AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - İzmir’in içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Tahtalı Barajı’nın doluluk oranında geçen seneye oranla yarı yarıya bir düşüş yaşanması endişeye sebep oldu. Geçtiğimiz yıl bu zamanlarda toplamda yüzde 28,15’lik bir doluluk oranına sahip olan Tahtalı Barajı’nın, şu anda sadece yüzde 12, 36’da kalması, önümüzdeki yaz aylarının kurak geçeceğinin işaretini verdi. Bu konuda uyarılarda bulunan İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar ise yağış ve baraj doluluk oranı bakımından iki yıl arasında çok büyük fark olduğunun altını çizerek, “Barajların istenilen seviyeye yani yüzde 80’lere gelmesi için en az 4-5 sene boyunca hep ortalamanın üstünde yağış görülmesi lazım” dedi.
Barajların doluluk oranında geçen seneye oranla yüzde 50’lik bir düşüş olduğunu belirten Yaşar, yılın geri kalanında ortalamanın üstünde bir yağış da görülse, barajların istenilen seviyede olmayacağını dile getirerek, “İzmir’de normalde her yıl aralık ayında en az 13 gün yağış olur. Fakat geçtiğimiz aralıkta bunun altında kalındı. Durum böyle olunca da geçen sene bu günlerde barajların doluluk oranı yüzde 28,15’ iken şu anda sadece 12,36 civarında. Yani iki yıl arasında çok büyük fark var. Üstelik geçen sene için de ‘Bu sene barajlar yüzde 28,15’lik doluluk oranı ile en düşük seviyeyi gördü’ deniliyordu. Halbuki bu yıldan neredeyse yüzde 50 daha fazlaydı. O nedenle bu yıl kesin olarak ciddi bir su sıkıntısı çekeceğiz. Bundan kaçamayız. Önümüzdeki aylarda rekor yağışlar da görülse barajların yüzde 30 seviyelerine gelmesi çok zor” diye konuştu.
“Geçtiğimiz yıl barajların boşalmaya başladığı ay olarak bilinen nisan ayına gelene kadar ortalama yüzde 5’lik bir artış görülerek yüzde 33’lük bir doluluk oranı yakalanmıştı. Ancak bu sene için aynısını söylemek mümkün değil gibi duruyor” diyerek sözlerine devam eden Yaşar, suyun geçen seneye göre çok daha dikkatli tüketilmesi gerektiğine vurgu yaparak, istenilen yağışlar için 2026’dan sorasını işaret etti. Yaşar, “Barajların istenilen seviyeye yani yüzde 80’lere gelmesi için en az 4-5 sene boyunca hep ortalamanın üstünde yağış görülmesi lazım. Şu anda yağan yağmur anca kullanılan suyu karşılar vaziyette. Öte yandan bu yılı atlatmamız halinde, yani 2026 yılı ve sonrasında yağışların istenilen seviyede olacağını ön görüyoruz. Ancak yağışın olması demek de barajın dolamsı anlamına gelmiyor çünkü biz bu zamanda kadar hep hazırdan yedik ve Tahtalı Barajı 2020’de bugünlerde yüzde 50 doluydu, bu İzmir’in bir yıllık suyudur. Günümüzde ise bu oran yüzde 12’lere kadar düştü” ifadelerini kullandı.
SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATARKuyulardan çekilen içme suyunun ortaya çıkarabileceği sorunlara değinen Yaşar, “Barajların dolu olduğu günlerde gereken tedbirler alınmış olsaydı bugün bu hale düşmezdik. O zamanlarda suyun yüzde 55 gibi büyük bir oranını kuyulardan çektik. Bu da çeşitli sorunlara sebebiyet verdi. Çünkü her geçen yıl daha da derine indik. Öncesinde 40-50 metrelerden su çekilirken şu anda 400-450 metrelere kadar inmek zorunda kalındı. Daha derine inmek demek daha çok enerji ve masraf demektir. Aynı zamanda daha derinden su çektiğin zaman ağır metalleri de çekeriz ve bu da arıtma masrafı çıkarır. Yani çifte dezavantaj ortaya çıkar. İşte bu yüzden barajlar doluyken yer altından su çekmememiz lazımdı. Çünkü o günlerde yapılan yanlışların ceremesini uzun yıllardır çekiyoruz. Böyle giderse çekmeye de devam edeceğiz gibi duruyor” dedi.