SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ağır ve güvencesiz çalışma koşullarına karşı yurt dışına giden ve 'varsın gidiyorlarsa gitsinler' dediği doktorlara Türkiye'ye dönmeleri için çağrı yaptığı kamu spotu seçime sayılı günler kala yayınlandı. Kamu spotunda, ‘Sizi yuvanıza, ülkenize dönmeye davet ediyorum’ mesajı verilirken, hekimlerden acı bir tebessüm geldi.
Konuya ilişkin görüşlerine yer verdiğimiz İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Bunu kimsenin ciddiye alacağını zannetmiyorum. Sistemin yeni baştan bilimsel ölçekler eşliğinde dizayn edilmesi gerekiyor. Bunlar olmadan, bu sorunların hiçbiri çözülmeden yurtdışına gidişler durdurulamaz” ifadelerini kullandı.
SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMDE ÇIKMAZ YOL
Prof. Dr. Kaynak, sözlerine şöyle başladı: “Türkiye’den ayrılan hekimlerin yurtdışına çıkışı sebepsiz değil. Birden fazla çok ciddi sebepler var. Fakat bu sebeplerin arasında daha iyi arabaya binmek ya da tiyatroya, sinemaya gitmek gibi maddi gerekçeler neredeyse son sırada geliyor. Ondan evvel hekimliğin Türkiye’de çok fazla itibarsızlaştırılması en önemli rolü oynuyor. Hekimliğin daha evvelki itibarının bilinçli bir şekilde iktidar tarafından kaldırılması en önemli faktör. Bunların içerisinde de özlük hakları yer alıyor. Özlük hakları dediğimiz gelir değil sadece. Çalışma koşulları ayı zamanda. Bugün 3 dakikada bir hasta bakmaya zorlanan hekimlik söz konusu. Bunun sağlıkta dönüşüm programına bağlı olarak ortaya çıkan bir çıkmaz yol olduğunu defalarca ifade ettik. 3 dakikada, 5 dakikada bir hasta bakılması birçok problemi de beraberinde getiriyor. Hastaya iyi bakılamıyor. Hastalar tekrar müracaat etmek zorunda kalıyor. 5 dakikada bir hasta bakılırken ortaya çıkan çok yoğun birikim nedeniyle şiddet yaşanıyor. Bu şiddete bağlı olarak hekimler elbette hem sözel hem fiziki olarak hasta ile olumsuz bir ortama girmek durumunda kalıyorlar.”
HEKİMLERİN MALPRAKTİS ENDİŞESİ!
Ayrıca ‘malpraktis’ denilen kimlikte uygulama hatalarının artması endişesiyle hekimlerin son derece rahatsızlık duyduğunu kaydeden Prof. Dr. Kaynak, “Tüm bunların gölgesinde bugün yoksulluk sınırı 33 binleri bulmuş durumda. Ve birçok hekim neredeyse yoksulluk sınırının altında kalmış durumda. Özlük haklarındaki sıkıntılar, sağlıkta şiddet, malpraktis endişesi, liyakatsizlik, hekimliğin itibarsızlaştırılması… Bütün bunları bir araya topladığınız zaman hekimlerin neden yurtdışına göç ettiğini anlayacaksınız. Halen daha yurtdışına gitmeye devam ediyorlar. Ve bu artarak devam edecek… Böyle bir seçim ortamında ise ‘hekimler hadi dönün’ açıklaması hekimler tarafından ancak bir acı tebessümle karşılanabilir. Bunu kimsenin ciddiye alacağını zannetmiyorum. Çünkü bunun nedenlerini siz ortadan kaldırmadan ‘geri dönün’ gibi bir mesajı veremezsiniz. Verirseniz de dediğim gibi o mesajı hekimler acı bir tebessümle karşılar” eleştirisinde bulundu.
BİRİNCİ VE İKİNCİ BASAMAK GÖZ ARDI EDİLDİ
“Sağlıkta dönüşüm olarak tanımlanan sistem değiştirilmeli” diyen Kaynak son olarak, “Bütün dünyada sağlık sistemlerinin en verimli nasıl çalıştırıldığına ilişkin yeteri kadar bilgimiz var. O bilgiler çerçevesinde basamaklı sağlık sisteminin bir an evvel devreye sokulması gerekiyor. Çünkü Türkiye’de sağlık sistemi denildiği zaman üçüncü basamak sağlık sistemi akla geliyor. Hükümet, bütün sağlıkta dönüşüm programlarını üçüncü basamak sağlık sistemini işletmek üzerine inşa etti. Birinci ve ikinci basamaklar göz ardı edildi, yatırım da yapılmadı. Dolayısıyla sistemin yeni baştan bilimsel ölçekler eşliğinde dizayn edilmesi gerekiyor. Bunlar olmadan, bu sorunların hiçbiri çözülmeden yurtdışına gidişler durdurulamaz” dedi.
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilimsel çalışmalar için yurt dışına giden bilim insanlarının Türkiye'ye geri dönmesi için çağrı yaptığı kamu spotu yayınlandı. Kamu spotunda şu ifadeler yer alıyor: “Bu ülke birçok cevherini imkânsızlıklar yüzünden kaybetti. Artık buna bir son verip yarım kalan hayallerimizi tamamlama zamanı... 2018 yılında hayata geçirdiğimiz 'Eve Dönüş Projeleri' kapsamında yabancı ülkelerde faaliyet gösteren 6 bin bilim insanını milletimize geri kazandırdık. Değerli kardeşim, 'Uluslararası Lider Araştırmacıları' programı kapsamında sizi yuvanıza, ülkenize dönmeye davet ediyorum. Bilimsel çalışmalarınız için gereken tüm imkânlar devletimiz tarafından sağlanacaktır. En kalbi selamlarımla…”