TTB bir kez daha yineledi: “Her çocuğa en az bir öğün ücretsiz yemek”

Yeni eğitim-öğretim dönemine başlayan öğrenciler için TTB bir kez daha MEB’e seslendi: “Bütün çocukların dengeli ve yeterli beslenmesini sağlamak için okullarda her çocuğa en az bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir.”

Haber Giriş Tarihi: 14.05.55667 13:00
Haber Güncellenme Tarihi: 14.05.55667 13:00
ilksesgazetesi.com

“Ülkemizin Bütün Çocukları İyi Bir Eğitim Ortamında Sağlıklı ve Mutlu Eğitim Alma Hakkına Sahiptir” başlıklı bir yazılı açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni eğitim-öğretim dönemine başlayan öğrenciler için taleplerini sıraladı.

TTB, öncelikle şu ifadeleri kullandı: “İlk ve ortaöğretimde yeni okul yılı başlıyor. Sağlığın tanımında fiziksel, ruhsal, sosyal iyilik var. Çocuklarımız günlerinin önemli bir bölümünü okulda geçiriyor, bu nedenle de okulların çocukların iyilik halini koruyacak ve geliştirecek yerler olması gerekiyor. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığını etkileyebilecek, çözüm bekleyen pek çok sorun mevcut. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 33’ünü oluşturan 18 yaş altı çocukların sağlıklı gelişimi için çok önemli olan okullar için ayrılan bütçe toplam bütçenin yaklaşık sadece yüzde 10’u. Okulların acil ve önemli pek çok sorunu var.”

EN AZ BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK

“Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) taleplerimiz” diyerek çağrıda bulunan TTB, “Okul sağlığı hizmetleri Sağlık Bakanlığı tarafından aile sağlığı merkezlerine bırakılmıştır ancak aile hekimlerinin iş yükü zaten çok fazladır ve sistem tıkanmış durumdadır. Kamu okullarına okul hemşireliği kadrosu tanımlanmalı ve çocuklar için temel sağlık hizmetleri (çocukların boy kilo takibi, rutin göz taraması, aşılar vb) çocukların yaşam alanı olan okullarda verilmelidir. Bağışıklamadaki sorunlar nedeni ile ülkemizde kızamık yıllar sonra tekrar tırmanışa geçti. Eksik aşılı çocuklar tespit edilip okullarda aşı kampanyaları yaparak bütün çocukların çocukluk çağı aşıları okullarda tamamlanmalıdır. Türkiye’de her dört çocuktan biri okula aç geliyor ve okul devamsızlığının en önemli nedeni yoksulluk. Bütün çocukların dengeli ve yeterli beslenmesini sağlamak için okullarda her çocuğa en az bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir” ifadelerini kullandı.

YETERLİ BÜTÇE VERİLMELİ

Okullarda sınıf mevcutlarının özellikle bazı bölgelerde hala çok kalabalık olduğunu belirten TTB, “Bu durum öğrenmeyi zorlaştırmanın yanı sıra bütün solunum yolu ile bulaşan hastalıklara davetiye çıkarıyor. Yeterli derslik olmadığı için ikili öğretimin yapıldığı yerlerde çocuklar sabah çok erken ya da akşam çok geç saatlerde okulda olmak zorunda kalıyor. İkili eğitimi ortadan kaldıracak, bütün çocukların tam gün okula gitmesini sağlayacak ve sınıf mevcutlarını 30’un altına indirecek şekilde yeterli derslik ve öğretmen ataması yapılmalıdır. Okullarda temizlik hizmeti için hiçbir görevli yoktur. Okulların pis olması herkesçe kanıksanmış durumdadır ve öyle boyuttadır ki, pek çok çocuk okuldaki pis tuvaletlere girmemek için ihtiyacını eve kadar bekletmektedir. Okulların temizliği için ek çalışan ataması yapılmalı ve okulların sabun ve temizlik malzemesi gibi temel ihtiyaçları almaları için yeterli bütçe verilmelidir” dedi.

SINIFLAR KIŞ KOŞULLARINA GÖRE HAZIRLANMALI

Deprem bölgesinde okulların fiziksel şartlarının düzenlenmesi gerektiğini kaydeden TTB, “Özellikle deprem bölgesinde konteynır sınıflar kış koşullarına göre hazırlanmalıdır. Deprem bölgesindeki öğrencilerin öğrenme kayıplarını karşılamak için bir plan oluşturmalıdır. Öğrencilerin psikososyal gelişmelerini takip edecek, erken tanı ve zamanında müdahale olanakları sağlayacak olan kişiler psikolojik danışman ve rehberlik (PDR) uzmanlarıdır. Buna rağmen okulların çoğunda bu kadro ya yoktur ya da atama yapılmamıştır. PDR alanındaki eksiklik bir an önce kapatılmalıdır. ÇEDES projesi gibi projelerle çocuk eğitimi konusunda eğitim almamış ‘manevi danışman’lara okullarda görev verilmemelidir. Okullarda yasadışı madde, sigara ve elektronik sigara kullanımı her geçen gün artıyor ve kullanma yaşı da düşüyor. MEB, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı okullarda sigara ve uyuşturucu ile daha etkili mücadele etmelidir” talebinde bulundu.

KAĞIT ÜZERİNDE OKULLAŞMA

Açıklamanın devamında ise şunlar yer alıyor: “Kağıt üzerinde okullaşma oranı her yıl artıyor ancak bu artış çocukların gerçekten okulda olduğunu göstermiyor. Açık lise gibi aslında istisnai bir çözüm olması gereken liselere kayıt çok yaygın ve bu çocuklar okulda değiller. Pek çoğu evlenmiş ya da çalıştırılıyorlar. Meslek liselerindeki çocuklar ise mesleki eğitim adı altında ucuz işgücü olarak kullanılıyor. 18 yaşına kadar çocukların ve gençlerin gerçekten okul ortamında ve yaşıtları ile birlikte olmaları sağlanmalıdır.Okul öncesi dönem çocukların zekalarının en hızlı geliştiği ve sonraki okul başarısı üzerinde çok etkili olduğu bilinen bir dönem olmasına rağmen devlet okullarında yeterli anaokulu olmadığından sadece fahiş özel okul paralarını verebilen varlıklı ailelerin çocukları okul öncesi eğitim alabiliyor. Okul öncesi eğitim almak nesilden nesle devredilen yoksulluğu önlemek ve çocukların potansiyellerini tam olarak gerçekleştirebilmeleri için gereklidir. Okul öncesi eğitim parasız olmalı ve her çocuk üç yaşından itibaren okul öncesi eğitime katılabilmelidir.”

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Okullarda ‘gizli açlık’: “Büyüme ve gelişmede ciddi sorunlara yol açacak”