AK Parti İzmir Milletvekili Bursalı, 2. turda İzmir’de saha verilerinin Erdoğan lehine olduğunu ifade ederek “28 Mayıs’taki İzmir’den çıkacak mesaj aslında Türkiye ve dünyaya bir mesaj olacak” dedi
Haber Giriş Tarihi: 14.10.55357 08:13
Haber Güncellenme Tarihi: 14.10.55357 08:13
TENZİLE AŞÇI/RÖPORTAJ
Türkiye yüzyılın seçimi olarak görülen 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28 Dönem Milletvekilliği seçimini geri bıraktı. Parlamentoda sayısal üstünlüğü Cumhur İttifakı elde ederken 3 adayın yarıştığı cumhurbaşkanlığı seçimi 2.tura kaldı.
Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkenin 13. Cumhurbaşkanı olmak için yarışacağı 28 Mayıs seçimleri için siyasi partilerin her kademesinden isimler kolları sıvayarak yeniden sahaya indi.
Seçimlere ve sahaya yönelik izlenimlerine ilişkin İLKSES’e konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, CHP’li isimlere yüklenirken 14 Mayıs seçimine ilişkin dikkat çeken bir iddiayı gündeme getirdi. Bursalı ayrıca İzmir’de saha verileri Erdoğan lehine mesajı verdi.
CHP İZMİR’DE ALGI ÇALIŞMASI YAPTI - Kritik bir seçimi geride bıraktık ve cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Seçimin ikinci tura kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz ilk turda yüzde 50’nin çok üzerinde bir oranda bu seçimin Sayın Cumhurbaşkanımızın lehine tamamlanmasını hedefledik. Sahada gördüğümüz de aslında buydu. Tabii ki milletimizin tercihidir. Bu seçimde seçmenin pek çok mesajı var muhakkak ki. Bu mesajlardan biri de yüzde 49,5 oranı üzerinden de değil de bize en yakın adayın yani Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Cumhurbaşkanımız arasındaki rakamın, 2,5 milyon olması çok anlamlı bir rakam. Bize göre en önemli mesaj, 2,5 milyondan fazla oy ile daha önce oluyor olmamız. Biz, demokratik her seçime ve seçim sonucuna saygılı olduğumuzu her seçimde olduğu gibi bu seçimde de gösterdik. 2. turla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı kapsayıcı, kucaklayıcı, seçim sonuçlarına saygı duyduğumuzu gösteren, çok net mesajların balkon konuşmasının ardından 15 Mayıs itibariyle sahada 2. tur çalışmalarımıza başladık. - 2018 seçimlerine baktığımızda Sayın Erdoğan’ın İzmir’den aldığı oy oranında düşüş olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda Parlamento seçimleri için de AK Parti’nin İzmir’deki vekil sayısı değişmemesine rağmen seçim öncesi vekil hedefi tutturulamadı. Sizce AK Parti kendini İzmir’de yeteri kadar iyi anlatamadı mı?
Biz aslında hedeflerimizi tutturduk. Çünkü baktığımızda CHP’li yetkililerin ve adayların yaptıkları açıklamalar 9’ar 10’ardı. İki bölgede de bunu söylüyorlardı. Kendileri bu hedeflere hiçbir şekilde yaklaşamadılar. Bir önceki seçime göre biz oy oranımızın çok küçük bir oranda altında kaldık. Ama vekil sayımız yine 4+4. TBMM’de 8 vekille temsil etme hakkı elde ettik. Bu konuya Cumhur İttifakı bileşenleri olarak da bakmak lazım. MHP’nin de İzmir’de 1 vekili var. Yani Cumhur İttifakı olarak 8+1 toplamda vekille TBMM’de İzmir’i temsil edeceğiz. Bu anlamda bir başarısızlık olarak görmüyoruz. Birkaç sebebi olabilir tabii ki daha yüksek hedefimizin olmamasıyla ilgili. CHP’nin algı çalışmaları, hepimize ait değerler üzerinden İzmirli hemşerilerimizi bölmeye yönelik bir stratejisi var uzun zamandır. Çünkü hizmet üretememesinden dolayı ortak değerler üzerinden algılarla seçmeni etkilemeye çalışıyorlar. Bu anlamda belli ki bizler de yeteri kadar demek ki anlatmak noktasında biraz daha gayretli olacağız. Nitekim seçimden sonra yine sahalardayız. Anlatmaya devam ediyoruz. Bizim işimiz anlatmak. ATATÜRKÇÜLERE ATATÜRK DÜŞMANLARINI DAYATTILAR - AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin seçilmesine ilişkin CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ‘O utanç hem AK Parti İzmir İl Başkanlığına hem de CHP İzmir İl Başkanlığı’nın utancıdır” ifadeleri vardı. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet Ali Çelebi’yi onlar mı seçtirmiş? Sayın Çelebi de Sayın Bakanımız da… Bugün AK Parti listelerinden İzmir’de seçilen ve seçilemeyen bütün arkadaşlarım her biri aynı değerde ve kalitededir. Hiçbiri birbirinden daha az değil. Bunu böyle değerlendirmeyi öncelikle karşı partinin yetkililerine yakıştırmadım. Biz onların adaylarıyla ilgili asla kişisel bir değerlendirme ya da ‘aşağılama’ ifadesi hiç kullanmadık. Bütün kampanyamızı çok temiz ifadelerle yürüttük. Biz sadece gerçekleri söyledik. Atatürkçülüğe ‘ırkçılık’ diyen birini liste başı yaptılar dedik. Burada bir aşağılama yok. Sadece bir gerçeği hatırlattık. Zaten bizim hatırlatmamıza hiç gerek kalmadı. Sahadayken CHP seçmeni bunu bize hatırlattı. Yani Atatürkçülere Atatürk düşmanını seçmeyi dayattılar. Nitekim hedefledikleri sonuca ulaşamamalarında da en büyük gerekçe bu. AK PARTİ’YE ÇIKAN OYLAR İPTAL ETTİRİLDİ İDDİASI - Sandık güvenliği en önemli konulardan biri. 14 Mayıs seçiminden sonra arka arkaya yapılan itirazlar gündeme geldi. Siz bu durumun seçime gölge düşürdüğünü düşünüyor musunuz? Ayrıca Sayın Murat Aydın’ın AK Parti’nin müşahitler ve avukatların azaltılması yönündeki talebine ilişkin eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sandık güvenliği hangi parti olursanız olun hepimizin ortak sorumluluğu. Herkes kendi sandığına sahip çıkacak. Bu sahip çıkmak… Oy kullanmanın güvenliği kadar oy sayım sürecinin güvenliği de önemli. Bunu zaten seçim döneminde gördük. Öncelikle Türkiye, gelişmiş dünya devletlerine baktığımızda seçmen katılımın oranında en yüksek katılımın sağlandığı ülkedir. Yaklaşık yüzde 90 oranında katılım oldu. Bu dünya rekoru. Ben bunu demokrasi bayramı olarak kabul ediyorum. Demek ki insanlar kendilerine+, milletine sahip çıkıyor demektir. Söz hakkınız da ancak bu şekilde olabilir Eğer sandığa gitmemekte mücbir bir sebebiniz yok ise ve sandığa gitmiyorsanız şikayet etmeye de hakkınız yok. Ayrıca Türkiye, seçimleri en güvenli yapan ülkelerin başında. 1946 seçimlerinin dışında hiçbir seçimde biz hile, hurda vs… İddialar ortaya atıldı edildi. Sonucu etkileyecek boyutta muhakkak bazı şeyler yapılıyor. Biz de duyuyoruz. Bizim sandık görevlisi arkadaşlarımız da söylüyorlar. Sayımda birtakım hileler yapılıyor ve AK Parti’ye çıkan oylar da iptal edilmesi yönünde yapılıyor diye. Ama bunlar sadece iddia. Biz bunlarla ilgili zaten gerekli yerlere yasal itirazlarımızı yapıyoruz. Biz 28 Mayıs’ta sandıklarımıza daha fazla sahip çıkacağız. Sayım sırasında bütün parti teşkilatlarımız, sandık görevlilerimiz ve milletvekilleri dahil hepimiz sahada olacağız. İnşallah 28 Mayıs’ta her iki taraf açısından da şaibe olmaksızın… - Seçimden hemen sonra sahaya çıktınız. Seçimden sonra sahada size geri dönüşlerde bir değişiklik gözünüze çarptı mı? Sahadaki geri dönüşler nasıl? AK Parti’nin 2 haftalık süreçte saha politikasında oldu mu?
AK Parti’nin politikasında bir değişiklik olmadı ama sahada seçmenden geri dönüşlerde çok değişiklik oldu. Bunu o kadar net görüyoruz ki! ‘Biz hata yaptık’ diyorlar. Cumhur İttifakı mecliste 322 vekiliyle nitelikli bir çoğunluğu elde etti. Aynı şekilde yönetimde istikrar istiyor millet. Davul birinde tokmak birinde olsun istemiyor. Çünkü 1990’lı yıllara kadar bu ülke çok çekti. 2002 yılından bu yana her şeye rağmen hem siyasi hem ekonomik istikrarın tadını da karşılığını da aldı. Bunun asla bozulmasını istemiyor. Yüzde 49,5 gibi bir oranın bir mesajı da seçmene verilmiş. Ben onu sahada çok net görüyorum. ‘Bugüne kadar hiç Tayyip Erdoğan’a oy vermedim ama bu seçimde oy vereceğim ‘ diyen şu 1 haftalık süreçte o kadar ok seçmenle karşılaştım. O yüzden 28 Mayıs’taki İzmir’den çıkacak mesaj aslında Türkiye ve dünyaya bir mesaj olacak. Rekor bir oy çıkacağına adım gibi eminim. İlk turda 2,5 milyon oy farkı vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bunun da üstünde bir oranla seçileceğinden hiçbir şüphemiz yok.