Merkez Bankası tarafından alınan kararla kredi miktarlarının düşürülmesi ve doların son günlerde yükselişe geçmesinin sebeplerini, Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Attila Acar ve Kemeraltı Araştırma Derneği Başkanı Cem Ceylan değerlendirdi
Haber Giriş Tarihi: 10.09.55368 03:36
Haber Güncellenme Tarihi: 10.09.55368 03:36
KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER Merkez Bankası tarafından, bankalardan verilen kredi miktarlarında düşüşe gidilmesi kararı verilmişti. Bunun gerekçesi olarak seçim sonrası döviz kurunda artış bekleyen vatandaşların kredi çekerek döviz alması olduğu konuşulurken, döviz kurunda yaşanan bu yoğun ilgiyi siyasetle ilişkilendiren Ekonomist Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, "Vatandaşlar da mevcut iktidarın devam edeceğini öngörüyor ve bankalardan nakit avans çekerek dövize yatırım yapıyor" diye konuştu. Öte yandan yaşanan bu kısıtlamanın esnaflara nasıl yansıdığını değerlendiren Kemeraltı Merkez Araştırmalar Derneği Başkanı Cem Ceylan, "Merkez Bankası'nın bu yaptırımıyla seçimlerden sonra aslında ekonomik durumun nasıl şekilleneceğini görmüş olduk" dedi.
"DÖVİZE GÖSTERİLEN İLGİ, MEVCUT İKTİDARIN KALACAĞINA İŞARET" Önce vatandaşların neden döviz almaya bu kadar yöneldiklerinin düşünülmesi gerektiğini belirten Ekonomist Acar, "Seçimlerin sonunda muhalefet kanadı iktidara gelirse birtakım ekonomi programı uygulayacağını ve kuru düşüreceğini söylüyor. Fakat mevcut iktidar devam ederse kurun 25 TL bandında oturması bekleniyor. Vatandaşlar da bu sebeple mevcut iktidarın devam edeceğini öngörüyor ve bankalardan nakit avans çekerek dövize yatırım yapıyor. Bunların sonucunda da vatandaşların muhalefetin ekonomi politikalarına güvenmediğini görüyoruz. Bundan dolayı da kendi geleceklerini kendileri belirlemek adına kredi çekip borçlanıp, döviz veya altına yatırım yaparak farklı yollara başvuruyorlar" dedi. HÜKÜMET KURU BASKILIYOR Tüm bu beklentiler haricinde kurun yükselmesi durumunda, ithalatın pahalılanacağına dikkat çeken Acar, " Türkiye, ithalatını kura bağlı yapan bir ülke. Bundan dolayı kur baskılanıyor. Yoksa kuru kendi haline bıraksalar 25 TL bandında oturacak. Çünkü ihracat yapan firmalar bile aşırı derecede maliyetler arttığı için bu artışı fiyatlara yansıtamıyorlar. Dolayısıyla ihracatçı firmalar kardan zarar ediyor. Açıklarını kapatabilmek için kurun yükselmesini istiyorlar. Fakat kur yükselirse enflasyon oluşacağı için hükümet kuru şu an için baskılıyor" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DE EKONOMİK VERİLER ÇOK ÖNGÖRÜLEBİLİR DEĞİL" Merkez Bankası’nın kredi kartlarında yaptığı düzenlemeler ve kredi miktarlarında azaltmaya gitmesinin esnafa nasıl yansıdığını değerlendiren, Kemeraltı Merkez Araştırmalar Derneği Başkanı Cem Ceylan, "Her ne kadar küçük esnafın ekonomiyi takip etmediği düşünülse de, esnaflar ekonomik verileri okuyor. Kur korumalı mevduat hesaplarındaki artışın büyümesi, piyasalarda oluşan paralel kur ve kredi faizleri esnafı kaygılandırıyor. Tüm üreticiler artan girdi maliyetleri ve seçim öncesi uygulanan popülist politikalardan payına düşeni alıyor. Çünkü seçim sürecinden asgari ücret gibi popülist politikalara yapılan zamlar direkt olarak esnafı etkiliyor. Biz esnaflar, sanayiciler, vatandaşlar yani direkt ekonominin seyriyle ilgili kesimler olarak yıllarca, Türkiye'de ekonomik veriler çok öngörülebilir değil. Biz önümüzü göremiyoruz derdik. Fakat Merkez Bankası'nın bu yaptırımıyla seçimlerden sonra aslında ekonomik durumun nasıl şekilleneceğini görmüş olduk. Seçim sonrasının bir fragmanı gibi bir uygulama aslında. Belli ki seçimlerin ardından her vatandaşın, esnafın kendine göre bir ekonomik önlemler alması lazım" diye konuştu. "SEÇİM SONRASI DURUM BİZİ ÜRKÜTÜYOR" Türk parasının döviz karşısında son 5 senede yüzde 300 oranında değer kaybettiğini söyleyen Ceylan, "Seçimlerin ardından kim gelirse gelsin, seçimden sonra beklenen durum aslında bizi ürkütüyor. Asgari ücrete yapılan zamların bir faydası yok. Burada önemli olan halkın alım gücünün arttırılması. Esnafın da işlerinin iyi olması aslında buna bağlı. Ne yaparsanız yapın alım gücü artmadan kimsenin yüzü gülmez" dedi.