Dervişoğlu, Ankara'da gazete ve televizyonların temsilcileri ile bir araya geldi, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin hem küresel ölçekte hem de içeride yaşadığı değişimlerle bir yol ayrımında olduğunu dile getiren Dervişoğlu, Türkiye'yi daha müreffeh kılmak için siyasi partiler kadar basın kuruluşlarının da önemli olduğunu kaydetti.
Dervişoğlu, hemen her alanda köklü değişimlerin yaşandığını, teknolojinin üretim ve yaşam biçiminde kapsamlı yenilikleri beraberinde getirdiğini ifade ederek, sadece küresel alanda değil, yerel anlamda da yenilenmeye ayak uydurmanın mecburi olduğunu dile getirdi.
Yenilenmenin sadece teknolojik ve ekonomik gelişmelerle sınırlı olmadığını vurgulayan Dervişoğlu, toplumların sosyal yapılarının, siyaset mekanizmalarının ve devlet anlayışlarının da söz konusu değişimden üstüne düşen payı aldığını söyledi.
Dervişoğlu, Türkiye'nin de kendine has bir değişim sürecinden geçtiğini belirterek, Türkiye'nin yenilenmeye mecbur olduğu değerlendirmesinde bulundu.
DEĞİŞİM RÜZGARLARI"Yeni oluşacak dünya düzeninde yer almak istiyorsak ülke olarak da yenilenmek mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullanan Dervişoğlu, "Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasal alanda köklü bir değişime ihtiyaç duyduğunu" bildirdi.
Değişimi başarmanın yolunun "yenilenmeye ve yeniliğe açık olmaktan geçtiğini" kaydeden Dervişoğlu, değişim rüzgarlarının siyaseti de kapsadığına işaret etti.
Dünya değişirken, insan değişirken, siyasetin de değişmek zorunda olduğunu dile getiren Dervişoğlu, şöyle devam etti:
"Siyaset halk için ve insan için yapılıyorsa siyasetin de dönüşümü artık kaçınılmazdır. Bugün eski siyaset anlayışlarıyla, popülist söylemlerle, ayrıştırıcı politikalarla bir ülkenin geleceğini inşa etmek mümkün değildir. Siyaset, gençlerin taleplerine, halkın ihtiyaçlarına ve dünyanın değişen gerçeklerine kulak vermek mecburiyetindedir. Toplumsal barışı, adaleti ve refahı sağlamak ancak siyaset kurumunun kendisini yenilemesiyle mümkündür. Bütün çabalarımız siyasete yeni bir bakış ve yeni bir soluk kazandırmak içindir. Tüm gayretimiz bu ülkenin ihtiyaç duyduğu değişimi sağlamak, halkımıza yeni bir gelecek sunmak ve yeni bir heyecan uyandırmak içindir. Siyasetteki bu değişim Türkiye'nin önünü açacak, yeni nesillerin umutla bakabileceği bir ülke yaratacaktır. İşte bu yüzden yenilenmeye, yenilikçi politikalara ve güçlü bir geleceğe inanan herkesle anlamlı bir yolculuk sürdürmek kararlılığındayız. Benim inancım Türkiye'nin geleceğinin yenilenmiş bir siyaset anlayışında yattığı şeklindedir."
MERKEZ SİYASET ÇAĞRISINI YİNELEDİİYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, yakın dönemde "merkez siyasetin yeniden inşası" adına bir çağrıda bulunduğunu anımsatarak, "Bugün Türkiye'nin her zamankinden daha fazla birleştirici ve kucaklaştırıcı bir siyasi yönelime ihtiyaç duyduğu tartışmasız bir gerçektir." dedi.
Arayışlarının aşırılıklara sapmadan, geniş kesimleri kucaklayabilen bir siyaset anlayışı olduğunu bildiren Dervişoğlu, "İşaret ettiğim bakış açısı geçmişte bu ülkenin birlik ve beraberliğini sağlamış, farklı görüşlerden insanları aynı ortak paydada buluşturmayı başarmış bir güçtür. Bugün yeniden bu geleneği canlandırmak; Türkiye'nin ihtiyacı olan toplumsal barışı ve istikrarı geri getirmek demektir." diye konuştu.
Merkez siyasetin her zaman makul olanın, ortak aklın ve sağduyunun sesi olduğunu dile getiren Dervişoğlu, birleştirici, bütünleştirici ve kavrayıcı ve bir siyaset anlayışının gerekli olduğunu söyledi.
Dervişoğlu, "merkez siyaset" çağrısının salt siyasi partilere değil Türk milletinin her bireyine olduğunu belirtti.