SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER Kızamık, el ayak ve ağız hastalığı, sivrisinek ısırmaları sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar son günlerde en çok konuşulanlar arasına girerken, pnömoni ya da yaygın bilinen adıyla zatürre de gündem oldu. İzmir’de hizmet veren birçok hastaneye zatürre şikayetiyle gelenlerin sayısında artış yaşandığı öne sürülüyor. Konuya dair görüşlerine yer verdiğimiz Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Kılınç, korkulacak bir durumun olmadığını kaydetti. “Her zaman gördüğümüz kadar zatürre vakası var” diyen Kılınç, “Türkiye nüfusunun yaşlanması ve 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10’lar civarına geldi. İzmir’de de yaş ortalaması diğer illere göre biraz daha yüksek. O nedenle zatürre olan insan sayısı bu kentte biraz daha fazla olabilir. Ama her zamankine göre bir artış, sağlık kapasitesini zorlayacak bir salgın durumu söz konusu değil” ifadelerini kullandı. Öte yandan ‘aşı’ vurgusu da yapan Prof. Dr. Kılınç, “Risk gruplarının ücretsiz zatürre aşısını olmaları, yaşamı tehdit eden zatürrelerin oluşma sıklığını azaltıyor. Aşılı olan kişilerde zatürre daha kolay tedavi edilebilir” dedi.
ARTTIĞINA DAİR BİR VERİ YOK Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sözlerine şöyle başladı: “Zatürre günümüzde pnömoni dediğimiz, sık gördüğümüz hastalıklar kategorisinde. Yıllar içinde baktığımızda bunun son günlerde arttığına dair bir veri yok elimizde. Aynı şekilde sahadaki gözlemlerimiz de bir salgın olduğuna işaret etmiyor. Zaten insanlar da bazı durumlar zatürre sıklığını arttırabilir. Bunlardan en önemlisi, herhangi bir hastalığı olmasa da 65 yaşın üzerindeki kişilerde bağışıklığın zayıflaması, yaşlanması zatürreye yatkınlığı artırır. Yine 65 yaş üstü için zatürreden koruyucu mekanizmalarımız var. Mesela öksürük refleksi, zatürreden koruyan bir eylemdir. Yutma sırasında akciğerlere kaçırma olmasın diye yutma refleksimiz düzenlidir. Ve 65 yaşın üzeri kişilerde bu yutma refleksi de zayıflar.”
VÜCUDA EKSTRA YÜK GETİRECEK HASTALIKLAR… Kılınç, “65 yaş üstünü yaşlı kabul ediyoruz. Yani yaşlı bir insan zatürre olursa bundan yaşamını kaybetme riski daha yüksektir. Yaştan bağımsız olarak yine vücudun bağışıklığını zayıflatacak kronik dediğimiz müzmin hastalıklara sahip bir kişiyse o zaman yaşa bakmadan zatürre sıklığı artabilir. Bu hastalıklar; kronik akciğer hastalıkları, KOAH, aslım, bronşit, kalp yetmezlikleri, kalp - damar hastalıkları, böbrek yetmezliği olan hastalar, vücudu yoran şeker hastalığı… Tüm bunlar kontrol edilmezse vücuda ekstra yük getirerek zatürreye yatkınlığı artırabilir. Dolayısıyla bu hastalıklara sahip olan kişilerin zatürre olmalarını engellemek için koruyucu aşılar mevcut. Ücretsiz olarak yapılıyor. Ve ulaşımı oldukça kolay. Aile hekimlerinde bu aşılar bulunuyor. Risk grubu olarak tanımlanmış olan hastalar aile hekimlerine başvurduğunda ya da üniversitelerin devlet hastanelerindeki aşı polikliniklerinde hizmetten faydalanabilirler” bilgisini paylaştı.
PROF. DR. KILINÇ’TAN ‘AŞI’ VURGUSU Sadece İzmir için değil, Türkiye genelinde korkulacak bir durum söz konusu olmadığını kaydeden Kılınç, “Her zaman gördüğümüz kadar zatürre vakası var. Türkiye nüfusunun yaşlanması ve 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10’lar civarına geldi. İzmir’de de yaş ortalaması diğer illere göre biraz daha yüksek. O nedenle zatürre olan insan sayısı bu kentte biraz daha fazla olabilir. Ama her zamankine göre bir artış, sağlık kapasitesini zorlayacak bir salgın durumu söz konusu değil. Şunu iletmek istiyorum, saydığımız risk gruplarının ücretsiz zatürre aşısını olmaları, yaşamı tehdit eden zatürrelerin oluşma sıklığını azaltıyor. Aşılı olan kişilerde zatürre daha kolay tedavi edilebilir” dedi.