90 binin üzerinde ücretli öğretmen var

MEB, 1 milyona yakın atama bekleyen öğretmen yerine ücretli öğretmen çalıştırmaya devam ediyor. Sektörde 90 bin ücretli öğretmenin olduğu ifade edilirken İstanbul’da 23 bin, İzmir’de 5 bin öğretmen açığı bulunuyor

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2024 09:01
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2024 09:01

SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER - Türkiye’de okullardaki öğretmen ihtiyacı gittikçe artmaya devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) son iki yılda sadece bir kere atama yaptı. 1 milyona yakın öğretmen ise atanmayı bekliyor. Bakanlık ise eğitimdeki eksik öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenlerden, sınıf birleştirmelerden karşılıyor. Bu durumda berberinde eğitimde nitelik eksikliğine neden oluyor. MEB’in öğretmen ataması yapmamasıyla birçok okulda ücretli öğretmen sayısı yüzde 60 dolaylarına çıktı. İstanbul’da bir okulda 40 ücretli öğretmenin; İzmir Buca’da bir okuldaki öğretmenlerin yüzde 60’nın ücretli öğretmen olduğu ortaya çıktı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) verilerine göre İstanbul’da 23 bin 747, Urfa’da 11 bin 400, Antep’te 5 bin 442, İzmir’de 5 bin 100, Konya’da 2 bin 808, Ordu’da 907, Muğla’da bin 28, Aksaray’da 347 öğretmen açığı var. 81 ilin neredeyse tamamında öğretmen açığı var. Türkiye genelinde ise 90 binin üzerinde ücretli öğretmenin olduğu ifade ediliyor. Eğitimciler okullara gereken kadroların açılması gerektiğini dile getirirken ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi gerektiğini belirtiyor. 

BAŞKA AÇIKLAMASI YOK

Okulların birçoğunda ücretli öğretmenlerin çalıştığını ifade eden Eğitim-Sen İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Candemir, Türkiye genelinde en az 90 bin ücretli öğretmenin görev aldığını söyledi. Candemir, “Her yıl yapılması gereken öğretmen ataması geçtiğimiz yıl yapılmadı. Bu sene de talebin çok altında oldu. Atamalar yapılmayınca öğretmen ihtiyacı ücretli öğretmenler tarafından karşılanıyor. Ders başına ücretler ile Eğitim Fakültesi mezunları okullarda ders veriyor. Yaklaşık 15 bin lira civarında bir ücret karşılığında öğretmenler öğretmenlik mesleğini yapmaya çalışıyor. Bu durumda MEB’in işine geliyor ve atama yapmıyor. Çünkü normal bir atama ile yaklaşık 50 bin lira maaş ödemesi yapması gerekiyor, onun yerine bu paraya 3 tane ücretli öğretmen çalıştırıyor. Kendince bunu bir avantaj sayıp kullanıyor. Çünkü bunun başka açıklaması yok. Öğretmen açığı varken ücretli öğretmen uygulamasını kullanmasının mantıklı başka bir açıklaması yok. Son günlerde kamuoyuna da yansıdı. İstanbul’da bir okulda 40 adet ücretli öğretmenin bulunduğu ortaya çıktı. Nitekim yine Buca’da da bir okuldaki öğretmenlerin yüzde 60’nın ücretli öğretmen olduğu ortaya çıktı. Bu okullara öğretmen ataması yapılmadığı için ücretli öğretmenler görevlendiriliyor. İzmir’de okullarda şu anda bile yüzlerce ücretli öğretmen görev yapıyor. Türkiye genelinde şu anda 90 binin üzerinde ücretli öğretmen görev yapıyor. Ücretli öğretmen arkadaşlarımızda normal öğretmen arkadaşlarımız gibi aynı niteliğe sahipler. Ama ücretli öğretmenlerin yaşadığı çok ciddi problemler var. İlk olarak üç kuruş paraya bu işi yapmak zorunda kalıyorlar. Motivasyonları çok düşük oluyor. İkincisi de öğretmen tayin ile yer değişikliği yaptığında yerine bakan ücretli öğretmenin görevine son veriliyor. Bu nedenle öğretmen arkadaşlarımız uzun süreli değil aylık sürelerde bu okullarda çalışmak zorunda kalıyor. Bu da hem eğitimin sürekliliği aksatıyor hem de öğretmen arkadaşlarımızın aldıkları ücret, kadrolu ve güvenceli çalışamadıkları için motivasyonları çok düşük oluyor. Önemli bir sorun da öğrencilerle sağlıklı bir ilişki kuramıyorlar. Çünkü bugün var, yarın yok gibi görülüyorlar. Veliler, öğrenciler öğretmene üç gün sonra gidecekmiş gibi davranıyor. Bunların hepsi de eğitim-öğretim faaliyetlerini olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

EN AZ 107 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR

Türkiye genelinde 107 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu söyleyen Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, bakanlığın buna karşın sadece 20 bin atama yaptığının altını çizdi. Danyeli, “2024 eğitim-öğretim yılı öğretmen ihtiyaç listesine baktığımızda Türkiye’de en az 107 bin öğretmen açığı var. Türkiye genelinde ise 20 binlik bir öğretmen atamasından bahsediliyor ama sadece İstanbul için 20 bine yakın bir öğretmen açığı var. Beklenen bu atama sayısı ihtiyacın çok çok altındadır. Öğretmen açığı eğitimde ciddi krizleri de beraberinde getirmektedir. Türkiye’de atama bekleyen 1 milyon öğretmen varken neden kadro ihtiyacı karşılanmıyor? Bu durum MEB’in kesinlikle bilinçli izlediği bir politikadır. Öğretmen açığı genelde sınıflar birleştirilerek, şubeler kapatılarak, 40-45 kişilik sınıflar oluşturularak daha kalabalık sınıflar da ders verilerek karşılanıyor. Bu da eğitim-öğretimin niteliğini düşürmektedir. Ya da ücretli öğretmenler atanarak çözüm üretilmeye çalışılıyor. Ücretli öğretmen arkadaşlar da asgari ücretin altında çalıştırılarak ciddi bir emek sömürüsüne maruz bırakılıyorlar. Nitelikli bir eğitimin kesintisiz ve kadrolu öğretmenler tarafından gerçekleştirmesi gerekiyor. Ücretli öğretmenin bir yerde başlaması, daha sonra başka yere geçmesi ve bu sirkülasyonun süreklilik kazanması eğitimin niteliğini düşürmektedir. Bu niteliği ancak öğretmen açığını kapatarak yapabiliriz” diye konuştu.

SINIFLAR BİRLEŞTİRİLİYOR

Bakanlığın Türkiye geneli en az 90 bin öğretmen çalıştırdığını söyleyen Danyeli, nitelikli eğitim için gereken bütçenin sağlanması gerektiğini söyledi. Danyeli, “Türkiye genelinde 90 binin üzerinde ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Bakanlık bu uygulamayı da tasarruf tedbirleri kapsamında olduğunu belirtiyor. Öğrencilerimizi geleceğe hazırlıyorsak ve eğitim-öğretim de nitelikli, aydınlık bir geleceğe hazırlanmak istiyorsak eğitimden asla tasarruf yapmamak gerekiyor. Kendi şatafatlarından ya da sermayeden tasarruf yapmayan bakanlık, iktidar ne yazık ki çocuklarımızdan, eğitim emekçilerinden tasarruf yapıyor. Eğitimde sayısız sorunlar söz konusu. Kadrolu güvenceli öğretmen ataması gerçekleştirilmiyor, güvenlik problemi var. Temizlik personeli eksikliği, temizlik malzemesi ihtiyaçları var. Bir öğün sağlıklı yemeğe ve temiz suya erişim problemi var. Nitelikli bir eğitimin gerçekleşmesi için öğrencilerin sağlıklı olarak beslenmesi gerekiyor. Birçok okulun altyapı sorunu ve donanım eksikliği var. Öğrenciler arasında eğitim-öğretimde fırsat eşitsizliği var. Bu sorunlara çözüm üretmeyen bakanlık ne yazık ki ücretli öğretmen çalıştırarak ya da sınıfları birleştirerek geçici çözümler üretiyor. 2025 bütçe görüşmeleri devam ediyor. Eğitimde yaşanan eşitsizliklerin önüne geçmek ve her öğrencinin nitelikli bir eğitim alabilmesi devletin sorumluluğudur, bunu sağlamak için devletin eğitime ayırdığı bütçeyi en az iki kat artırması gerekmektedir. Eğitimde yaşanan eşitsizlikleri ortadan kaldırmak ve tüm öğrencilere eşit olanaklar sunmak için eğitime yeterli bütçe okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.