Hekimler salgında kaybettikleri meslektaşlarını unutmadı

Türk Tabipleri Birliği, Kovid pandemisi sürecinde yaşamını yitiren hekimler ve sağlık çalışanları anısına, 1 Nisan gününü ‘Kovid-19 nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını anma günü’ olarak kabul etti

Haber Giriş Tarihi: 01.04.2024 16:50
Haber Güncellenme Tarihi: 01.04.2024 16:50

İzmir Tabip Odası, Kovid-19 nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanları için Bostanlı Sağlık Çalışanlarına Saygı Anıtı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya, İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Yönetim Kurulu Üyeleri Uzm. Dr. Behiye Munğan, Prof.Dr. Hakan Kültürsay ve birçok sağlık çalışanı katıldı. 

HAYATIMIZ TAM ANLAMIYLA ALTÜST OLDU

Saygı duruşunun ardından konuşma yapan Başkan Kaynak, “Dünyamız, geçtiğimiz yıllarda, belki de insanlık tarihinin en önemli pandemisine, enfeksiyon salgınına maruz kaldı ve yaklaşık 5 yıla yakın bir süredir Kovid- 19 ve benzeri viral salgınların etkisi altında bir dönem geçirdik. Bu çok vahim dönemde, tüm dünyada 700 milyona yakın olgu ve 6.8 milyon can kaybı oldu. Nerdeyse, dünyada her 10 kişiden birisi bu hastalığı geçirdi ve her bin kişiden birisi de hayatını kaybetti. Ülkemizde ise 17 milyonu aşkın insanımız hastalandı ve 102 bin 174 canımızı yitirdik. Hastalığın yayılmaya başladığı ilk günlerden itibaren dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan hayatını kaybetti, hastalar karantinaya alındı, sokağa çıkma yasakları uygulandı, iş yerleri kapatıldı, uzaktan çalışma sistemine geçildi, maske kullanımı zorunlu hale geldi, birçok ülke sınırlarını kapattı, seyahatler durdu. Kısacası hayatımız tam anlamıyla altüst oldu. Yoksullar daha da yoksullaştı” dedi.

BÜYÜK BİR KAOSUN DOĞMASINA YOL AÇTI

Pandeminin ağır yükünü sırtlarında taşıyan, binlerce hayatı kurtaran hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yaşamının daha ağır koşullarda devam ettiğini kaydeden Kaynak, “Hekimlerimiz ve sağlık görevlileri gece gündüz demeden canla başla hayat kurtarmaya çabaladılar, günlerce sevdiklerinden uzak kaldılar, koruyucu giysilerin altında zar zor nefes alırken hastalarına nefes olmaya çalıştılar. Maskeler yüzlerinde, tanık oldukları kayıplar ruhlarında derin izler bıraktı. Salgının başlangıcının üzerinden 5 yıla yakın zaman geçti, pek çok şey yavaş yavaş eski haline döndü ama ne kayıplarımız geri döndü ne de bu salgının sağlık görevlilerinin ruhunda açtığı yaralar iyileşti. Ülkenin genelinde var olan eşitsizlikler, genel yoksullaşmanın getirdiği sağlık sorunlarının üzerine pandemi, daha ciddi bir kırılganlık yarattı. Neo-liberal kapitalizmin ve 20 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşüm karabasanının zayıflattığı sağlık sistemi, bu pandemiyi, bilimsel ölçeklerde ve birinci basamakta, salgın biliminin kurallarına göre değil, üçüncü basamak sağlık tesislerinde karşılamayı hedefleyerek büyük bir kaosun doğmasına yol açtı” eleştirisinde bulundu.

AĞIR BİR VURDUMDUYMAZLIK

“Maske dağıtımından, aşı dağıtımına kadar ki yönetim zaafları, eşitsizlik, yetersizlik, ülkemizde, bu salgının giderek büyüyen bir felaket haline dönmesine yol açtı” diyen Kaynak, şöyle devam etti: “Sadece pandeminin birinci basamakta karşılanması yerine hastanelerde karşılanması stratejisi bile salgının toplumsal düzeydeki bulaşın engellenememesi sonucunu ortaya çıkardı ve bunun bedelini de sağlık çalışanları canları ile ödedi. Gerçekten de Kovid enfeksiyonlarının yüzde 10’luk bir kısmını sağlık çalışanları oluşturdu. Bu salgınla fedakârca mücadele eden sağlık çalışanlarından dünyada yaklaşık 180 bin kayıp oldu ve ülkemizde de 513 sağlık çalışanını kaybettik. Bu kayıpların 176’sı hekim idi. Buna karşılık kamu idaresi başından beri, hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza ne gereken uygun maske ve kişisel korunma imkânı ne de uygun çalışma olanakları sağlamayı hedeflemedi ve bu konuda büyük bir umursamazlıkla sağlık çalışanlarını yalnız bıraktı. Hatta hastalananların izin ve özlük haklarından tutun da bunun bir meslek hastalığı statüsüne alınmasını bile kamu yönetimi tuhaf bir şekilde savsakladı ve ağır bir vurdumduymazlıkla geçiştirdi.”

ISRARLA TALEP EDİYORUZ Açıklamanın devamında Başkan Kaynak, “Bu nedenle bu salgın, eğer bu derece ağır atlatılmakla birlikte, daha ağırından daha vahiminden korunduk ise bu, kamu yönetiminin organizasyonu ve becerisi sayesinde değil doğrudan doğruya hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın insani fedakarlığı, üstün çabası ve adeta savaşımı ile sağlandı. Bu yolda hayatını kaybeden meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliriz. Burada ek olarak, ülkemizde her doğa olayının bir felakete dönüşmesine yol açan kamu yönetiminin, 6 şubat depreminin de bir felakete dönüşmesine yol açan, her türlü yağışın bir afete dönüşmesine yol açan ve uzun yıllardır uygulanan insan yerine betonu tercih eden politikalarını kınıyoruz ve bu süreçte yitirdiğimiz onbinlerce canımızın anısı önünde saygıyla eğiliriz. Yüzbinlerce; gerek bedeni ve ruhu yaralanmış depremzedelerimize de iyilikler ve şifalar dileriz. Son 20 yıllık dönemdeki sağlıkta dönüşüm adı altında uygulanan sağlık alanındaki ciddi yıkım ve hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik düşmanca tutumlar ve düzenlemeler, deprem alanında ve tüm ülkemizde sağlık sistemi çökmüşken, hala mecliste, hangi ihtiyaçtan ve hangi aceleyle ele alındığı belli olmayan, hekimliğin ülkemizde artık yapılamayacak bir meslek haline getiren bilimden ve akıldan uzak bir torba tasa tasarılarının bir oldu bittiye getirilmeye çalışılmasını ne anlamak ne de izah etmek mümkün değildir. Bu vesile ile tekrar iktidara sesleniyor ve sağlık sisteminin yeniden inşa edilmesi için gereken her türlü düzenlemeyi, mesleğe emek veren tüm taraflarla TTB ve Tabip Odaları ile iş birliği yaparak geliştirmelerini ısrarla talep ediyoruz” dedi.

BU ANIN HER ZAMAN HATIRLANMASI İÇİN… Son olarak ise “Türk Tabipleri Birliği, Kovid pandemisi sürecinde yaşamını yitiren hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız anısına, bu anın her zaman hatırlanması için; Prof.Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiği 1 Nisan gününü ‘Kovid-19 nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını anma günü’ olarak kabul etmiştir.  Biz bu anıların taze tutulması adına, İzmir Tabip Odası olarak, çok sevgili önceki dönem Karşıyaka Belediye Başkanımız, yeni İBB Başkanımız Sayın Dr. Cemil Tugay’ın büyük katkısı ve öngörüsü ile, buradaki anıtın açılması düşüncesine katkıda bulunduk ve geçmiş dönem başkanımız Dr. Lütfü Çamlı ve YK üyelerimiz, bu anıtı İzmir’imize kazandırmak için çaba sarf ettiler. Sayın önceki dönem Karşıyaka Belediye Başkanımız ve yeni İBB başkanımız Dr. Cemil Tugay’a ve geçmiş dönem İzmir Tabip Odası Başkanı Sayın Dr. Lütfü Çamlı ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür ederiz” sözleri kullanıldı.