KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER / Türkiye genelinde okulöncesinden liseye kadar tüm kademeler için okullar dün açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2024-2025 eğitim öğretim yılı takvimine göre, 1.2 milyon öğretmen ile 20 milyonu aşkın öğrenci için ilk ders zili çaldı, sınıflar doldu. Okulöncesi, ilkokul 1, ortaokul 5 ve lise 9’uncu sınıflar ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile yeni eğitim öğretim yılına başlarken öğrencilerin beslenme ve okul masrafları gibi birçok sorunu da beraberinde getirdi. Gıda fiyatlarındaki sürekli artış ve ekonomideki dengesizlikler, çocukların yeterli ve dengeli beslenmesini daha da zorlaştırıyor. TÜSİAD ve Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından hazırlanan rapor ise bu konuda endişe verici verileri gözler önüne seriyor. Rapora göre, Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 19,2’si maddi imkansızlıklar nedeniyle haftada en az bir gün okullarında aç kalıyor. Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) 2013 yılında devlet okullarında uygulanmak üzere proje sunulsa da aradan geçen 11 yıllık süreçte henüz somut bir adım atılmış değil. Okulların başlamasıyla birlikte ücretsiz yemek projesi için MEB’e çağrısını yineleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 10. Hazır Yemek Sanayi Komitesi Meclis Üyesi Hasan Küçükkurt, “Bizim buradaki öncelikli amacımız okula giden tek bir çocuğumuzun aç kalmaması ve Fast-Food tarzı beslenmeden kurtararak sıcak bir ev yemeği yemelerini sağlamak. Bakanlık bu konuda bir adım atarsa, tüm sanayicilerimiz hazır bekliyor” dedi.
Federasyonun uygulamak istediği projenin temel amacının okula giden tek bir çocuğun bile aç kalmaması ve Fast-Food kültüründen uzaklaşması olduğunu belirten Küçükkurt, “Projenin çıkış noktası yemek sanayicisine can suyu olmasından ziyade çocuklarımızı test ver çözsün, tost ver yesin kültüründen kurtarmaktır. Bu yola ‘her çocuk yemek yiyebilsin’ sloganıyla yola çıktık. Burada sanayiciler olarak sadece bize can suyu olacak diye düşünmüyoruz. Elbette sanayicimize bir katkısı olacaktır ama burada bizim için önemi olan nokta çocuklarımızın sağlıklı beslenebilmesidir. Çocuklarımızın geleceği için Fast-Food çok tehlikeli bir şey. Bu yüzden biz okullarda sıcak yemek olsun, çocuklarımız sağlıklı yemek yesin istiyoruz. Özellikle tam gün eğitim gören çocuklar kesinlikle bir öğün sıcak yemek yiyebilmelidir. Ayrıca, tüm öğrencilerimizin maddi imkanları bir değil. Bir öğrenci yemek alabilirken diğeri aç kalıyor. Bu proje ile hem öğrenci aç kalmayacak hem Fast-Food kültüründen uzaklaşacak hem de sanayici bir nebze olsun nefes alacak. Yani projenin faydaları saymakla bitmez” ifadelerini kullandı.
Projeye bakanlık tarafından da sıcak bakıldığını fakat henüz uygulama aşamasına gelinmediğini ifade ederek projenin kısa sürede faaliyete geçirilmesi gerektiğini vurgulana Küçükkurt, “Bir ara bazı bölgelerde Öğretmen Evleri yemek çıkarmaya çalıştı ama onların üstesinden geleceği bir şey değil bu. Sonuçta Türkiye’de 20 milyon öğrenci var. Yemek sanayicilerimiz tüm okullarımızda öğrencilerimizde sağlıklı ev yemek sunabilecek imkana sahip. Projemiz iktidar muhalefet ayırt etmeksizin tüm partiler tarafından destekleniyor ama mesele uygulanmaya konması. Bakanlıktan bununla ilgili bir çalışma yapın dediği zaman tüm sanayicimiz hazır. Ama bu konuda bakanlığın adım atmasını bekliyoruz. Bakanlığın alacağı kararla birlikte umuyoruz ki okullarımızda sıcak yemek çıkacaktı. Biz konunun çok elzem olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) 2013 yılında devlet okullarındaki kantinlerde hazır gıda ve Fast-Food yiyerek karınlarını doyuran ilk ve ortaokul öğrencilerinin beslenmesi için yeni bir proje geliştirilmişti. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ, prefabrik yemek alanlarının yeterli olacağını, yemeklerin üretiminden gıda mühendislerinin denetimine kadar kapsamlı bir proje yürütüleceğini söyleyerek projenin o yılda toplam maliyeti yıllık 13 milyar TL’yi bulduğunu ve proje hayata geçerse tarafların hep birlikte bu maliyeti üstlenebileceğini ifade etmişti. Federasyon hazırladığı projeyi, öncelikte AK Parti’ye sunmuş ve destek almıştı. Dönemim AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun ise bizzat projeyi desteklediği, ilgili bakanlıklara da konuyu taşıdığı ifade edilirken Soylu’nun öncülüğünde Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmek için YESİDEF yönetimi randevu bekliyormuş. Bu randevunun birkaç hafta içinde gerçekleşeceği tahmin ediliyordu fakat aradan geçen 11 yıllık süreçte böyle bir görüşme gerçekleşmedi.