Medya Dayanışma Grubu: Basın özgürlüğüne ağır bir darbe

Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayla ilgili olarak Halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ve bazı diğer haber sitelerinin sorumlu yazı işleri müdürlerinin gözaltına alınması ile ilgili Medya Dayanışma Grubu bir açıklamada bulundu

Haber Giriş Tarihi: 04.11.2024 13:59
Haber Güncellenme Tarihi: 04.11.2024 13:59

Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayla ilgili olarak Halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ve bazı diğer haber sitelerinin sorumlu yazı işleri müdürlerinin gözaltına alınması ile ilgili yapılan açıklama şöyle: 

Medya Dayanışma Grubu olarak, gazetecilik mesleğinin temel görevlerinden biri olan halkın doğru, eksiksiz ve tarafsız bir şekilde bilgilendirilmesi hakkını savunuyoruz. Ne yazık ki, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayla ilgili olarak Halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ve bazı diğer haber sitelerinin sorumlu yazı işleri müdürlerinin gözaltına alınması, basın özgürlüğüne ağır bir darbe vurmuş, kamuoyunun haber alma hakkını ciddi şekilde ihlal etmiştir.

Bir haberde yanlış veya eksik bilgi varsa, bunun düzeltilmesi için hukukun çerçevesinde pek çok demokratik yol bulunmaktadır. Ancak, gazetecilere yönelik gözaltı gibi baskıcı yöntemlere başvurulması, gazetecilik mesleğini ve özgür basını sindirme çabalarının bir göstergesidir. Demokrasilerde, basın özgürlüğüne yönelik bu tür müdahaleler asla kabul edilemez; basının halk adına güç odaklarını denetlemesi, demokrasinin temel taşlarından biridir. Basını susturarak ya da korkutarak, halkın doğru bilgiye ulaşması engellenemez.

Türkiye’de, son dönemde uygulamaya sokulan dezenformasyon yasası ve şimdi Parlamento gündeminde olan, her konuya güvenlikçi yaklaşımın örneği “etki casusluğu” gibi, halkın düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırlandıran düzenlemeler, demokrasinin ruhuna aykırıdır. Bu tür yasalar, gazetecilerin haber yapma özgürlüğünü tehdit etmekte, haber verme görevini “düşünmeyi yasaklayan” bir ortamla sınırlandırmaktadır. Basın özgürlüğünü yok eden bu tür yasaların kabul edilmesi, demokratik değerleri ayaklar altına almak anlamına gelir. Gazeteciler, halkın doğru seçimler yapabilmesi için bilgiye erişimini sağlamak zorundadır; bu, bir demokrasinin yaşaması için hayati bir görevdir.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bu gözaltı süreci, gazetecilik faaliyetlerini suç kapsamına almaya çalışmakta, haberleriyle kamuoyunu bilgilendiren gazetecileri yargı yoluyla baskı altına alma niyetini göstermektedir. Basın mensuplarına yönelik bu tür baskıcı uygulamalar, gazetecilerin sadece işlerini yapmalarını engellemekle kalmamakta, aynı zamanda toplumun adalet duygusunu ve demokratik değerlere olan inancını da zedelemektedir.

Medya Dayanışma Grubu olarak, bu tür antidemokratik uygulamaları kınıyoruz. Gazetecilere yönelik baskı ve yıldırma politikaları, demokratik bir toplumda asla kabul edilemez. Kamuoyunu aydınlatmak ve doğru bilgiye ulaşmak, her bireyin temel hakkıdır; bu hakkın önündeki engellerin kaldırılması için mücadeleye devam edeceğimizi belirtiriz.

Basın özgürlüğü, demokrasimizin teminatıdır ve gazetecilere yönelik her türlü baskıya karşı toplumun tüm kesimlerini duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Basın Konseyi

Çağdaş Gazeteciler Derneği

Diplomasi Muhabirleri Derneği

Gazeteciler Cemiyeti

Haber-Sen

İzmir Gazeteciler Cemiyeti

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA)

Türkiye Gazeteciler Sendikası