Gençlik Örgütleri, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesine tepki gösterdi. KYK yurtları değil misafirhanelerin açılması gerektiğini belirten öğrenciler “Bir arada olacağız” mesajı verdi
TENZİLE AŞÇI
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkisi altına alan deprem felaketinin ardından yaralar sarılmaya devam ediyor. 13,5 milyon vatandaşı doğrudan etkileyen ve on binlerce vatandaşın hayatını kaybettiği “asrın felaketinin” ardından 10 ilde OHAL ilan edilirken tüm ülkede üniversitelerde ise yine uzaktan eğitim kararı verilmişti.
Karara, muhalefet başta olmak üzere birçok eğitimci karşı çıkarken üniversite öğrencilerinden de tepkiler art ardan gelmişti.
Geçtiğimiz hafta Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinin üniversitenin rektörlüğü önünde yaptığı ve polis müdahalesiyle sonlanan protestosunun ardından son olarak birçok gençlik örgütünün bileşeni olduğu Gençlik Örgütleri de yaptığı basın açıklamasıyla uzak eğitim kararından geri dönülmesi çağrısında bulundu.
“MİLYONLARCA KONUT VE MİSAFİRHANE DURURKEN…”
Açıklamada devlet kurumlarının afet bölgesine müdahalede geç kalması, sosyal medyada bant daraltılması ve Kızılay’ın çadırları satması eleştirilirken şunlar söylendi;
“Yaşatılan tüm mağduriyetlerin üzerine evleri yıkılan depremzedelerin farklı şehirlerdeki KYK yurtlarına yerleştirileceği ve üniversitelerin online eğitime geçirileceği önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından YÖK tarafından duyuruldu. Hâlihazırda üniversitelilerin barınması için yetersiz ve niteliksiz olan KYK yurtlarına evleri yıkılmış ya da ağır hasar almış depremzedeler yerleştirilmeye başlandı. Kararla beraber, yurtlarda kalan öğrenciler eşyaları çöp poşetlerine doldurularak bir gecede yurtlardan atıldı. Milyonlarca boş konut, otel ve misafirhane gibi konaklama alanı varken, depremzedeler için niteliksiz ve yetersiz KYK yurtları tahsis edildi.
HER KRİZDE İLK GÖZDEN ÖĞRENCİLER ÇIKARILMAKTADIR
Bu karar hem depremzedeleri hem de yurtlarda kalan üniversitelileri mağdur eden bir karardır. Yakın zamanda deneyimlediğimiz pandemi sürecinde de gördüğümüz gibi uzaktan eğitim, üniversiteliler arasındaki fırsat eşitsizliğini daha da büyüten ve eğitime nitelikli erişimin önüne ket vuran bir uygulamadır. Yaşanan her krizde ilk gözden öğrenciler çıkarılmaktadır. Zira depremden etkilenmiş çoğu sıra arkadaşımız uzaktan eğitimi sürdürebilecek yeterli teknolojik ekipmana erişemediği gibi başka şehirlerde yaşayan birçok üniversite öğrencisi için de online eğitim yetersiz ve niteliksiz. Depremden etkilenen sıra arkadaşlarımız gözetilerek alındığı öne sürülen online eğitim kararının asıl sebebinin üniversitelilerin yan yana gelişlerinin engellenmesi olduğu açıktır. Depremden etkilenmiş üniversitelilere kolay yatay geçiş imkanı, kira ve yurt desteği sağlanması; depremzedelere boş konutların, otellerin, misafirhanelerin tahsis edilmesi gibi çözüm odaklı alternatifler varken depremzedelerin yetersiz ve niteliksiz KYK yurtlarına yerleştirilerek üniversitelerde yüz yüze eğitimin durdurulması iktidarın öğrenci gençliğin yan yana gelişinden duyduğu korkudan olduğu bir gerçektir.
UZAKTAN EĞİTİM İSTEMİYORUZ
Buradan bir kez daha söylüyoruz. Yaşanan her krizde farklı bahanelerle üniversiteler üzerinde uygulanan baskı ve sindirme politikalarını kabul etmiyoruz. Bizler yaşanan bu yıkımın, binlerce insanın enkaz altında kalmasının, yüzlercesinin donarak ölmesinin kader olmadığını biliyoruz. Bundan sonraki süreçte kampüslerimizde, sokaklarda, mahkeme salonlarında depremde yitirdiğimiz her bir insanımızın hesabını sormak üzere bir arada olacağız! Buradan bir kez daha her öğrenci için yüz yüze eğitim koşullarının acilen sağlanması talebini büyütüyoruz, üniversiteden vazgeçmiyoruz! Uzaktan Eğitim İstemiyoruz!”