Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi, Basmane’de bulunan üç katlı bir binayı Mülteci Merkezi’ne dönüştürdüklerini ve mültecilerin yanı sıra mahalle halkına yönelikte çalışma yapacaklarını belirtti
Haber Giriş Tarihi: 04.03.50484 04:03
Haber Güncellenme Tarihi: 04.03.50484 04:03
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER Basmane Kapılar’da oluşturulan Çok Amaçlı Mülteci Merkezi / Konak Mülteci Merkezi, bölge halkına sunuldu. Merkez, başta çocuklar olmak üzere kadın, genç, yetişkin, tüm mahalle sakinlerine hitap ediyor. Bina içerisindeki çalışmalar gönüllülük esas tutularak ilerleyecek. Bütünüyle gönüllü kaynaklar ve ilişkilerle gerçekleştirilen merkezde aynı zamanda gönüllü bireyler katkıda bulunacak. Çok Amaçlı Mülteci Merkezi’nin yakın zamanda gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerden biri 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü kapsamında vermiş olduğu paneldi. Panelde; çocuk kavramı, çocuk işçiliği ve çocuğun ihmal ve istismarı ile ilgili bir anlatı yapıldı. Zaman içerisinde daha birçok çalışmayı yürüteceklerini aktaran Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi, en önemli amaçlarının mültecilerin yoğun olarak yaşadıkları bu bölgede karşılıklı entegrasyonu sağlamak ve özellikle çocukların drama, tiyatro, resim, spor gibi daha birçok alanda gönüllü kişiler tarafından ders almalarını hedeflemek olduğunu belirtti.
BİR NEVİ TOPLUM MERKEZİ Bir nevi ‘toplum merkezi’ inşa ettiklerini kaydeden Hüsünbeyi, “Biz burayı tamamen gönüllü kaynaklarla kiraladık. Tadilatı ve malzeme teminatı da gönüllü kaynaklarla ve imece usulü yapıldı. Yapacağımız çalışmalar da yine gönüllülük esası üzerine ilerleyecek. Burası oldukça yıpranmış bir binaydı. Toparlamamız biraz zaman aldı. Eksiklerimiz illa ki var. Zaman içerisinde bunlar da giderilecek. Önemli olan şu an faaliyet yapılabilir bir durumda olması” dedi. Basmane’nin Kapılar semtinde herkesle temas halinde olduklarını söyleyen Hüsünbeyi, “Hatta bu bölgede gerek kadınlar gerek çocuklar gerek mahalleli ile birlikte hep beraberiz. Ama daha sistemli, daha uzun vadeli işler yapabilmek amacı ile ve biraz da bu binanın bitmesini beklediğimizden ötürü çalışmalarımızı azaltmıştık. Artık binanın bitmesi ile beraber daha düzenli ve daha uzun vadeli faaliyetlerimizi yürütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
ÇOK KÜLTÜRLÜ BİR SEMT İnşa edilen yapının öncelikle bir mülteci merkezi olduğunu vurgulayan ve entegrasyona önem verdiklerini belirten Hüsünbeyi, şöyle ekledi: “Amacımız tüm mahalleli ile birlikte çalışma yapmak. Karşılıklı entegrasyon olayını burada yaşatmak istiyoruz, tüm mahalleli ile birlikte olumlu ve örnek çalışmalar yapabileceğimize inanıyoruz.” Basmane ve özellikle Kapılar, tarihsel sürece baktığımız zaman sürekli göç alan bir yer olmuştur. Bundan dolayı da çok kültürlü bir yapısı var. Farklı dokulara ev sahipliği yapan Kapılar semtinin tarihsel önemine ve göç olgusuna da değinen Hüsünbeyi, “Bildiğiniz gibi hemen 50 metre ilerimizde Aziz Vukolos Kilisesi bulunmakta, onun 100 metre kadar ilerisinde yine tarihi Kumrulu Mescit var, binamızın hemen karşısında ise ne yazık ki artık yıkılmış bulunan Şonsol Sinegoğu var. Burası tarihsel olarak da çok kültürlü ve çok farklı milletleri bir arada tutabilen bir yer. Farklı zamanlarda buralardan göç edenler olmuş. Göç edenler kadar aynı zamanda buraya gelip yerleşenler de söz konusu. Son yıllarda ise mültecilerin de yoğunlukla yerleşip yaşamlarını sürdürdüğü alan haline geldi” diye konuştu. “Gönüllülük esaslı böyle bir yapı inşa etmek pek de örneği olan bir yer değil gibi görünüyor” diyerek sözlerine devam eden Hüsünbeyi, “Bizim amacımız birçok oluşumla beraber bu alanlardaki duyarlı kadın ve çocukla hak temelli, koordineli çalışmalar yürütmek. Burası belki bir pilot çalışma olabilir. Öncelikle burada örnek olaylar yaşatıp daha sonradan yaygınlaşmasını hedefleyebiliriz. Özellikle kamu, yerel yönetim ve STK işbirliğini çok önemsiyoruz. Bu işbirlikleriyle çok etkili çalışmalar yapılabilir, önemli sonuçlar elde edilebilir" dedi.
TÜM MAHALLELİYE SESLENECEK Bina içerisinde yapılacak faaliyetlerden de kısaca bahseden Hüsünbeyi, “Çalışmalarımız destekleyici, kültürel, sosyal, aynı zamanda psikolojik boyutta olacak, bu çalışmalara gerek uzman, gerekse tüm gönüllüler katkı koyabilecektir. Çocukların okulda daha başarılı olmaları için, ailelerinin de pek fazla Türkçe bilmediğini hesaba katarak her öğrenciye hem öğretmenleriyle ilişki kuracağı, hem de onların derslerini destekleyecekleri bir nevi velilik sistemi hedefliyoruz. Çocukların kaynaşması amacıyla yapılabilecek beceri, drama çalışmalarından birçok yapı ve kişiden yararlanmayı hedefliyoruz. Resim, heykel, müzik, drama, tiyatro, spor faaliyetleri gibi. Yetişkin ve üniversite gençleri de gönüllü oldukları sürece yararlanacağımız kişiler. Bu çalışmalara destek verecek her gönüllüye ihtiyacımız var, herkesin katkı koyabilecek boyutunun olabileceğine inanıyoruz. Eksikliklerin giderilmesiyle beraber bu çalışmaları başlatacağız. Zaten biz önceden yaptığımız çalışmalarla da mahalleliyle buluşmuştuk. Olumlu, kalıcı ve sürdürülebilir çalışmalar yapıp, ardından bu bölgeyle sınırlı kalmayıp İzmir’in diğer bölgelerinde de devam etmesini umuyoruz. Özellikle ekip çalışmaların yapmayı hedefliyoruz” cümlelerini kullandı.
MÜLTECİLİK BİR LÜTUF DEĞİLDİR Mülteci çalışmalarına 2007 yılında başladığını belirten ve 2008 yılında kurulan Mültecilerle Dayanışma Derneği'nin kuruluş sürecinde bulunan Mete Hüsünbeyi, "Suriyelilerin kentte yoğunlaşması ile birlikte biz de bu konuda farklı uğraşı alanları ve yetkinlikleri olan derneklerin, kurumların ve kişilerin bir araya gelip daha bütüncül, daha sistemli çalışma yapması için Konak Kent Konseyi bünyesinde, içinde 50'den fazla oluşumun yer aldığı Mülteci Meclisini kurduk. İçimizde çok sayıda STK temsilcilerinin yanı sıra özne olarak Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği ve Muhtarlar da var. Toplantıları ve çalışmalarımızı mültecilerle ve onların yaşadıkları yerlerde yapıyoruz. Onlar adına değil, onlarla beraber kararlar alıyor ve uyguluyoruz. Biz onları hemşerimiz olarak görüyoruz. Gerek dünya, gerek Avrupa kentsel şartlarında ‘kent’ içinde yaşayan herkese aittir. Belediyeler Kanunumuzun hemşeri hukuku başlıklı 13. Maddesine göre herkes ikamet ettiği beldenin hemşerisidir. Mültecilik bir lütuf değil haktır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 14.maddesine göre herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır. Türkiye'nin de imzaladığı 1951 Cenevre sözleşmesine göre mülteci; ülkesinde ırkı, dini, milliyeti, siyasal görüşü ve belirli bir gruba mensubiyeti nedeniyle, zulüm görme endişesi nedeniyle ülkesinden ayrılan ve gittiği ülkenin korumasından yararlanan kişidir. Türkiye, Dünyada Monaco ile birlikte hakkı sadece Avrupa ülkelerinden gelenlerle sınırlayan iki ülkeden biridir. Oysaki mülteciliğin vatandaşlık haklarına yakın hakları vardır” dedi.
KUTUUU ŞİİRİN EVRENSELLİĞİNDE BULUŞMAK Mülteci Meclisi olarak yaptıkları kaynaştırma çalışmalarına dikkati çeken Hüsünbeyi, “Süt kuzusu projesinden 1 - 5 yaş arası mülteci çocukların da yararlanmaları için İzmir Büyükşehir Belediyesine 220 STK ile beraber dilekçe verdik. Artık mülteci çocuklarda süt almaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyoruz. Gönüllü kaynak bularak Tömer'den 20 öğretmenimize yabancılara Türkçe öğretme kursu aldırdık. Bünyemizde çocuk, kadın ve spor çalışma grupları oluşturduk. Mülteci şairler ile Türkiyeli şairleri bir araya getirerek bu lezzeti hep beraber tatmış olduk. Şiirin evrenselliğinde buluştuk. Engelli spor etkinlikleri düzenleyerek engelli mültecileri, engelli spor dernekleriyle buluşturduk. Bu çalışmada gördük ki ülkemizde engelli sorunu yok, engellenme sorunu var. Toplumun tüm kesimleri gibi engellilerimizin de sahip olması gerektiği haklara ulaştığı zaman eğitim, iş, sosyal kültürel, her alanda olumlu katkıda bulunabileceklerdir. Ayrıca her yıl düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet turuna mülteci kadınların da katılmalarını sağladık. Biz Mültecilerin de kentte katkı sağlayabileceklerine inanıyoruz, Kentte İyilik Var Hareketinin bu yıl Engellilere dikkat çekmek için yapılan faaliyetlerine onlara desteğimizi sunmak üzere ağırlıklı olarak Suriyeli Kadınlarla beraber oradaydık. Kadın Kuruluşları Fuarında Suriyeli Kadınlar, Konak Kent Konseyi Kadın Meclisi standında kendi yemeklerini katılımcılara ikram ederek karşılıklı olumlu iletişim kurulmasına vesile oldular. Basmane bölgesinde Türkiyeli kadınlarla, Mülteci kadınların birlikte yer aldığı kooperatif çalışmasını desteklemekteyiz. Yine Mülteci çocuklar ile Türkiyeli çocukların kaynaşması için çocuk grubumuz ortak faaliyetler yürütüyor” ifadelerine yer verdi.