Vergide Adalet eylemleri 37. haftasında

‘Sağlık Çalışanları Vergide Adalet İstiyor’ başlıklı eylemler, 37. haftasında devam etti. Sağlık emekçileri, “Nitelikli sağlık hizmeti alamayan halkın yaşadıkları artık dayanılmaz hale gelmiştir” dedi

Haber Giriş Tarihi: 22.11.2024 13:47
Haber Güncellenme Tarihi: 22.11.2024 13:47

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) öncülük ettiği, illerde sağlık emek-meslek örgütlerinin de katıldığı ‘Sağlık Çalışanları Vergide Adalet İstiyor’ başlıklı eylemler, 37. haftasında devam etti.

Hastaneler, aile sağlığı merkezleri ve vergi daireleri önlerinde yapılan basın açıklamalarında ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ ve ‘Eziyet Yönetmeliği’ne Hayır’ yazılı pankartlar ve dövizler taşındı.

HASTALARIMIZIN YAŞADIĞI DERİN YOKSULLUK…

İllerde okunan basın açıklaması şöyle: “Bugün 20 Kasım 2024 Çarşamba. 37 haftadır, her çarşamba günü vergide adalet talebimizi yineliyoruz, Sağlık merkezleri önlerinde, vergi daireleri kapılarında sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. TBMM’de bütçe görüşmelerinin sürdüğü salonlarda, muhalefet partilerine mensup milletvekilleri, toplumda vergi eşitsizliğini ve adaletsizliğini devam ettiren hükümeti ve ilgili bakanlarını eleştirdiler; salona giren bakanları çeşitli yöntemlerle protesto ettiler. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe görüşmelerinde vergide adaleti sağladığını iddia etse de sağlık çalışanları olarak her gün bizzat yaşadığımız fakirleşme durumumuz ve hastalarımızın yaşadığı derin yoksulluk, tüm algı yönetimini çürütmeye yetiyor.”

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ VERGİ

Açıklamanın devamında, “Vergi uzmanı Ozan Bingöl’ün ‘Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini Türkler buldu’ sözü, vergide adaletsizliğin ülkemizdeki boyutunu anlatmaya yeter. Vergide adalet için, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak gerekir. Ancak halkından yüzde 70 civarında dolaylı vergi alan, çalışanların zaten düşük olan ücretlerinden kaynağında yüksek vergi kesen ve çok kazananların vergisini affeden bir hükümetin tercihinin açık olduğunu görüyoruz. Hükümet zengini sevmektedir. Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık, Aras Bulut… İzmir'in Selçuk ilçesinde fakirlikten can veren çocuklarımızın yaşam ve sağlık hakkı için aşı yapmamız, topuk kanına bakmamız, hastalanınca ilaç vermemiz yetmediği için gelirde ve vergide adalet istiyoruz. Anlıyor musunuz?” eleştirisi yapıldı.

HALKIN YAŞADIKLARI ARTIK DAYANILMAZ HALE GELDİ

Gelirde ve vergide adaletsizliğin, derin fakirleşmeye neden olduğunu ve toplumun en korumasız kesimlerinden olan çocukları daha olumsuz etkilediğini hatırlatan sağlık emekçileri, “Bunu hem yapılan istatistik çalışmalardan hem de her gün muayene ettiğimiz çocuk hastalarımızdan görüyoruz… Birinci basamak sağlık hizmet alanında çalışanların toplumla bağı güçlüdür. Sosyal yapısı gereği halkla iç içe olan birinci basamak sağlık çalışanlarının sorunlarına halkın duyarlılığı diğer sağlık birimlerine göre daha fazla olduğunu biliyoruz. Yaklaşık son bir ay içinde Aile Sağlığı çalışanlarına dayatılan ödeme ya da diğer adıyla eziyet yönetmeliğine karşı çalışanların sürdürdüğü mücadeleye, 3 günlük iş bırakmaya halkın içten sahip çıkması bu yönetmeliğin meşruluğunu ortadan kaldırmıştır. Bir yandan sağlık çalışanlarının ve halkın yaşadığı yoksulluk, sağlık alanını saran bebek öldürmeye varan çeteleşmeler, sağlık çalışanlarına dayatılan eziyet yönetmeliği, halkın sağlık hakkını istismar ederek yaratılan ticari kar ortamı, yeterli ve nitelikli sağlık hizmeti alamayan halkın yaşadıkları artık dayanılmaz hale gelmiştir” cümlelerine dikkat çekti.

EN FAZLA YÜZDE 15 VERGİ KESİNTİSİ YAPILMALI

Maliye ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarının taleplerine kayıtsız kalarak bir tercihte bulunduğunu aktaran sağlık emekçileri, “Ancak bilinmelidir ki haklı olan talepler için yapılan iş bırakmalar ve diğer meşru eylemler sonuç alınana dek devam edecektir. Türk Tabipleri Birliği ve birinci basamak sağlık hizmet alanında örgütlü meslek emek örgütleri ‘eziyet yönetmeliği’nin geri çekilmesi için 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük G(ö)REV eylemini ikinci kez yapmak zorunda kalacak. Toplumun sağlık hakkı için yaşam koşulları herkese ayrımsız olarak yeterli ve tam olarak kamu olanaklarıyla sağlanmalı; sağlık hizmetleri ticari ortamdan arındırılmalı ve herkese eşit şekilde ücretsiz olarak sunulmalıdır. Tüm sağlık çalışanlarına güvenceli iş, güvenli ortamda, emekliliğine yansıyacak tek kalemden oluşan, performansa dayalı olmayan, insanca yaşamaya yetecek kadar ücret ödenmelidir. Sağlık çalışanlarından yapılan yüzde 35 vergi kesintilerinden vazgeçilip her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi kesintisi yapılmalıdır” çağrısında bulundu.