Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Diyanet İşleri Bakanlığı ortaklığında hazırlanan ‘Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ projesi kamsamında 81 ildeki tüm okullarda öğrencilere manevi destek verilmeye başlandı. Projeye birçok kesimden olumlu ve olumsuz yorumlar gelirken, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Konak Şubesi basın açıklamasıyla projeye tepki gösterdi. CKD Konak Şube Başkanı Özlem Göktoğan, projenin asıl amacının eğitimi dinselleştirmek olduğunu iddia etti. Göktoğan, “Milli eğitimin ‘dindar nesil’ yetiştirme alanı olmadığı artık kabul edilmelidir. MEB, ÇEDES projesini iptal etmeli, değerler eğitimini kendi yetkisinde olan milli eğitim içinde, Anayasa ve yasalara uygun amaç ve hedefler doğrultusunda düzenlemelidir” ifadelerini kullandı.
EVRENSEL KALIPLARDA DEĞERLER EĞİTİMİ
Değerler eğitimi vermek amacıyla okullarda görevlendirilen imam, vaiz ve Kur’an kursu hocalarının öğrencileri sadece dini değerleri aşılayabileceklerini oysa ki değer eğitimini daha evrensel kalıplarda işlenmesi gerektiğini söyleyen Göktoğan, “Değerler eğitiminin amacı insana ve doğaya saygılı, paylaşmayı bilen, hoşgörülü, dürüst, duygudaşlık yeteneği yüksek, çalışmayı üretmeyi seven, milletine bağlı bireyler yetiştirmek değil midir? Değerler eğitiminden amaç, evrensel ve milli değerlerimizi yetişen yeni nesle kazandırmak değil midir? Değerler eğitimi ne zaman din eğitimi olmuştur da bunları öğretmek din görevlilerine düşmüştür? Cumhuriyet kültürümüzün manevi kazanımlarını pekiştirecek olanlar ‘manevi danışman’ diye görevlendirilen imamlar, vaizler, Kur’an kursu hocaları mıdır? ÇEDES açıkça, ilkokul-lise arası 19 milyonu aşkın öğrencinin eğitimini dinselleştirme projesidir. Öğrencinin ÇEDES faaliyetlerine veli onayıyla alınacağı belirtilse de bunun işleyişte geçerliliği yoktur. Çünkü okul müdürleri ÇEDES’i veli ve öğrencilere tanıtmak ve ÇEDES’e katılımı teşvik etmekle görevlendirilmiştir. Dolayısıyla veliler, çocuklarının ayrımcılığa uğramasından, hatta mimlenmesinden çekinerek onay vermek zorunda kalabileceklerdir. Burada açıkça kamusal dayatma vardır” dedi.
KUTUPLAŞTIRMAYA YOL AÇIYOR
ÇEDES’in okullarda kutuplaşmalara yol açacağını öne süren Göktoğan, MEB’in bu sebeple projeyi iptal etmesi gerektiğine dikkat çekti. Öte yandan bu projenin olması gerektiğini savunanların asıl hedeflerinin eğitimi dinselleştirmek olduğunu vurgulayan Göktoğan, “ÇEDES’in eğitimi dinselleştirme projesi olduğu eleştirilerine karşı bazı kesimler bu uygulamayı özgürlükler kapsamında değerlendirmek gerektiğini, ailelerin çocuklarına din eğitimi aldırmak haklarının olduğunu söylemektedir. Ülkemizde isteyen aile çocuklarını Diyanet İşleri Başkanlığı’nın her yerde açtığı Kur’an kurslarına gönderebilmektedir. O halde bu kesimlerin bir türlü dile getiremeyip özgürlükler kılıfı giydirdiği esas beklentileri eğitimin dinselleştirilmesidir. ÇEDES nedeniyle okullarda gerginlikler yaşanması muhtemeldir. Toplumumuzdaki var olan kutuplaşmayı bir an önce ortadan kaldırmak gerekirken, ÇEDES ile yeni bir çatışma alanı yaratılması büyük hatadır” şeklinde konuştu.
Bu haber de ilginizi çekebilir: CKD’den tepki: Kadının çalışma hayatının gaspıdır