Kırlardan kentlere doğru: Çocuk işçilik!

2023-2024 eğitim öğretim döneminde en az 66 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini söyleyen İSİG Meclisi, “Gördüğümüz en temel değişim çocuk işçi ölümlerinde ağırlığın kırlardan kentlere doğru kaymasıdır” dedi

Haber Giriş Tarihi: 09.10.2024 16:08
Haber Güncellenme Tarihi: 09.10.2024 16:08

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, çocuk işçiliğin; ‘eğitim, öğrenim, yetişecek eleman’ argümanlarıyla meşrulaştırılmaya çalışıldığını ve ölümlerin maskelendiğini belirtti.

Çocuk işçiliğe karşı mücadeleye davet eden İSİG Meclisi, “Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında, var olmasının yegâne yolu ucuz (hatta MESEM ile bedava) işgücü ihracıdır. Bu aşamada ‘kullan-at işçilik’ halini alan çocuk işçiliğin varlığı elzemdir” ifadelerine dikkat çekti.

KIRLARDAN KENTLERE DOĞRU KAYMA

2023-2024 eğitim öğretim döneminde en az 66 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini söyleyen İSİG Meclisi, “Gördüğümüz en temel değişim çocuk işçi ölümlerinde ağırlığın kırlardan kentlere doğru kaymasıdır. Kırsal yoksulluğun devam etmesine rağmen çocuk işçi ölümlerinin kentlere kaymasının bazı nedenleri var. Zira kırsal yoksulluk bitmediği gibi derinleşerek devam ediyor. Ne var ki, kentsel yoksulluğun derinleşmesi, özellikle MESEM’de gördüğümüz üzere bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşımış durumda” bilgisini paylaştı.

ÖLÜMLER MASKELENİYOR!

Açıklamanın devamında İSİG Meclisi, “Tarım işçisi çocuklar tamamen sosyal hayattan dışlandığı ve yerleşim merkezleri dışında hem yaşadıkları hem çalıştıkları alanda çevrelendiklerinden ötürü ölümleri devlet ve sermaye tarafından “görünmez” kılınıyordu. Oysa çocuk işçiler artık her yerde, kentlerin merkezinde, AVM’lerde, sokakta, şantiyelerde, sanayide ve OSB’lerde. Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var. Üretimden gelen bu gerçeklik çocuk işçiliği ‘görünür’ kılıyor ancak çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla ‘meşrulaştırılmaya çalışılıyor’ ve ölümler maskeleniyor” dedi.

MESEM’LER KAPATILMALI

Bu noktada 2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken taleplerini hatırlatan İSİG Meclisi, “Çocuk işçilik yasaklanmalı, çocuk işçi çalıştıran patronlara en ağır cezalar verilmelidir. Eğitim tamamen parasız olmalı ve müfredat aklın ve bilimin ışığında yenilenmelidir. Tüm Türkiye çapında okullarda bir öğün yemek verilmeli ve yoksul çocukların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. MESEM’ler bir eğitim-öğrenim işlevi görmemektedir. MESEM’li çocuklar işi bedava ve ağır koşullarda çalıştırılarak öğrenmektedir. Bu anlamda MESEM’leri revize etmek imkansızdır. MESEM’ler kapatılmalı ve mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalıdır. Beceri geliştirme programı adı altında hayata geçirilmeye çalışılan programlar iptal edilmelidir. Mesleki eğitim adı altındaki işçileştirme politikalarının mesleki ortaokullar eliyle 15 yaşın altına yayılması acilen engellenmelidir” çağrısında bulundu.