GURBET YAVUKLU
KESK Hukuk Toplu İş Sözleşmesi Uluslararası İlişkiler Sekreteri Zeynep Korkmaz, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. Yaklaşan 1 Mayıs’ı ele alan Korkmaz, KESK’in seçime bakışını ve Türkiye’deki toplu iş sözleşmelerini değerlendirdi. Öte yandan, deprem bölgelerini de ziyaret eden Korkmaz, depremzede kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekti.
ENFLASYONDAN İŞSİZLİĞE!
“Çok zor günlerden geçiyoruz. Yaşadığımız tablo gittikçe kararıyor” diyen Korkmaz, “Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kabusa çeviren kapsamlı kriz bitmek bilmiyor. Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor. Burada enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği rakamlarından uzun uzadıya bahsedecek değiliz. İşçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine tüm ücretli kesimler, dar gelirli yurttaşlar olarak gittikçe derinleşen yoksulluğu her birimiz zaten iliklerimize kadar yaşıyoruz. Her şey bir yana ülkemizin enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından oluşan Küresel Sefalet Endeksinde dünya liderliğine yükselmiş olması her şeyi zaten fazlası ile anlatıyor” ifadelerini kullandı.
KADINLAR, ÇOCUKLAR, ENGELLİLER…
Kahramanmaraş merkezli depremlere de değinen Korkmaz, depremin ilk günü alan çalışmaları yaptıklarını belirterek, “Ekiplerimiz Ankara’dan deprem bölgelerine gitti. Toplanan yardımlar, ivedilikle deprem bölgelerine gönderildi. Depremin büyüklüğü, yıkımı oldukça büyük. KESK ve TMMOB ile bir araya geldik ve Türkiye’nin dört bir yanından seferber olduk. İlk günden ihmaller ve yetersizlikler gözler önüne serildi. İş kollarından da büyük bir destek geldi… Yaşanan tüm felaketlerden en fazla etkilenen kesimlerin başında kadınlar, çocuklar ve engelliler geliyor. Deprem bölgelerindeki kamu hizmetleriyle ilgili aksamalar var ve ilk günden beri elektrik, su olmadığı gibi iletişim çöktü. Olağanüstü hava koşulları nedeniyle de büyük kayıplar yaşandı. Yetkililer deprem bölgesine geç geldi. Kadınlarla yaptığımız tüm toplantılarda aynı şey söylendi. Yakınlarının seslerini duyarak kaybetmenin büyük tramvatik sonuçlarını yaşıyorlar. Kadın ve çocuklar için elektrik ve suyun olmaması, hijyenik bir ortamın olmaması demek. Hala su ve tuvalet sorunları giderilmiş değil. Adıyaman’a baktığımız zaman da yoğun hava kirliliği bütün şehri etkilemekte. Temizlik olanağı sağlanmadığı sürece kadınlar bundan etkilenmeye devam edecek” dedi.