İzmirli Yaşam Hakkı Savunucuları, Gündoğdu Meydanı’nda öldürülen, şiddet gören ve toplatılan can dostlar için ‘Büyük İzmir Mitingi’ düzenledi. Yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen mitingde “Sokak hayvanları sahipsiz değildir” vurgusu yapıldı
Türkiye’de sokak hayvanlarına yönelik şiddet olayları ve toplatılması son dönemde gündemden düşmezken, İzmir’deki hayvanseverler ve hayvan hakları dernekleri alana indi. İzmirli Yaşam Hakkı Savunucuları’nın düzenlediği eylem Alsancak Vapur İskelesi’nden başladı. İskeleden Gündoğdu Meydanı’na kadar yapılan yürüyüşün ardından ‘Sen sustukça onlar ölüyor, ses çıkarma zamanı’ mottosuyla ‘Büyük İzmir Mitingi’ gerçekleştirildi. Eyleme İzmir Barosu’ndan çok sayıda avukat da destek verdi. “Sokak hayvanları sahipsiz değildir”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Hak hukuk adalet” ve “Canımızı veririz canlarımızı vermeyiz” sloganları atıldı.
SOKAK HAYVANLARI TEHDİT DEĞİLDİR
Eylemde yaptığı konuşmasında başıboş hayvanların toplatılarak barınaklara kapatılması yönündeki tartışmalara tepki gösteren Hayvanlar İçin Projeler Derneği (HİPDER) Kurucusu Funda Bonomo, “Ülkemizde güvenli şehirler için sokak hayvanları tehdit değildir. Bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Doğru çözüm yolu belediyen kısırlaştırma tedavi etme görevlerini eksiksiz yapması ve hayvan satışlarının durdurulmasıdır. Cezai yaptırımların da arttırılması şarttır. Sokak hayvanları gelişi güzel toplatılamaz. İnsanlar kadar hayvanların da yaşam hakları korunmalıdır. Yaşam alanlarımız tüm canlılara aittir, sokak hayvanlarının toplatılmasına karşıyız” dedi.
İZİN VERMEYECEĞİZ
İzmir Barosu adına açıklama yapan Hayvan Hakları Komisyonu’ndan Av. Melike Özdemir Ballı ve Av. Tuğçe Berber ise, “Sokakta yaşayan hayvanların yalnız olmadığını haykırmak için bugün burada toplandık. Hayvanların hak ve özgürlüklerini korumak için gerçekleştirdiğimiz mitinge hepiniz hoş geldiniz. Yaşam düşmanlarının aksine sayımızın üç beş olmadığını gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz. Medeniyet sokak hayvanlarına gösterilen şefkattir. Birçok Avrupa ülkesinde yapıldığı bilinen hayvanların hapsedilmesi bir çözüm değil katliam olmakla birlikte yüzyıllardır var olan geleneklerimize ve mevzuatımıza aykırıdır. Bizler hayvanların da hak ve özgürlüklerinin olduğunu bilenleriz. Hayvan hakları ve sevgisi bu ülkenin değerlerinin bir parçasıdır. Algı operasyonları ile katliamları meşru kılmaya çalışanlara izin vermeyeceğiz. Belediyeler tarafından çöplüklere atılan, toplama kamplarına hapsedilen, kalbine çamaşır suyu enjekte edilen, kürekle vurularak öldürülen, işkence gören, tecavüz edilen hayvanlardan yana saf tutmaya ve yüz yıllardır var olan birlikte yaşam kültürüne sahip çıkmaya davet ediyoruz. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız ve savunmasız değildir” ifadelerini kullandı.