Lojistik sektörü iyilik taşıyor

Depremzedelerin yaralarını sarmak için Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen yardım malzemelerinin ulaşımını sağlayan lojistik sektörü, tırlarla deprem bölgesine iyilik taşıyor

Haber Giriş Tarihi: 01.10.55132 06:20
Haber Güncellenme Tarihi: 01.10.55132 06:20
ilksesgazetesi.com

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Kahramanmaraş merkezli depremlerde on binlerce insan hayatını kaybetti, binlerce bina yıkıldı. Arama kurtarma çalışmaları bittikten sonra başlayan enkaz kaldırma işlemleri devam ederken, depremin ilk gününden itibaren başlayan yardım seferberliği de aralıksız sürüyor. Yardımları deprem bölgesine götüren lojistik sektörü ise bu süreçte yoğun bir tempoda çalışıyor. Egeli lojistik firmaları da bu noktada başarılı bir sınav veriyor. Egeli lojistik sektörünün canla başla yardımları kesintisiz bir şekilde deprem bölgesine götürdüğünü ifade eden İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yük Taşıma ve Antrepo Komitesi Meclis Üyesi Koçali Al, “Sadece İzmir’den 400 tane tırla hizmet ettik” dedi. Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy da “Lojistik son derece fazla bileşenin bir araya gelerek bir bütün oluşturduğu bir süreç. Bunlardan biri eksik kaldığında büyük maliyet ve emekle yürüttüğünüz lojistik akış tamamıyla boşa düşebilir” açıklamasında bulundu.

HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU

Ege’nin lojistik firmalarının ilk günden bu yana elini taşın altına koyduğunu ve yardımların bölgeye ulaştırılması için canla başla çalıştıklarını dile getiren Koçali Al, “Depremin olduğu ilk andan itibaren depremle ilgili lojistik sektörü olarak ne yapılması gerekiyorsa yaptık. Ben 55 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Bu süreçte lojistik sektöründen hangi kurum, kuruluş destek istediyse yerine getirdik. İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’nin birçok kentinden deprem bölgesine yardımlar gönderildi. Bu yardımları yerine ulaştırmak için canla başla çalışan Egeli lojistik firmaları oldu. Makine parkımızı da İZTO yönetti. İzmirli taşıma sektöründeki herkes elini taşın altına koydu” dedi.

İZMİR 400 TIRLA HİZMET ETTİ

Deprem bölgesinin lojistiğe uzun yıllar ihtiyaç duyacağının altını çizen Koçali Al, İzmir’den şimdiye kadar 400 tırla hizmet ettiklerini vurguladı. Koçali Al, “Uzun kuyruklar olmasına ve araçlarımız günlerce kuyrukta beklemesine rağmen yardımların aralıksız sürmesi için hiçbir zaman vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Hep birlikte iyileşeceğiz. Bu noktada İzmir halkının gönüllü olarak geceli-gündüzlü çalışması da her kesimin takdirini topladı. Biz de onlara mümkün olduğu kadar taşıma noktasında yardımcı olduk. İZTO’ya bağlı İzmir nakliyecileri olarak herkes elinden gelen bütün çabayı gösterdi. Yardım sevkiyatlarının sevkiyatını sağladık. Bundan sonra da lojistiğe ihtiyaç olacak. Bölgenin 3 ayda 1 yılda ayağa kalkması mümkün değil. Sadece İzmir’den 400 tane tırla ilgili hizmet ettik. Sadece 75 tane konteyner yüklü tır gönderdik. Kapalı tırlarımızla malzeme, açık tırlarımızla da konteyner taşıdık. Biz, çevremizdeki nakliye firmalarımızla, uluslararası çalışan nakliyecilerimizle herkes elini taşın altına koydu. Şunu da göndermedik, şunu da taşımadık diye içimizde herhangi bir ukde kalmadı. Ege Bölgesi olarak gerek uluslararası nakliyeciler gerek yurt içi nakliyecileri gerek liman taşıyıcıları gerek ambarlar hepimiz el birliği yaparak çok ciddi bir sınav verdik. Enkaz kaldırma işlemleri sırasında da yardımlarımız devam edecek” ifadelerine yer verdi.

KARAYOLUNDA YOĞUN HAREKETLİLİK

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy ise yaptığı değerlendirmede, “AFAD, AKOM ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile iletişime geçerek dernek olarak bölgeye yapılacak taşımalarda yardım desteğinde bulunabileceğimizi bildirdik. Üyelerimizden gelen bilgileri konuyla ilgili yetkilendirilmiş birimlere ileterek yardım malzemelerinin yüklenmesi ve ulaştırılmasında koordinasyon sağladık. Dolayısıyla karayolunda yoğun hareket başladı. Hatay Havalimanı’nın depremde zarar görmesi, İskenderun Limanı’nda çıkan yangın nedeniyle alternatif rotalar ve limanlar tespit edildi. Depremin üçüncü günü itibarıyla yük taşımacılığında kullanılan her türlü lojistik imkan afet bölgesine ulaştırılacak yardım malzemeleri için kullanıldı. Ulaşan araçların deprem bölgesinde birikmesi de süreç içinde yaşanan en büyük zorluk oldu. Bir süre sonra karayolunda hareket kabiliyetimiz daraldı. Depremin ikinci ve üçüncü günü itibarıyla havayolu, denizyolu ve demiryolunda faaliyet gösteren üyelerimiz harekete geçtiler. Bugün deprem bölgelerine lojistik imkanların neredeyse tamamını kullanabiliyoruz. Bir başka zorlayıcı lojistik süreç de yardımların depremzedelere ulaştırılmasında yaşandı. Bunun sebebi de tabii ki depremin çok geniş bir alanı etkilemesi ve dağıtım için ciddi bir insan gücüne ihtiyaç duyulmasıydı” ifadelerini kullandı.

LOJİSTİK AKIŞ BOŞA DÜŞEBİLİR!

Lojistik sektörünün fazla bileşenlerden meydana geldiğine işaret eden Ulusoy, şu uyarıda bulundu: “Taşınan yardımların uygun şartlardaki depolarda saklanması, elleçlenmesi ve bu alanlardan çıkışlarının yapılması gerekiyor. Bu anlamda da bölgedeki depolar aktif olarak kullanılıyor. Lojistik son derece fazla bileşenin bir araya gelerek bir bütün oluşturduğu bir süreç. Bunlardan biri eksik kaldığında büyük maliyet ve emekle yürüttüğünüz lojistik akış tamamıyla boşa düşebilir. İlaç, gıda, iş makinesi ve kurtarma için kullanılan malzemelerin çeşitlerine göre depolama noktaları olmalı. Bunların şehrin doğru ulaşım noktalarına, sağlam altyapıya sahip bölgelerde planlanması da son derece önemli.”