Gençlerin yoksulluk, güvencesizlik ve geleceksizlik kıskacında olduğunu vurgulayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, kitlesel işçileşmeye dikkat çekti.
Yapılan açıklamada, “Geleceğimiz dediğimiz gençlerimiz, sağlıklı ve güvenli yaşaması, okuması, çalışması gerekirken; yoksulluk, güvencesiz işçilik, şiddet ve iş cinayetleri cenderesi altındalar. Özellikle AK Parti döneminde hayata geçirilen tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalar gençlerin geleceğini ellerinden aldı ve sermaye için ucuz işgücü haline getirdi” denildi.
GENÇ İŞÇİ KAVRAMI ÜZERİNE…Açıklamanın devamında İSİG Meclisi, “Gençler (genç işçiler), uluslararası ve ulusal kurumlar tarafından farklı yaş gruplarına (12-24, 15-24, 15-25 yaş gibi) ayrılabiliyorlar. İSİG Meclisi olarak bizler bu ayrımları göz önüne alıyoruz. Yine ülkemizde yasalar tarafından ‘15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişi genç işçidir’ tanımını güncel olarak ve uzun vadede istisnalar, çalışma hakları, sosyal güvenceleri gözeterek unutmuyoruz. Ancak yine uluslararası ve ulusal yasaları ve sözleşmeleri de gözönüne alarak 18 yaşını doldurmamış toplumun her üyesini ‘çocuk’ ve çalışanları da ‘çocuk işçi’ olarak nitelendiriyoruz. Bu ve benzeri gerekçelerle ‘yıllık raporumuza istisnai olarak’ genç işçi kavramını ‘18-29 yaş grubu’ için kullanacağız” sözlerine dikkat çekti.
KİTLESEL İŞÇİLEŞMENİN BİR SONUCU2024 yılında en az 395 genç işçinin hayatını kaybettiğine de dikkat çeken İSİG Meclisi, şunları aktardı: “İstihdam dağılımına baktığımızda genç işçi ölümlerinde ücretlilerin oranı genel iş cinayetlerindeki orana göre daha fazla. Sektörel dağılıma baktığımızda genç işçi ölümlerinin başta metal, maden, enerji olmak üzere sanayide yoğunlaştığını görüyoruz. Yine şehirleşmenin bir sonucu olarak inşaatlarda ve hizmetlerde genç işçi ölümleri artıyor. Çocuk işçi ölümlerinin yarısından fazlasını oluşturan tarımdaki ölümler ise bu yaş grubunda giderek düşüş eğilimi gösteriyor. İşkolları açısından baktığımızda ise son yıllarda dikkat çekilmesi gereken işkolu ‘konaklama’. Son beş yıldır (özel olarak moto kurye mesleğinin artışının yanı sıra) bu işkolunda güvencesizlik temelinde yaşanan kitlesel işçileşmenin bir sonucu bu. Genç kadın işçiler yoğunlukla mevsimlik tarımda, gıda-metal-tekstil gibi sanayi işkollarında, market-büro-lokanta gibi hizmetlerde, sağlık alanında ve genel işler işkollarında çalışıyordu. Genç işçilerde göçmenlerin ölüm oranı genel iş cinayetlerinin iki katıdır. Bu durum Türkiye işçi sınıfının bugün ve geleceğine dair örgütlenmesinde önemli bir duruma işaret etmektedir.”