Geniş katılımlar ile 5-7 Kasım 2024 tarihleri arasında iş bırakan sağlık çalışanları taleplerini göz ardı eden Sağlık Bakanlığı’na tepki göstermek ve taleplerini bakanlığa duyurmaya çalışmıştı. Sağlık çalışanları, sözleşme ve ödeme yönetmeliğinin geri çekilmemesi üzerine Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha uyarmak için 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 gün iş bırakacak. 5 maddelik bir talep bildirgesi açıklayan sağlık çalışanları, bu taleplerinin yerine getirilmesini isteyecek ve birinci basamak sağlık çalışanlarına bindirilen yükü protesto edecek. Yeni yönetmelik ile aile sağlık merkezlerindeki (ASM) hekimlere ilaç yazma sınırlaması getirilirken sınırın aşılması durumunda hekime ceza yazılabilecek. İlaç yazılmaması durumunda ise hastanın şikâyet etmesi durumunda ise yine aynı hekime ceza yazılabilecek. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Başak Edge Gürkan, yeni yönetmeliğe tepki gösterirken “Devlet birinci basamak hizmetlerinden tamamıyla elini çekmek istiyor. Bu durumda sadece aile sağlık çalışanları ve aile hekimlerinin talepleri değil aslında halkın birinci basamak sağlık hakkı da gasp ediliyor” diye konuştu.
İLAÇ YAZSA CEZA YAZMASA CEZA
Yeni yönetmelikle beraber ASM’lerdeki hekimlere ilaç yazma sınırlaması gelirken sınır geçilirse ceza; hastanın şikâyet etmesi durumunda yine hekime ceza yazılacağını belirten Edge Gürkan, “Bakanlığın yeni bir yönetmelik üzerinde çalışma yaptığına dair basına bilgi sızmıştı. Bizim eziyet yönetmeliği olarak nitelendirdiğimiz bu yönetmeliğe karşı meslek örgütleri olarak tepkimizi dile getirdik. Ancak bakanlık bütün sağlık meslek örgütlerinin fikirlerine, düşüncelerine, önerilerine tamamen kulaklarını tıkamış ve basına sızan yönetmeliği de aynı şekilde çıkarmıştır. Biz bu yönetmeliğin basına sızıldığı şekilde çıkması durumunda gereken eylemleri yapacağımızı duyurmuştuk. Yönetmeliğin çıkmasının hemen ardından da 5-6-7 Kasım’da üç günlük bir uyarı eylemi ile iş bıraktık. Bütün sağlık meslek örgütleriyle birlikte yaptık ve gerçekten güçlü ve katılımı yüksek bir eylem oldu. Bu yönetmelikle ne geliyor? Biraz bunu konuşmak gerekiyor. Bu yönetmelikle iktidar tamamen birinci basamak hizmetlerini lağvetmek istiyor. Burada aile hekimlerine şöyle bir yük biniyor. Diyelim ki 6 ay boyunca hasta aile hekimine gelmedi ama hastaneye gitti aile hekimi çalışanlarına bundan dolayı bir ceza kesiliyor. Aile hekiminde akılcı ilaç uygulaması var ve belli bir sayıda antibiyotikten fazlasını yazamıyorlar. Şimdi hasta memnuniyetine göre puan veriyor. Bir ceza sistemi geliyor bu puanlama sistemiyle. Hasta bir ilaç yazdırmak için geliyor. Hekim ilacı yazarsa ceza, ilacı yazmazsa yine ceza alacak. Böyle bir sistem getirmek istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
BAKANLIK EYLEMİ BASTIRMAYA ÇALIŞIYOR
Bakanlığın eylemin yapılmaması için ikna ekipleri kurduğunu belirten Edge Gürkan, “Aile hekimleri kendi harcamalarını kendileri ödüyorlar. Bakanlık bir cari ödenek veriyor. Bu cari ödenek de günümüz koşullarında harcamalara yetmezken bir de bunun yüzde 12’si kesilerek İl Sağlık Müdürlüğü’ne devri söz konusu. Bu olguların tamamını düşününce aslında da ‘Devlet birinci basamak hizmetlerinden tamamıyla elini çekmek istiyor’ şeklinde yorumlayabiliriz. Bu durum sadece aile sağlık çalışanları ve aile hekimlerinin talepleri değil halkın birinci basamak sağlık hakkı da gasp ediliyor. 5-6-7 Kasım’da yaptığımız eylemler sonuç vermezse eylemlere devam edeceğimizi söylemiştik. Sonraki süreçte Bakanlık sahadaki çalışanlara kulaklarını tıkadı. Bu sebeple 2-6 Aralık’ta bu sefer 5 günlük bir greve gidiyoruz. Bakanlık 5-6-7 Kasım’daki iş bırakma eylemlerinin çok güçlü ve ses getirdiğini biliyor. Bundan dolayıdır ki ASM’lere ikna ekipleri gönderiyor. ASM’lerin kapatılmaması için her gün mesai yapıyorlar. İlk yaptığımız eylemle Bakanlığa sesimizi duyurduğumuzu düşünüyoruz. Ama onlar yöntem olarak bizi dinlemek yerine eylemi bastırmayı yeğliyorlar. Ama burada geri adım atmayacağız ve 2-6 Aralık’ta greve gideceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
5 TALEP
Sağlık çalışanları grev kararı ile taleplerini şöyle sıraladı: Kamusal bir hizmet olan birinci basamak hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelediği ve ekip anlayışı gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar aile sağlığı merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Kadrolu ve güvenceli yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroyu geçirilmelidir. Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Gelire katkısı yüzde 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.