Yapılması gerekeni Tüm-Yerel-Sen yaptı

Tüm Yerel-Sen Genel Merkez Örgütlenme Sekreteri Erdağ, “Ortada bir muhatap yarattık. Yetkili sendika Tüm Bel-Sen’in yapması gerekeni aslında burada Tüm Yerel-Sen yaptı” diye konuştu

Haber Giriş Tarihi: 10.07.2024 14:41
Haber Güncellenme Tarihi: 10.07.2024 14:41

SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- İzmir’de yerel seçimlerden sonra hem ilçe belediyelerinde hem de İzmir Büyükşehir Belediye memurlarında yaşanan Toplu İş Sözleşmesi’ndeki (TİS) Sosyal Denge Tazminatı (SDT) krizi devam ediyor. Masanın ikinci kere kurulması için meclisten yetki alan Başkan Cemil Tugay ilk olumlu adımı atmış oldu. Yaşanan bu olaylar sonucunda memur sendikaları olan Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (Tüm Yerel-Sen) ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) arasında görüş ayrılıkları yaşandı. CHP Genel Merkezinde yapılan bir görüşme sonrasında eylemlerden çekildiğini belirten Tüm Yerel-Sen, Tüm Bel-Sen tarafından eleştiriye tutuldu. Tüm Yerel-Sen yaptığı açıklamada uzlaşı masası olmadan eylemlerin sonuçsuz kaldığını ifade etti. Kurulan uzlaşı masasının da kendileri sayesinde kurulduğunu belirten Erdağ, “Tüm Bel-Sen’in yapması gerekeni aslında burada Tüm Yerel-Sen yaptı” diye konuştu. Tüm Yerel-Sen ayrıca üyelerinin istifa ettirilip Tüm Bel-Sen’e üye yaptırıldığını da iddia etti.

SDT YASASI YENİ DEĞİL

SDT yasasında yasal sınıra tepki gösteren Erdağ, yasanın yeni olmadığını başkanların daha önce yasal sınırın üzerinde bir rakam verdiğini belirtti. Erdağ, “Bayraklı Belediyesi CHP’den CHP’ye geçen bir belediye. Seçimleri kazanır kazanmaz maddi olarak sıkıntıda olduğunu söyleyen bir belediye başkanıyla karşılaştık. Burada SDT’ler yatmamaya başladı. Esas sıkıntı Bayraklı’da değildi.  Asıl olay İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) dahil diğer ilçe belediyelerinde SDT’nin yasal sınırdan fazla verildiği üzerinde ortak bir fikir anlayışı oluştu. Burada İzBB Başkanı Cemil Tugay’da duruma müdahale etti. Nasıl müdahale etti? İzBB’de SDT’de Tunç Bey döneminden bir anda 14 bin liradan yasal sınır olan 6 bin 800 liraya indirdi. Burada ilk pilot seçilen yer de Bayraklı oldu. Orada tepki vermeye başladık, Tüm Yerel-Sen olarak orada eylemlerimiz oldu. Sıkıntı çözülemedi ama İzBB’de de aynı sıkıntı ile karşılaşınca belediyelerde SDT krizi yaşandığını anladık. SDT yasası meclisten şimdi geçmedi. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal Bayraklı’da meclis üyesiyken bunun altına imza attı. Cemil Tugay’da Karşıyaka’da belediye başkanıyken imza attı” diye konuştu.

MEMURU AYAKTA TUTAN SDT’DİR

Memurları maddi olarak ayakta tutanın SDT olduğunu söyleyen Erdağ, “Biz Tüm Yerel-Sen olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ziyarete gittik. Bu konuyu genel merkeze taşıdık. Bütün eylemlerde bulunan Tüm Yerel-Sen, 18 ilçede zaten yetkili bir sendika. SDT krizi eylem yapmakla da çözülmedi. CHP İzmir İl Başkanıyla bir görüşme yaptık. İzmir İl Başkanlığı önüne diğer sendikalarla birlikte bir yürüyüş ve eylem yaptık. CHP’de STK’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Gökhan Zeybek görüşme ayarlanmıştı. Bütün sendika yöneticileri ve temsilcileriyle birlikte bir görüşme yapacaktık ama görüşme iptal oldu. Biz de Ankara’da Tüm Yerel-Sen olarak Özgür Özel’den bir randevu talep ettik. Özgür Özel’e durumu anlattık. Bugün memurlar açlık sınırının altında bir maaş alıyor. Yıllardır kanayan bir yara. Belediye memurlarını ayakta tutan şey SDT’lerdi. Orada da hükümetin koymuş olduğu yasal bir sınır vardı. Ama CHP’li belediyeler memurlar açlık sınırında maaş alıyor diyerek bunu ne yaptılar? TİS ile yasal sınırın üzerine çıkardılar” değerlendirmesinde bulundu.

TÜM BEL-SEN’İN YAPACAĞINI BİZ YAPTIK

Tüm Bel-Sen’in uzlaşı masasını kurması gerekirken masayı Tüm Yerel-Sen’in kurduğunu belirten Erdağ buna rağmen Tüm Bel-Sen’in kendilerini haksız yere suçladıklarını ifade etti. Erdağ ayrıca Tüm Bel-Sen’in kendi üyelerini istifa ettirip Tüm Bel-Sen’e üye yapıldığını iddia etti. Erdağ, “Şu anda İzmir’de en büyük sayısal olarak en büyük sendika biziz. Ama İzBB’nin yetkili sendikası Tüm Bel-Sen’dir. Bizler eylem yaparken bütün sendikalar olarak birleşme kararı aldık ve birlikte bu eylemleri icra ettik. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı bir bütün olduk. İl Başkanlığında yaptığımız görüşmede CHP Genel Merkezinin bize randevu vereceği belirtildi. Ama biz yola çıktığımız zaman görüşmenin iptal olduğunu söylediler. Biz burada diğer sendikalara dedik ki ‘Arkadaşlar iptal olmuşsa olsun biz gidelim hakkımızı masada arayalım. Gerekirse Özgür Özel’e gidelim’ dedik. Biz Tüm Yerel-Sen olarak devam ettik ama Tüm Bel-Sen görüşmeye gelemeyeceklerini bildirdi. Orada Özgür Bey’le görüştük. Özgür Bey bize şunu söyledi, ‘Bir adım siz gelin, bir adım biz gelelim’ dedi. Bir adım neydi, eylemleri bitirmeyin ama bir süre ara verin bir masa kuralım teklifiydi. Biz Tüm Yerel-Sen olarak eylemlerden vazgeçmedik sadece ara verdik. Neden? Bu zamana kadar hiçbir muhatap yoktu karşımızda. Ama artık bir muhatap var hem de en üst yetkiden. Eylem yapalım yapalım karşımızda bir muhatap yok. Hiçbir muhatap bulamıyorsunuz. Nasıl bir sonuca varacaksınız? Ama Tüm Yerel-Sen olarak bugün bir masa kurulmuşsa bunun mimarı biziz. Genel Merkez’e çözümü ulaştıran da biziz. Diğer sendikaların tabii ki emekleri var. Biz bunu inkâr etmiyoruz. Hepsinin emeğine sağlık. Hep beraber örgütlü bir mücadele verdik. Daha sonra biz bu karara istinaden döndük diğer sendikalara, ‘Arkadaşlar böyle bir uzlaşı müzakeresi var.  Birlikte ara verelim, siz de verin istiyorsanız’ dedik. Çünkü neden? Kimin için ara verdik? Biz tüm emekçiler için ara verdik. Ama Tüm Bel-Sen ne yaptı biliyor musunuz? ‘Tüm Yerel-Sen emekçiyi sattı’ diye yaygara kopardılar. Bu nedir biliyor musun? Bu emeğe saygısızlıktır. Ben bunu kınıyorum. Neden kınıyorum? Biz Ankara’da Tüm Yerel-Sen olarak emekçi için mücadele ediyoruz, bir masa oluşturuyoruz. Ama bu masa yok sayılıyor. Cemil Başkan’la görüşme alınamıyor. Bir müzakere kurulamıyor. Karşınızda sizi muhatap alan kimse yok. Ama biz ortada bir muhatap yarattık. Bu muhatap da kimdir? Genel Merkezdir. Yetkili sendika Tüm Bel-Sen’in yapması gerekeni aslında burada Tüm Yerel-Sen yaptı. Emeğin savunulması gereken bir dönemde yeni üyeler arayışına girmeyiz ama Tüm Bel-Sen kapı kapı gezerek bizi kötüleyerek kendilerine bir ortam yarattılar. Sanki bu işin kahramanı onlarmış gibi, onlar sadece emekçiyi savunuyormuş gibi bizim üyelerimizi istifa ettirerek kendilerine üye yaptılar. Bu nedir? Üye devşirmektir. Ben bu sefer emek mücadelesinden şüphe duyarım. Biz sayısal çoğunluğu mu sağlayalım? Yoksa memur arkadaşlarımızın haklarını nasıl geri verebiliriz? Bunun derdine mi düşelim.  En sonunda Tüm Bel-Sen’in maskesi düştü. Nasıl düştü? İzBB’nin Genel Sekreteri Barış Karcı ‘Bir anlaşma yapalım’ dediği gün hemen arkadaşlar ara verdiler. Şimdi şunu sormak istiyorum. Tüm Yerel-Sen CHP Genel Merkezine giderken oradaki ‘Bir adım siz gelin, bir adım biz geleyim’ diyen bir Özgü Özel’in lafına istinaden eylemi bitirmeyip Barış Karcı’nın lafı ile mi bitiriyorsunuz? Burada çıktılar, Tüm Yerel-Sen’i yerden yere vurdular. Eylemden kaçmış dediler. Bu zamana kadarki duruşumuzu her zaman söyledik. Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet Değerleri doğrultusunda bir sendikayız. Hep mücadelemizi veriyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Emekçinin hakkının sonuna kadar arkasındayız. Yanlış hesap Bağdat’tan döner, diyoruz. Buradaki şey nedir? Bana bu anlatsınlar. Biz yaparken müzakere olmuyor, kendileri yaptığında müzakere oluyor. Bu doğru mudur? Ben ara verilmesini kesinlikle doğru buldum. Müzakere olmadan anlaşma olmaz. Onun için de bir adım gelinmesi lazımdı. Biz bunu genel merkezde yaptık. Tüm Bel-Sen’de aynısını büyükşehirde yaptı. Ama buradaki fark şu, biz onları kötülemedik. İki kararda aynı yola çıkıyor. Tüm Yerel-Sen’e karşı yapılan en büyük haksızlıktır. Bugün anlaşma yapılacaksa, bugün gerçekten bir kazanım olacaksa, bunun altyapısını Tüm Yerel-Sen olarak temeli biz attık” diye konuştu.

MEMUR GERİ ATIM ATMAZ

“Memurlar geri adım atmaz” diyen Erdağ, “Ben memurların geri bir adım atmayacaklarını düşünmüyorum. Mart ayından beri artık herkes hizmet üretme peşinde. Halka dönük olmak peşinde. Tabii ki bizler de bu durumdan çok memnun değiliz. Halk bizden hizmet bekler. Belediye başkanından hizmet bekler. Halk da sıkıldı artık bu durumdan. Şimdi emekçi de emeğinin karşılığını alamayınca hizmet üretemiyor. Cemil Başkan’da bunu gördüğü için de artık bir çözüme varması gerektiğini kendisi de düşünüyor. Çünkü artık bir çözüm olması lazım. Bugün memurlar da bir adım öne gelecek. Cemil Başkan da bir adım öne gelecek. Bunu çözülecekler.  Cemil Başkan pazartesi günü mecliste yetki aldı. Bundan sonraki süreçte oturup en iyi şekilde emekçi için en iyi çalışma yapılacağına inanıyorum.  Artık İzmir hizmete kavuşacak. Büyükşehre sonuçta biz düşman değiliz. Biz bir aileyiz. Ve aile içerisinde tabii ki çatışmalar olur. Kavgalar olur. Ama yine o aileyi toparlayacak olan da biziz” diyerek sözlerini tamamladı.