Macit: Silahlanma bireylerin ifade şekli

Yaren Elmas Güzelkan ile Birinci Sayfa programına konuk olan Uzman Psikolog Aslı Macit, Türkiye’de artan öfke patlamalarının toplumda yarattığı sorunlara değindi

Haber Giriş Tarihi: 24.03.55639 18:20
Haber Güncellenme Tarihi: 24.03.55639 18:20
ilksesgazetesi.com

İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Yaren Elmas Güzelkan ile Birinci Sayfa programının konuğu olan Uzman Psikolog Aslı Macit, Türkiye’de artan öfke patlamaları ve bunun sonucunda şiddete yönelimin artmasına ilişkin konuştu. İnsanların bilinçsizce bireysel silahlanmalarının toplum açısından doğurduğu olumsuz sonuçlara değinen Macit, uzun zamandır mutsuz bir ülke olduğumuzu ve silahlanmanın bireylerin bir nevi ifade şekli olduğunu söyledi.

BELİRSİZLİK VE GÜVENSİZLİĞİ DOĞURUYOR

Türkiye’de yaşanan öfke patlamalarını değerlendiren Macit, “Son dönemlere bakarak değerlendirdiğimizde yanılgıya düşebiliriz. Öfkeyi baştan anlamak çok önemli. Aynı birey gibi toplumlar da bastırıldığında; bazı şeyleri uzun süre çözemediğinde, görünme aracı olarak öfkeyle dile getiriyor. 15 yılı aşkın süredir şiddet bölgesinde yaşıyoruz. Savaşların olduğu ülkelere komşuyuz. Savaşların üzerine pandemi yaşadık, depremler yaşıyoruz. Bu durumlar toplum olarak psikolojik buhrana sebep oluyor.  Toplumlarda kendilerini ifadece edecek kanallar bulamayınca öfkeye başvuruyor.  Bu durum sonucu da şiddet kendini gösteriyor.  Her gün yaşanan kadına şiddet, çocuğa şiddet, gün içerisinde sokakta yaşanan olumsuzluklar, komşuya tahammülsüzlük gibi olayların psikolojik buhranın sonucu. Toplum insanlardan oluşuyor ve insan neden etkilenirse toplumlarda bunlardan etkileniyor. Şiddetin topluma yansıması bir kısır döngüdür. Şiddet, belirsizliği ve güvensizliği; güvensizlik de tekrardan şiddeti doğuruyor. Bu durumu çözebilmek adına da toplum ve yöneticiler olarak bilim çerçevesinde çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.

KENDİ BAHÇEMİZİ KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ

Bireysel silahlanmanın ülkemizdeki artışının ruh sağlığındaki yansımalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Macit, “Silahlanma artık bir nevi ifade şekli. Uzun yıllardır ülke olarak mutlu değiliz. Ülkemiz, Gallup raporlarına göre mutsuzluk konusunda düşük seviyelerde. OSD raporlarına göre de 34 ülke arasında Türkiye, adalete ve eğitime güven konusunda düşüş yaşıyor. Toplumumuz umut konusunda çok sıkıntılı bir dönemde ve insanlar şu an sahip olduklarını kaybetmemeliyim düşüncesinde. Bu da bize şiddet hiyerarşisini gösteriyor. İnsanlar belirsizlik içerisinde etrafını kontrol etmek istiyor. Silahlanma da bunun sonucunda ortaya çıkıyor. İnsanlar adalete güvenmek yerine kendi başına olayları çözmeye çalışıyor. Birey olarak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Toplumsal değerlere ve sisteme güven azaldıkça kendi bahçemizi korumaya çalışıyoruz. Silahlanma konusunda toplum yöneticilerine de iş düşüyor” ifadelerini kullandı.

YUMUŞAK VE KABULLENİCİ DİL KULLANMALILAR

Siyasilerin, bireyleri öfke ve şiddete eğilimi konusunda etkisine olup olmadığına dair konuşan Macit, “Siyasiler toplumun temsilcisidir. Ülke olarak şunu idrak etmeliyiz ki somut şeylere önem veriyoruz. Refah artacak demek çözüm değil. Örneğin; buraya bunu yapacağım, tarımda şu işleri yapacağım demek insanların anlayacağı bir şeydir. Siyasiler umudun simgesi haline gelmesi gerekiyor. Siyasetteki kişilerin dedikleri çok önemlidir. Ekonomiyi şu yönden güçlendirdik, modern bir hukuk devletine inanıyoruz, siyaset olarak demokrasiye inanıyoruz dendiğinde insanlar doğru diyebilir. Şiddet yanlısı bir siyasinin söyledikleri olduğunda insanlarda başına buyruk davranıyor. Çözüm yolu üretilmeli. İnsanlar önünü görmek istiyor ve siyasiler bu konuda tam bir temsilcidir. Toplumlar duyulmak ister. Siyasilerin her zaman yumuşak ve kabullenici bir dil kullanmaları gerekiyor. Tüm bireylerin bu ülkenin vatandaşı ve söz sahibi olduğunu kabul ederek hitap etmeliler. Politikalar tartışılır, kişiler tartışılmaz” dedi.

BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gıdadan kısıp, okul masraflarını karşılıyorlar