Ölümlü metrobüs kazası davasında ara karar

İstanbul Küçükçekmece’de iki metrobüsün kafa kafaya çarpışması sonucu 1 kişinin hayatını kaybettiği 51 kişinin ise yaralandığı kazanın ilk duruşmasında metrobüs şoförünün tutukluluğunun devamına, 4 tutuklu sanığın ise tahliyesine karar verildi

Haber Giriş Tarihi: 16.01.2025 18:24
Haber Güncellenme Tarihi: 16.01.2025 18:24

29 Ağustos 2024 tarihinde Küçükçekmece’de meydana gelen metrobüs kazasında, karşı yönden gelen iki metrobüs çarpışmış, olayda 1 kişi hayatını kaybederken 51 kişi yaralanmıştı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin’in yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) denetim amiri olarak görev yapan Hüseyin Pazarlı, İETT Metrobüs Daire Başkanlığı Metrobüs Filo Yönetim Merkezi saha amiri Şafak Yıldız, kazanın gerçekleştiği yol üzerinde çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi Muhammet Sertaç Kazıcı ve proje müdürü Niyazi Baştürk de sanıklar arasında yer aldı. Bu kişilerin her biri hakkında, ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

“Yol yapım çalışmasıyla ilgili bilgim yok”

Duruşmada savunma yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) denetim amiri tutuklu sanık Hüseyin Pazarlı şu ifadeleri kullandı;

“Ben sadece altımda görev yapan amir arkadaşların işe gelip gelmediklerini kontrol etmekle ve yolda metrobüs kaldığı zaman yolcuların güvenli bir şekilde başka bir metrobüse aktarılmaları ile ilgileniyorum. Ben yol yapım çalışması ile ilgili ne teknik bilgiye sahibim ne denetimim var bu konuda"

‘Metrobüs yolu çok dar’

Metrobüs yolunda çalışma yapan inşaat firmasının şantiye şefi tutuklu sanık Muhammet Sertaç Kazıcı ise şöyle konuştu;

"Biz 2022 yılından itibaren asfalt yolu beton yol ile kaplamaya başladık. Günde 400-450 metre kaplama yapıyoruz. Kademeli olarak ve sürekli ilerleyen bir şantiye var. İmalatlarımıza devam ederken teknik şartnamede yer alan güvenlik tedbirlerimizi aldık. Bu güvenlik tedbirleri dubaları kapsıyor. Bilirkişi raporunda, alınan güvenlik tedbirlerinin Karayolları Trafik Kanunu’na göre olmadığı söyleniyor. Ama metrobüs yolu Karayolları Trafik Kanunu’na tabi değildir.

Metrobüs yolu çok dar. Büyük uyarı tabelaları kullanamıyoruz. Bunu yapamadığımız için metrobüs şoförlerinin cep telefonu numaraları üzerinden çalışanlardan haberdar ediliyor. Biz alabileceğimiz tüm güvenlik önlemlerini aldık. Biz bu işi üç yıldır yapıyoruz. Hiçbir problem ve sıkıntı bu zamana kadar yaşamadık. Milyonluk şantiyeler yönettim. Hiçbirinde basit yaralanmalar dışında kaza meydana gelmedi. Metrobüs şoförü maksimum hızında ilerlemiş. Biz yapmamız gereken güvenlik tedbirlerinin tamamını aldık"

“Şoförün verdiği karar vahameti doğurdu”

Tutuklu olarak yargılanan proje müdürü Niyazi Baştürk savunmasında şu ifadeleri kullandı;

“Metrobüs yolunun yapımında sorumlu kişi benim. Bu yol tamamen sınırlandırılmış bir yoldur. Bütün personel eğitimli personeldir ama fiziki koşulları birçok açıdan yetersizdir. Normalde 15 saniyede bir metrobüs hareketi gerçekleşiyor. Bu çalışma 3 yıldır devam ediyor. Ben proje müdürüyüm. Benim şantiyede bir sorumluluğum yok. Burada eksik olan bir şey yok. Şoför arkadaşımızın verdiği karar bu vahameti doğurdu"

‘Kör noktada açılmış o yol’

Tutuklu olarak yargılanan metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin savunmasında “Ben yıllardır şoförlük işi yapıyorum ve işimi de seviyorum. İlk seferimdi olay günü. 28 Ağustos’ta izinliydim. Telegram üzerinden bir grup var mesajlar geliyor. Yol çalışması sırasındaki yol değişimi bilgisi veriliyor mesaj üzerinden. Olay günü araca bindim aracı çalıştırdım içinde 15 dakika oturdum o esnada hiçbir mesaj gelmedi. Bilgi ekranından mesaj gelmedi bana. Ben yola çıktım, kör noktada açılmış o yol. Ben görür görmez frenlemeye başladım ve kaza sonuna kadar frenden çekmedim. Orada hızlı bir seçim yapmam lazımdı. Amirlerimi ezmemek için karşı şeritten gelen metrobüsün sağ arka kısmına vurmak zorunda kaldım. Ben el frenini çekip tüm yolcuları boşalttım. Yaralı olan herkesin başında bekledim. Kesinlikle ben burada kusurlu olduğumu düşünmüyorum. Kurtarmak için elimden gelenin fazlasını yaptım" şeklinde konuştu. Duruşmada beyanda bulunan müşteki Murat Uçar “Ölen kişinin kardeşiyim. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum" dedi.

Kazada bacağı kırılan Şeyma Özcan, “Kazada bacağım kırıldı. 2 kez ameliyat oldum. Fizik tedavi sürecim hala devam ediyor. Kaza yapan metrobüsün yanındaydım. Ben kaza anını hatırlamıyorum. Uyandığımda hastanedeydim. İşe de gidemiyorum. Çok mağdur oldum. Şoför kaza yaptığı sırada telefonda konuşuyordum. Telefondaki kişi şoföre ‘yavaş yavaş’ diye bağırdığımı duymuş" ifadelerini kullandı.

Ara kararını açıklayan mahkeme, metrobüs şoförü Düzgün Murat Çetin’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme diğer 4 tutuklu sanığın ise yurt dışına çıkmama adli kontrol şartı ile tahliyesine hükmetti. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.