İran-İsrail Gerilimi: Türkiye’nin rolü

İran ve İsrail arasında yaşanan gerilimin tırmanacağını düşünmediğini belirten Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa Orta Doğu’da gerilimin bitmesi için Türkiye’nin elinde bulundurduğu kozları kullanması gerektiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 15.04.2024 09:06
Haber Güncellenme Tarihi: 15.04.2024 09:06

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Orta Doğu’da devam eden yüksek gerilim patlama noktasına ulaştı. İran Devrim Muhafızları Ordusu, İran topraklarından İsrail’e kamikaze insansız hava araçları ve füzelerle saldırı gerçekleştirildiğini duyurdu. Saldırının, Suriye’deki İran konsolosluğu saldırısına cevap olarak düzenlendiği belirtildi. İran yaklaşık 100 balistik füze, 30 seyir füzesi ve 160 kamikaze İHA ile İsrail’e saldırı düzenledi. İran’ın saldırısına eş zamanlı olarak, İsrail’e Lübnan’dan da yaklaşık 40, Yemen ve Irak’tan da bireysel olarak füze ve İHA fırlatıldığı belirtildi. Yaşanan bu gerilim devam edecek mi? Türkiye bu durumdan ne kadar etkilenecek ve sonuçları ne olacak? Tüm bu sorulara ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan eski NATO görevlisi Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa, yaşanan gerilimin geçmiş yıllarda benzer örneklerinin olduğunu belirterek kamuoyunu susturmak adına yapıldığını ve saldırıların devam etmesinin zayıf bir ihtimal olduğunu söyledi. Orta Doğu’da yaşanan bu çatışmaların son bulmasında etkili olabilecek tek ülkenin Türkiye olduğunu da vurgulayan Sefa, “Türkiye’nin şu anda yapması gereken şey Orta Doğu’da ki savaşın büyümesini istemiyorum diyerek derhal Kürecik Radar Üssü’nü kapatmaktır. İkinci olarak ise bu çatışmalar bitene kadar İncirlik Hava Üssü’den uçak kalkışını engellememiz gerekiyor. Burada Türkiye’nin elinde ciddi bir koz var ve bunu kullanması lazım. Türkiye’nin artık bu savaşta İsrail’e karşı aldığı cepheyi fiziken de göstermesi gerekiyor” dedi.

ÇATIŞMA BURADA KALIR

İran tarafından gerçekleştirilen saldırının 1 Nisan’da İsrail’in Şam Büyükelçiliğine yapılan saldırıya cevap olduğunu belirten Sefa, “İran’ın bu saldırıya bir cevap vermesi bekleniyordu. Bunların örneklerini geçmiş yıllarda da gördük. İran Kasım Süleymani suikastı sonrasında iki tane Amerikan Üssü’nü vurmuştu. Amerikan üslerine zarar vermelerine rağmen Amerika buna misilleme yapmadı. Kendi kamuoylarını susturmak için yapılan bir saldırıydı. İran bu saldırıya İsrail’in yaptığı gibi haydutça değil savaş kuralları çerçevesinde İsrail’e bir füze saldırısı yaparak gerçekleştirdi. Bunun devamı gelir mi diye bakacak olursak, bu saldırıların devamının geleceğini pek sanmıyorum. Amerika’da bu gerginliğin devamının gelmesini istemez. Çünkü önlerinde bir seçim var. Ayrıca Amerika bir yandan Çin’e karşı Pasifik’te üstünlük kurmaya çalışırken bir yandan da Ukrayna vasıtasıyla Rusya’yı sıkıştırmak için uğraşıyor. Bunlar olurken bir de Orta Doğu’da gerilimi tırmandırıp taraf olmak istemez. Netenyahu Gazze’de ki başarısızlığını savaşı Orta Doğu’ya yayarak kapatmaya çalışıyor ama Amerika’nın buna müsaade etmez. Netanyahu’ya da olayların burada kalması için uyarılarda bulunuyordur mutlaka. Beklentilerin dışında Amerika İsrail’e destek verip misilleme yapmasını isterse Orta Doğu’da büyük bir çatışma yaşanır. Bu çatışama da sadece orada kalmaz. İran’ın doğal müttefiki gibi görünen Rusya ve Çin gibi ülkelerin destekleri gelebilir. Gelmezse ve İran tek başına kalırsa nükleer silah konusunda ciddi bir adım atan İran bununla karşılık verebilir. Bunlar şu anlık zayıf ihtimaller. Karşılıklı misillemeyle burada kalır daha fazla da uzamaz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE HAREKETE GEÇMELİ

Orta Doğu’da yaşanan hemen her olaydan en başta etkilenen ve harekete geçmesi beklenen ülke Türkiye oluyor. Türkiye’nin son yaşanan İsrail- İran geriliminden an itibariyle etkilenmeyeceğini belirterek ilerleyen süreç gerilimin tırmanmaması için Türkiye’nin elini masaya vurması gerektiğini belirten Sefa, “Orta Doğu’daki savaşı engelleyecek tek ülke Türkiye’dir. Yöneticilerimiz ya kendi güçlerinin farkında değiller ya da bir yerlerden çekiniyorlar. Türkiye’nin şu anda yapması gereken şey Orta Doğu’da ki savaşın büyümesini istemiyorum diyerek derhal Kürecik Radar Üssü’nü kapatmaktır. Kürecik Radar Üssü’nü kapattığınız zaman İsrail’in gözünü kör etmiş oluyorsunuz. Savunmasız kalan İsrail’in en büyük tehdidi de İran’dır. Bu durum da İsrail’e büyük bir endişe verir ve durdurur. İkinci olarak ise bu çatışmalar bitene kadar İncirlik Hava Üssü’den uçak kalkışını engellememiz gerekiyor. Üssü kapatmak için çekincelerimiz varsa eğer uçak kalkışını engellemeliyiz. Bu Türkiye’nin elinde olan bir şey. Burada Türkiye’nin elinde ciddi bir koz var ve bunu kullanması lazım. Çünkü bizim yapacağımız bir hareket Orta Doğu’da birçok şeyi durdurur. Ama nedense yöneticilerimiz bunları yapmakta çekiniyor. Türkiye’nin artık bu savaşta İsrail’e karşı aldığı cepheyi fiziken de göstermesi lazım” diye belirtti.

SALDIRININ ETKİSİ DAHA FAZLA

İran tarafından yapılan saldırılarda İsrail basını tarafından açıklanandan daha fazla hasarın meydana geldiğini belirten Sefa, “İran bu savaşta akıllılık ederek füzeden çok drone kullandı. Çünkü hem maaliyet açısından füzeler çok pahalı hem de dronelerin radarlar tarafından tespit edilme ihtimali çok düşük. İsrail’in saldırıların ardından yüzde 90’nını düşürdük söylemlerini ben doğru bulmuyorum. Yüzde 50’sini ancak etkisiz hale getirebilmişlerdir. İsrail’in Demir Kubbesi aynı anda 10 tane hedefe kitlenebiliyor. Aynı anda 10 hedefe kitlendiğini varsayarsak diğer gelen dronelere engel olamayacak. Çünkü bu tür saldırılarda aynı anda 200’den fazla drone gönderiliyor. Tabi dronelerin taşıdığı 40-50 kilogramlık bir patlayıcı. İsrail’in Gazze’ye attığı bombalar gibi zara vermez ama can yakar. Kamuoyunda da gördüğümüz bazı görüntülerde İsrail’in bir meydanı yok oldu. Bu da İsrail’in hava savunma sisteminin abartıldığı kadar iyi olmadığını gösteriyor” dedi.