Siyaset Bilimci Tosun’dan anket ve seçmen değerlendirmesi 

Birinci Sayfa programına konuk olan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tosun, anket sonuçlarının seçmenin eğilimlerine, oy tercihlerine nasıl etki edeceğini anlattı 

Haber Giriş Tarihi: 27.09.55305 14:20
Haber Güncellenme Tarihi: 27.09.55305 14:20
ilksesgazetesi.com

ŞÜKRAN ŞEYMANUR ARSLAN

Seçim sürecinde son düzlüğe girerken her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim sürecinde de anketler sık sık tartışma konusu oluyor. Anket araştırmalarının ve elde edilen sonuçların, seçmenlerin üzerindeki etkilerine değinen Siyaset Bilimci Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun, Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programında önemli konulara yer verdi. 

Anket sonuçlarının seçmenin eğilimlerine, oy tercihlerine nasıl etki edeceğini belirten Tosun, “Seçmen üzerinde tek yönlü bir etki yok. İlk sırada bandwagon etkisi geliyor. Bandwagon çoğunluk teorisine dayanır. Buna göre seçimlerden önce yayımlanan kamuoyu araştırmaları hangi parti veya lideri daha güçlü gösterirse, özellikle kararsız seçmenler bu parti veya lideri destekleme eğiliminde olabiliyorlar. Şöyle bir etkisi de var, son yapılan bir araştırma bir partiyi hiç ummadığımız şekilde 10 puan daha yüksek gösteriyorsa, diğer partinin seçmenine yani şu anda iktidar partisi seçmenine, ‘iktidar elden gidiyor’ mesajı da verebilir. Buna toparlanma etkisi diyoruz” ifadelerini kullandı. 

KAMUOYU ARAŞTIRMALARININ EN İYİSİ…  Sözlerine devam eden Tosun, “Bir diğer etki, yenilmişlik ya da kamçılanma etkisi. Bandwagon etkisinin tersine işler. Seçmenler bazen kazanma şansı en yüksek aday veya partiye sırt çevirip, seçilme şansı daha az olana destek verebilirler. Örneğin bir parti baraj altında kalacak gibiyse ona yönelebilirler. Bir diğer etki olarak bumerang etkisinden söz edebiliriz. Kendi partilerinin önde olduğunu gören seçmenler, kaybeden tarafa üzülüp desteklerini o partiye çevirebilirler. Ya da kendi partilerinin kazanacağından emin olunca sandığa gitmeyebilirler. Örneğin AK Parti’ye destek veren seçmen içinde daha önce MHP’ye oy veren seçmenler, partilerini baraj altında görüyorsa ‘Dur parti baraj altında kalmasın’ deyip ona yönelebilirler. Bu etkileri görebilmek için ayrıntılı araştırmalara ihtiyaç olduğunu vurgulamalıyım. Benim fikrimi soracak olursanız, ben kamuoyu araştırmalarının en iyisinin kamuoyuna açıklanmayan araştırmalar olduğunu düşünüyorum. Özellikle şu süreçte” dedi. SEÇMENDEKİ İDEOLOJİK HALÜSİNASYON ‘Biz iktidara geldiğimizde yoksulluğu bitireceğiz’ veya ‘İki ayda enflasyonu düşüreceğiz’ gibi söylemlerin seçmendeki yankısını değerlendiren Prof. Dr. Tosun, şunları ekledi: “Unutulmamalı ki seçmenler umuda oy verir. Seçmenin geleceğe dair umutları ve hayallerinin neler olduğuna bakarak aksiyon almak gerekiyor. Yoksulların, emeklilerin, işsizlerin, gençlerin sesi olabilecek bir muhalefete dönüştürürlerse kendilerini, başarı kazanacaklarına inanıyorum. Muhalefetin, ‘Çocuğumu besleyemiyorum’ veya ‘Artık geçinemiyorum’ diyen ama oyunu yine mevcut iktidara vereceğini söyleyen seçmendeki ideolojik halüsinasyon halini ortadan kaldırması gerekiyor. Unutmayalım ki Türkiye’de ekonomi başta olmak üzere her tür kaynağı elinde tutan iktidar. Şu an bozulmuş bir ekonomik durumdan bahsediyoruz ama buna geçici makyajlar yapma şansı da iktidarın elinde. En son açıkladığı büyük konut projesi gibi.”