Yılmaz: Hukukun üstünlüğü için mücadele edeceğiz

Yeni adli yılı açılışına ilişkin düzenlenen basın açıklamasında konuşan İzmir Baro Başkanı Yılmaz, “Hukukun üstünlüğünün en büyük teminatı yargının bağımsız ve tarafsız olmasıdır. Bu yüzden hukukun üstünlüğünü ve insan hakların yüceltmeyi savunan bir anlayışı için mücadeleye devam edeceğiz” dedi

Haber Giriş Tarihi: 21.12.55636 20:20
Haber Güncellenme Tarihi: 21.12.55636 20:20
ilksesgazetesi.com

İzmir Barosu 2023 – 2024 Adli Yılı açılışı kapsamında Bayraklı adliyesinin önünde basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasında konuşan İzmir Baro Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, avukatlık mesleğinin itibarsızlaştığını belirtirken mesleki sorunları da dile getirdi. Yeni avukatlık yılının da sorunlarla başladığını ve bu durumunda ülkedeki yargının bağımsız olamayışından kaynaklandığını belirten Yılmaz, Hukukun üstünlüğünün en büyük teminatı yargının bağımsız ve tarafsız olmasıdır. Yargının bağımsız ve tarafsızlığının en önemli ögesi ise savunma hakkıdır. Savunmanın olmadığı yerde yargının bağımsızlığından ve tarafsızlığından bahsedemezsiniz” dedi.

HUKUKUN TEMİNATI YARGININ BAĞIMSIZLIĞIDIR

Yeni avukatlık yılının yine sorunlar ve hukuksuzluklarla başladığını belirten Yılmaz, “Aslında endişemiz sadece avukatlar için değil, ülkemizde uzun zamandır devam eden hukuk sarmalı, hukuk şiddeti, özgürlükler, demokrasi ve insan hakları içindir. Hukukun üstünlüğünün en büyük teminatı yargının bağımsız ve tarafsız olmasıdır. Yargının bağımsız ve tarafsızlığının en önemli ögesi ise savunma hakkıdır. Savunmanın olmadığı yerde yargının bağımsızlığından ve tarafsızlığından bahsedemezsiniz. O yüzden bizim taleplerimizi sadece avukatlar ve barolar için değil. Bu ülkede yaşayan her canlı her yurttaş için. Bütün taleplerimizi özellikle gelinen son süreçte yaşanan hukuksuzluklara karşı yeniden hukukun üstünlüğünü istemek üzerine oluşturuldu. Avukatlık kanunun da bize bu yetkiyi ve görevi veriyor. Bu ülke hukuk üzerinden dizayn edilmek istenirken, yıllardır yaşanan hak kayıpları, haksızlıklar, hukuksuzluklar ve içeride tutulan mahpus avukat arkadaşlarımız varken bizlerin burada bir söz söylememesi elbette beklenilmez. Bu yüzden hukukun üstünlüğünü savunan, insan hakların yüceltmeyi savunan bir anlayışı söyleyen mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

MÜCADELEMİZ OMUZ OMUZA DEVAM EDECEK

Türkiye’de uzun yıllardır siyasal iktidarın otoriter, baskıcı ve rant düzenini emir komuta zincirindeki yargı sistemini hukuk ve adalet olarak sunmaya çalıştığı ağrı bir dönemden geçtiğini ifade eden Yılmaz, “6 Temmuzda Türkiye Barolar Birliği temsilcileri olarak Adalet Bakanıyla yapacağımız görüşmeden bir gün önce şunları söylemiştik; Biz avukatlar bir hakkın tespiti, bir hakkın teslimi için görevimi yakarken hukuk süreci içinde cumhuriyetimizi ve değerlerini savunurken kendi haklarımızı koruyamayacağımızı mı zannettiniz. Bu onurlu mesleği sürdürürken yaşadığımız zorluklara karşı sessiz kalmamızı mı beklediniz? Ne dün sustuk ne bugün susuyoruz ne de yarın susacağız. İzmir Barosu olarak talepleri gündemde tutmak ve yaşama geçirilmesi için omuz omuza durarak her zeminde yılmadan usanmadan çalışacağımıza geçmişte de söz vermiştik bugünde söz veriyoruz” dedi.

 

AVUKATLIK HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖRMÜYOR

Yeni adli yıla ilişkin avukatlık mesleğinin hak ettiği değeri görmediğini söyleyerek taleplerini sıralayan Yılamaz, Avukatlık asgari ücret tarifesinin günümüz ekonomik koşullarına göre güncellenmelidir. CMK ve adli yardım ücretlerin zamanında ödenmelidir. CMK ücret tarifesinin avukatlık asgari ücret tarifesi ile eşitlenmeli, avukatlık ücretinden vergi alınmamalı ya da bu oranın yüzde 1’e indirilmelidir. Sosyal güvenlik sisteminin değiştirilmeli, genç avukatları destekleyecek faizsiz ve uzun vadeli kredi verilmelidir. Kamu avukatlarının sorunu çözülmeli, meslek tekel genişletilmeli, resmi kurumlarda ve adliyelerde avukatın bilgi alamsını engelleyen uygulamalar kaldırılmalıdır. Stajyer avukatların özlük hakları tanınmalı harçlara, tebligat ücretlerine ve tüm yargılama giderlerine yapılan fahiş zamların geri alınmalıdır. Hukuk eğitimi nitelikli hale getirilmeli ve yeni hukuk fakültesi açılmamalıdır. Bu taleplerimizi bakanlıklara, valiliklere ve resmi kurumların bağlı olduğu genel müdürlüklere ilettik. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti için, bağımsız yargı ve özgür savunma için mücadelemiz devam edecektir” ifadelerini kullandı.

 

BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Evde bakım işçilerinden ‘maaş’ ve ‘kadro’ isyanı: Artık bıktık!