SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER / 31 Mart Mahali İdareler Seçimlerinden sonra göreve gelen İzmirli belediye başkanlarının işçiler ile olan problemleri tüm kente yayılmış durumda. Özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde iki koldan işçi krizi büyümeye devam ediyor. 60 günlük deneme süresi dolan İZENERJİ ve İZDOĞA işçileri haftalardır Egemenlik Binası önünde eylemlerine devam ediyor. Bu krizi çözülmeden belediye memurları ile Toplu İş Sözleşmesi (TİS) anlaşmazlığı yaşandı. 12 Haziran’da başlayan eylemlerde memurlar greve gitti, meclisi basmak istedi ve meclis üyelerinin önünü kesti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, bahsedilen Sosyal Denge Tazminatı (SDT) bütçesinin belediyeye yük olmadığını söylerken yasal sınıra vurgu yapıyor. İşçiler ise Tugay’ın Karşıyaka Belediye Başkanı iken yaptığı SDT’yi hatırlatarak ‘O dönemde yaptınız. Şimdi neden yapmıyorsunuz?’ diye soruyor. Eylemlerin ise devam etmesi bekleniyor. Tugay’ın SDT konusunda yasal sınır konusunda net olduğu belirtilirken işçilerinde haklarından vazgeçmeyeceği belirtiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, bu durumu bir hesaplaşma olduğunu belirtiyor. Yıldız, konuyla ilgili olarak belediyenin yasal sınır üzerinden merkezi hükümete top atmasını eleştirirken, “Tunç Bey dönemindeki ne kadar daire başkanı varsa hepsi görevden alındı. Son 3 ayda alınan ne kadar işçi varsa kendilerince mantıklı bir nedenle işten çıkarma yapıyorlar. Bir hesaplaşma mantıkları var” diye konuştu.
HESAPLAŞAMA MANTIĞI VAR
Büyükşehrin binlerce çalışanının olduğunu söyleyen Yıldız, işten çıkarılan işçilerin bütçe ile alakasının olmadığını ifade etti. Yıldız, “İnsanlar işe girmeden önce de bir sürü güvenlik soruşturmasından geçiyor. Bazıları ise partili referanslarıyla gelen isimler oldu. Bence burada birazcık işin bütçelemesinin çok ötesinde bir durum var. Sonuçta belediyenin binlerce çalışanı var. O kadar büyük bir sayı içerisinde 200-300 kişiyi işten çıkarmak belediyeyi rahatlatan bir hamle değil. Bir ilçe belediyesinde olsa bunu anlarım. Bin kişilik bir personel kadrosunda yüzde 25'e tasarrufa gidiyorum derseniz, onun karşılığı olur. Ama binlerce çalışanın olduğu bir yerde 200-300 kişi bütçe ne kadar yük olabilir? Çok düşük bir rakam. Bu durum da bize neyi gösteriyor bir bütçe yönetiminden çok ötesinde hesaplaşma olduğunu gösteriyor. Kötü bir yönetim devri aldıklarını kendileri de kabul ediyor. Bizim ortaya koyduğumuz hiçbir eleştiriye cevap vermiyorlar. Geçirdikleri 5 yılın bütçe ve performans bakımından kötü olduğunu kendileri de kabul ediyorlar. Çünkü bizim geçmiş dönemle ilgili ne kesin hesaplarda ne de faaliyet raporlarında yaptığımız eleştire tek bir cevap vermediler. Tunç Bey dönemindeki ne kadar daire başkanı varsa hepsi görevden alındı. Son 3 ayda alınan ne kadar işçi varsa kendilerince mantıklı bir nedenle işten çıkarma yapıyorlar. Bir hesaplaşma mantıkları var. Sıkıştıkların da memurun Sosyal Denge Tazminatı (SDT)’ında olduğu gibi yasal sınır bahanesiyle merkezi hükümete top atmayı tercih ediyorlar. Bence bu tamamen safsata. Sonuçta Karşıyaka’da TİS’i onaylayan Cemil Tugay’ın kendisi, mecliste oy birliğiyle yetki aldı. 7-8 bin olan SDT’yi 14 bin olarak imzaladı.
BELEDİYENİN BÜTÇESİ ARTTI
Belediye bütçesinin arttığını söyleyen Yıldız, Cemil Tugay’ı gelirler üzerinden değil giderler üzerinden siyaset yapmakla eleştirdi. Yıldız, “Geçtiğimiz 5 yıl gerek ilçe belediyelerinde gerek büyükşehir belediyesinde yanlış politikalar yapıldı. Maaş ödemeleri bütçelerin yüzde 70’ine gitti. Bu sıkıntıları o gün de dile getirdik. Bu sorunlar bugünlük değil ki 5 yıldır sistematik olarak yapıldı. Aşırır bir yüklenme oldu. Büyükşehrin Aziz Kocaoğlu döneminde ne kadar işçisi vardı? Tunç Soyer döneminde ne kadar işçi alındı bunların açıklanması gerekiyor. Şimdi sayısı nedir? Bütün bu rakamlara baktığınız zaman gelirin büyük bir bölümü maaş ödemelerine gidiyor. Bunu söylediğimizde ücretlerin artışından dem vuruyorlar. Ama şunu göz ardı ediyorlar bütçeler de aynı oranda arttı. Döviz bazında bütçelerde bir değişiklik olmadı ki. Hatta büyükşehir belediyenin bütçesi arttı. Geçtiğimiz yıllarda 1,250 milyon dolar olan büyükşehrin bütçesi bu yıl 1,4 milyar dolar oldu. Bunlar hep giderler üzerinden bir siyaset yapıyor. Gelirler üzerinden bir siyaset yapmıyorlar. Gelirlerinde döviz cinsinde bir azalma yok. Hatta rakamlarda artış var. Geçmiş yıllarda sendikalarla yaptıkları protokol ve anlaşmalarda bol keseden vermeyi taahhüt ettiler ve verdiler. Bugün bol keseden ödemeler yaptıkları için çarpan kat sayıları yükseldi ve bugün artık bu rakamları ödeyemez hale geldiler. Bunun suçlusu merkezi hükümet değil ki. Bu tamamen senin para politikalarını doğru yönetememenle ilgili. Bayındır'da SDT yasal sınırda verilirken sen fazlasını vermişsin. Bu rakamları verirken hiçbir zaman mevzuat dememişsin. Bunu yaparken de giderlerini düşünmemişsin. İşçi sendikalarıyla fotoğraf vermek, protokoller imzalamak kolaylarına geldi. Bunları politika gibi göstermeleri kolaylarına gelen bir iş oldu. Bugün ise aldıkları mali yük ve tablo döndürülemez hale geldiğinde suçu işçiyi çıkarmakta, suçu merkezi hükümeti eleştirmekle yapabileceklerini zannediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
İSYAN EDER
Cemil Tugay’ın işçi krizindeki süreç yönetimini eleştiren Yıldız, “Siz hizmeti, yatırımları belli alanları öteleyebilirsiniz. Bir kültür merkezini bir yılda değil de üç yıl sonra bitirebilirsiniz. Ama sokaktan çöpü toplayamazsanız vatandaş isyan eder. Çalışanın maaşını ödeyemezseniz; çalışanız isyan eder. Memurunuzun SDT’sinde kısıntıya giderseniz memurunuz isyan eder. Bunlar anlık isyanlardır çünkü direkt insanlara dokunuyor. O zaman da böyle bir tabloya çıkıyor. Şöyle bir sorun da var bunu İzmirlilerin ıskaladığını düşünüyorum. Cemil Başkan'ın süreç yönetim tarzında temel bir problem var. Bir taraftan bir sürü kişiyi işten atıyorsunuz diğer taraftan işçiler ile olan görüşmeleri keskin bir dille dile getiriyorsunuz. Başkanın iletişim problemlerini çözmesi gerekiyor. Memurlar ile oturup görüşebilirdi” diyerek sözlerini noktaladı.