Muhabir-Berkay Erden / Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali öncesi Bornova Kültür Sanat Merkezi Necdet Aydın Sahnesi’nde sanat severler ve basınla buluşan Tan Sağtürk festival programı ve Devlet Opera ve Balesi’nin ülkemizdeki hizmetleriyle alakalı açıklamalarda bulundu. Tan Sağtürk bu yıl yedincisi düzenlenecek Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali’nin programı hakkında bilgileri paylaşarak paylaştığı konuşmasında şu sözleri söyledi; “Biz çok heyecanlıyız. Hiç görülmemiş büyük bir ilgiyle karşı karşıyayız. İlginin giderek her yıl artması bize çok büyük bir enerji veriyor. Eski eserlerimize ufak dokunuşlar, yeni eserlerimizde yeni vizyoner yapıların gelmiş olması hepimizi çok motive etti. Özellikle böyle bir süreçte hepimizin ihtiyacı olan sanat bir kez daha hepimize bir motivasyon kaynağı oldu”
Yaptığı açıklamada Opera ve Bale’yi yurdun her tarafına yaymak istediklerini belirten Sağtürk, “Devlet Opera ve Balesi sadece festivaller düzenlemiyor aynı zamanda haritayı açıyor karşısında gidilmemiş illere bakıyor. Bu iller hangi iller olabilirse oralarda oraların koşullarına göre eserler yaratmaya gayret gösteriyor. Mesela Muş’a gittik Muş’ta 2 bin kişilik büyük bir salon vardı. İnanılmaz bir teveccüh ile karşılaştık ve bu bizde bir harita çizmemizi sağladı. Mesela niye Şırnak’tan bir opera sesi yükselmesin. Aynı zamanda deprem bölgesinde gideceğiz. Bölgenin buna çok ihtiyacı var. Devlet Opera ve Balesi adına bu motivasyonu sağlayabilmek için gerek bazen mobil araçların üzerine kurulacak tertibatlarla ya da alanlara yapılacak sahnelerle oradaki, halkımızı sanatçılarımızla buluşturmak en büyük hedeflerimizden biri ve aynı zamanda görevimiz. Hem ülkemizde hem de uluslararası arenada meslektaşlarımızla ortak projelerin gerçekleştirildiği ve ülkemizin güçlü kadroyla onların yanlarında bulunacağımız bir süreç başlıyor diye düşünüyoruz. Buna biz yönetim ekibi olarak fevkalade inanıyoruz. Sanatçılarımız ve teknik ekibimizle birlikte günde belki de 20 saat çalışan bir ekip oluşturduk ve ancak bu iş böyle olacak. Okullarımızla, konservatuarlarımızla, kurs programlarımızla çok daha ön planda olacağımız inancını taşıyorum” diyerek festivalle ilgili açıklamalarını noktaladı.
Üstlendiği görevin zorluklarından ve iyi yanlarından bahseden Tan Sağtürk; “Ben bu şehirde doğdum İzmirliyim ve çok mutluyum İzmirli olmaktan. Çok heyecanla geliyorum İzmir’e geldiğim zaman bütün ailem burada yaşıyor çünkü. Ama şöyle bir taraftan da bakmak lazım 8 aydır ilk defa ilk kez eşimle dün bir arada olabilme fırsatı buldum çünkü ben operada çalışıyorum eşim çocuklarla ve kendi işleriyle ilgileniyor. Türkiye tarihiyle çok önemli bir ülke. Antik tiyatroları kaç kat uygarlığın bir araya gelmesiyle oluşmuş bir ülke. Öyle bir genel müdürlük içindeyiz ki bu tarihi eserlerin içinde festivaller veriyoruz bundan daha büyük bir mutluluk olamaz bize. Efes olsun Aspendos olsun yani bir insanın bir ülkenin ve bir genel müdürlüğün ülkenin tarihi dokusuyla bu kadar yoğun bir ilgisi varken. Oralarda sahnelediği eserlerle hayat bulduruyor olması bence en büyük mutluluk” diyerek açıklamalarını sürdürdü.
Haydarpaşa Garı kültür sanat merası olacakMüdürlüğün sanatı halkla daha çok buluşturmak adına ülkemizde yaptığı ve yapacağı faaliyetler hakkında bilgiler aktaran Sağtürk şu sözleri söyledi; “Bakanlığımızın bazı opsiyonları, imkanları var bunu bazen öğrencilere sağlıyor. 18 yaşına gelen bir öğrenciye bir kart tanımlıyor ve bu kartla devlet opera ve balesinde bir eseri seyredebilme imkanı tanındı. Bu çok değerli bir şey bence. Aynı zamanda 65 yaş üzeri vatandaşlarımızda indirimli bilet fırsatından yararlanabiliyor. Biz bütün halkımıza ulaşabilmek için hem eğitim konserleri hem ücretsiz konserleri sıklıkla yapmaya çalışıyoruz ve çokta önem veriyoruz. Geçen gün yaptığımız müdürler toplantısında tüm illerin programlarındaki o sayısal çoğunluğa baktık geçen senelerle kıyasladık arzu ediyoruz ki daha fazla sahnelerimiz olsun. Belki Haydarpaşa garı bakanımızın çalışmalarıyla burası bir kültür sanat merasına dönüştürülecek. Daha fazla sahne demek daha fazla eserin daha fazla izleyiciyle buluşması demek. Tabi sahnelerin artması seyircinin talebine de bağlı” diyerek halkımız ne istiyorsa o yapılıyor dedi.
Baleyi seven adam olmaktan dolayı mutluyum
Opera ve balenin toplumun belli bir kesime hitap ettiğine dair inancın doğru olmadığını belirten Tan Sağtürk, bu konuda karşılıklı iletişimin önemine dikkat çekerek “Yüksek sanat olarak kabul edilen dallar halkla birlikte yürümezse dışlanır. Biz burada büyük bir eser yarattık bu yüzden buraya sadece belli bir kitle gelsin diyemeyiz. Dolayısıyla her sanat dalında yararlanma lüksü vardır her ülkede. Bizler ancak bunu ifade edebilirsek o taban ulaşabilirsek daha doğrusu ben bunu halkın yanına çıkmakla özdeşleştiriyorum. Dolayısıyla kim olursa olsun kendi mesleğini yapmak kadar kendi mesleğini anlatmakla yükümlü sanatçılarsak biz. Anlatacağımız kitle yüksek seviyedir. Bizim anlatamamak gibi bir sorunumuz olabilir. Türkiye’de “baleyi seven adam” diye bir sıfat yakıştırdılar bana son derece de mutluyum bu sıfattan elbette ki. Ama elimizdeki devlet opera ve balemizin tüm kuvvetiyle bunu halkımızın her cenahına anlatabileceğimiz inancındayım ben. Yani bu konuda bir sorun olmadığını düşünüyorum be çünkü bizlere karşı muhteşem bir sevgi ve saygı hissediyorum bu çok değerli bir şey. Karşılıklı iletişimle çocuklara yönelerek, gençlere yönelerek onlara da anlatmaya çalışarak bence istediğimiz noktalara devlet opera ve balesi algı olarak gelecektir” açıklamalarında bulundu.
Belediyelerin daha çok çalışması lazım
Son olarak sosyal devletin opera ve baledeki rolüne değinen Sağtürk; “Devlet opera balesi yıllardır çocuk programlarıyla bu misyonu sırtlanmış durumda. Oradan alınacak çok cüzi miktarlarla yeteneğin oraya aktarılması, onların aldıkları 3 yıllık bir eğitimle konservatuarlara sevk edilmesi zaten bu misyonu Devlet Opera ve Balesi tarihi boyunca çok uzun yıllardır yapıyor. Belediyelerin de bu konuda çalışmaları var. Tabi bunların çoğaltılması lazım ve bunların otoriteler tarafından danışma kurulları oluşturularak yapılmasında fayda vardır. Çünkü eğitim dediğiniz zaman öğrenciyle arada bir bağ olmaksınız belli bir müfredat programı uygulanıyor. Konservatuarlarımız da bu şekilde eğitim vermektedirler” şeklinde ifadeler aktararak Sosyal devlet anlamında Avrupa’da bile olmayan imkanlara sahip olduğumuzu belirtti.
Basın açıklamasından sonra uçuş rötarı nedeniyle yaşanan gecikmeden dolayı katılımcılardan özür dileten Tan Sağtürk sevenleriyle fotoğraf çekilerek sanat merkezinden ayrıldı.