TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER
Uzun süredir devam eden ve son dönemde buhran haline gelen ekonomik kriz nedeniyle milyonlarca vatandaş temel gıda maddelerine dahi erişmekte güçlük çekerken, mutfaklara et girmesi büyük lüks haline geldi.
Birçok belediye, halkın gıda maddelerine uygun fiyatla ulaşabilmesi için “Halkın Bakkalı” uygulamasını hayata geçirirken, merkezi iktidar da Tarım Kredi Kooperatifi marketleri formülünü devreye sokmuştu.
Son dönemde et fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle zaten zor olan et alımı özellikle asgari ücretliler için imkansız hale gelirken, "Halkın Bakkalı" uygulamasına "Halkı Kasabı" uygulamasının eklenmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada, Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde Et ve Süt Kurumu’nun ürünlerinin uygun fiyatlarla satılacağını söylemiş ve ”Kıyma ve kuşbaşı miktarını 2 katına çıkaracak, satış noktalarında fiyat kıyma için 119 lira, kuşbaşı et için 129 lira olarak belirlendi" ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan; belediyelerin ve merkezi iktidarın son ‘et girişimlerine’ kasap esnafından tepki gecikmedi. İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, belediyeler ve hükümetin kasaplarla rekabete girdiğini ifade ederken satışların da yüzde 50 oranında düştüğünü söyledi. Şenkara ayrıca ‘subpansiyon’ çağrısında bulundu.
BİZLERİ İŞ YAPAMAZ HALE GETİRİYORLAR Hükümetin ve belediyelerin bünyelerindeki marketlerde yaptıkları ucuz et satışının kasap esnafını zor durumda bıraktığını belirten Şenkara, Tarım Kredi Kooperatifi narketlerinin yanı sıra ‘Halkın Kasabı’ uygulamasına da tepki gösterdi ve “Bu bizim için çok kötü bir olay. Şu anda devletimiz resmen kasap esnafıyla rekabet eder pozisyonda. Sadece Tarıma Kredi Kooperatifleri değil. Şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri de 'Halkın Kasabı' adı altında işletmeler açıp, fiyat sübvansesi yöntemiyle fiyat düşürüyorlar. Şu anda dananın bıçağı yani kesim karkas etin fiyatı 210 lira. Sadece kesilmiş sıyrılmamış, kemikli dana eti bu. Kasapların bir çoğunda fiyatlar 300 lirayı aştı. Dananın kalitesine göre fiyatlar 300-350 lira arasında değişiyor. Şu anda bizleri iş yapamaz hale getiriyorlar. Biz özellikle ricada bulunduk, 'bizlerle rekabete girilmesin' diye. Yerel yönetimlerle iletişime geçip sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hükümetle de iletişim halindeyiz. Onlara da sesimizi duyurmaya çalıştık. Bizler, eti alıp sıyırıp üzerine belli bir kar ekleyerek evlerine bakan insanlarız. Tabii ki de halkı rahatlatmak lazım. Ama bunu yaparken de bir tarafı çökertmemek gerek” dedi.
Kasap esnafının fiyatları sübvanse edecek güçte olmadığının altını çizen Şenkara, “Biz devlet gibi bir ürünü 300 liralara mal edip de kiloda 170 lirasını cebimizden karşılayacak güçte değiliz ki. O zaman devlet ya da belediyeler, sattığımız etin kilosuna bize de sübvanse çıksınlar biz de yarı fiyatına satalım malımızı” diye konuştu.
BELEDİYELER TİCARET YAPMAMALI Hem halkın ucuz ürüne ulaşması hem de kasap esnafının zor durumda kalmaması için hükümet ve belediyelere çağrıda bulunan Şenkara, şunları söyledi:
“Kasap esnafının satışları son dönemde yarı yarıya azaldı. Her şeyin fiyatı yükselirken üreticinin ürününü aynı fiyattan verebilmesini düşünmek hayalperestlik olur. Benim ricam şu: Özellikle belediyelerin Halkın Kasabı uygulamalarına son vermelerini istiyorum. Tamam belediyeler sosyal belediyecilik yapmalı ama ticaret yapmamalı. Eğer oradaki fiyatlara sübvanse yapıyorsa, kentteki işletmelere de aynı şeyi yapması gerek diye düşünüyorum. O fiyat sübvanselerini belediyeler karşılayabilir ama işletmeler karşılayamaz.”