AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Ülkemizde eğitim fakültelerinden mezun olmuş yaklaşık 500 bin öğretmen adayı uzun yıllarıdır atama bekliyor. Ancak bunların birçoğu KPSS puanıyla atama kontenjanı içinde girmelerine rağmen yapılan mülakat sonrasında kontenjan dışı kalıyor. Bu kapsamda atanmayan binlerce öğretmen şansını ücretli öğretmenlikte veya farklı sektörlere yönelmekte buluyor. Ancak yıllarca verdikleri emeğin boşa gittiğini düşünen bazı öğretmen adayları özellikle son yıllarda, girdikleri psikolojik buhran sebebiyle yaşamına son veriyor. Bu durumun adaletsiz atama sisteminden kaynaklandığını söyleyen Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen ise “Haberlere girip baktığımızda birçok atanamayan öğretmenin yaşamına son verdiğini görüyoruz. Bu kötü gidişata son vermek için adaletli bir sistem geliştirilmeli” şeklinde konuştu.
Yaşanan adaletsizliğin düzeltilmesi adına atılması gereken ilk adımın mülakatların kaldırılması olduğunu dile getiren Şen, “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Eğitim-İş 1 Nolu Şube olarak biz mülakata tamamen karşıyız. Yapılan bu çifte standarttın ve adaletsizliğin önüne ancak mülakat kaldırılarak geçilebilir. Çünkü mülakat dediğimiz şey ülkemizde bir torpil mekanizması olarak işliyor. O yüzden özellikle öğretmen atamalarında mülakat kaldırılmalıydı. Fakat son çıkan öğretmenlik meslek kanunuyla birlikte mülakatlar devam edecek gibi duruyor. Üstelik bu da yetmezmiş gibi bir de Öğretmen Akademisi kuruluyor. Bu da demek oluyor ki önümüzdeki yıllarda öğretmen Akademisi’nin de kurulmasıyla birlikte öğretmen olmak gittikçe zorlaşacak gibi duruyor. Bu sene öğretmen atamalarında yaşanan sıkıntıya değinecek olursak: mülakatlar uygulandı ve özellikle atama kontenjanı içerisinde yer alan öğretmenlerimiz yaklaşık bin 100 tanesi mülakatta adaletsiz puanlar verildiği için kontenjan dışında bırakıldı. Buradan anlayacağımız üzere mülakatlar güvenilir değil. Bu kapsamda sendikamızın da geçtiğimiz haftalarda bir çalışması olmuştu. Ankara’da atanamayan öğretmenlerin sesi olmak adına bir eylem düzenlenmişti. Öncesinde ve sonrasında haksızlığa uğrayan tüm atanamayan öğretmenlerimizin yanında olacağımızı ve onların hak arayışında beraber yürüyeceğimizi bildirmek isterim” dedi.
Geçtiğimiz seçimlerde siyasi iktidarın öğretmenlik atamalarında mülakatı kaldırma sözü verdiğini ancak bu sözün yerine getirilmediğini belirten ve bin 100 öğretmenin bu sebepten mağdur olduğunun altını çizen Şen, “Verilen bu sözde durulmadı ve mülakatlar hala uygulanmaya devam ediyor. Bu kapsamda ise sadece bu yıl bin 100 öğretmen adayı mağdur oldu. Çünkü kendileri KPSS’de aldıkları puan ile kontenjan içine girmişken mülakat sonrasında kontenjandan çıkartıldılar. Doğal olarak da haklarının yendiğini söylüyorlar. Bu kapsamda en azından kontenjan dışında kalan arkadaşlarımız için ek bir atama yapılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Devletin okullardaki öğretmen ihtiyacını ücretsiz öğretmeler tarafından karşılanmaya çalışıldığını ve bu nedenle Türkiye’de binlerce atanamayan öğretmen olduğunu dile getiren Şen, öğretmenlerin ucuz işçi muamelesi gördüğüne dikkat çekerek “Ülkemizde yaklaşık 500 bin atanamayan öğretmen var. Bu arkadaşlarımızın eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra aldıkları diploma aslında uzmanlık belgesidir ve öğretmenlerdir. Ancak dediğim gibi yeterli atama maalesef yapılmıyor. Örneğin şu anda yaklaşık 100 bin öğretmen ücretli olarak çalışıyor. Yani bu da atanan öğretmenlere göre çok komik oranda maaş almaları demek. Ayrıca atanan öğretmenlere verilen birçok hak ücretli öğretmenlere verilmiyor. Yani hasta oldukları zaman bunlar maaşlarından kesiliyor sigortaları tam yatmıyor. Bir nevi devlet eliyle ucuz işçi olarak kullanılıyorlar” açıklamasında bulundu.
Şen, atanamayan öğretmenlerin birçoğunun yaşadıkları zorluklar karşısında psikolojik sıkıntılar da yaşadığına ve bu nedenle yaşamlarına son verdiklerine vurgu yaparak, “Türkiye’de 100 bin ücretli öğretmenin olması demek 100 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu da gösterir. Ancak devlet maalesef atama yapmak yerine öğretmenleri ücretli çalıştırmayı tercih ediyor. Bu kapsamda eğitim Fakültesi’nden mezun olan birçok öğretmen adayı farklı sektörlere yönelmek zorunda kalıyor. Bunun üstüne hayat pahalılığı, boşa giden emekler olunca ister istemez arkadaşlarımız psikolojik sorunlar yaşayabiliyor. Böylece de görmek istemediğimiz tablolarla karşılaşıyoruz. Gencecik pırıl pırıl gençlerimiz hayatlarına son veriyor. Haberlere girip baktığımızda birçok atanamayan öğretmenin yaşamına son verdiğini görüyoruz. Bu kötü gidişata son vermek için adaletli bir sistem geliştirilmeli” şeklinde konuştu.