İzmir’in tek Türkiye’nin ise üçüncü motor sporları yarış pistinden biri olan ve bir süredir kullanıma kapalı olan Pınarbaşı Yarış Pisti hakkında İzmir Büyükşehir Belediyesi yol haritasını çizdi. Açıldığı 1997 yılından beri düzenlenen motor sporları etkinlikleri dikkat çeken pist zaman zaman piste yakın oturan vatandaşların oluşan gürültü nedeniyle tepkiyle de gündem olmuştu. 2 yıldır kapalı olan yarış pistinin son durumu hakkında açıklamada bulunan Büyükşehir kaynakları, alanın Fen İşleri Daire Başkanlığı’na tahsis edileceğini bildirdi. Bornova’nın Pınarbaşı Mahallesi’nde bulunan 22889 ada 4, 18, 19, 20 ve 35 parseller üzerinde bulunan pist, toplam 243 bin 87,79 metrekare alana sahip. Sayıştay’ın 2020 raporuna göre İZBETON’un 2018 yılında 4 milyon 481 bin 460,85 Türk lirası harcayarak yenileme yaptığı pist, Fen İşleri Daire Başkanlığı’na bağlı hizmet binası olarak kullanılacak. Pistin motor sporları etkinliklerinde kullanılmayacak olmasına tepki gösteren ADD Racing Team Kurucusu ve Lisanslı Profesyonel Yarışçı Aydın Uluç ve “Pist Günü” etkinlikleri düzenleyen Rahmi Tanır, bu durumun motor sporları ve İzmir açısından kayıp olacağını söyledi. Tanır yaptığı açıklamalarda Pınarbaşı pistinin şampiyonlar yetiştirdiğine dikkat çekerken; Uluç ise pistin gençleri sokaktan uzak tuttuğunu dile getirdi.
Vatandaşların arabayla piste çıkmanın tecrübesini yaşayarak sürüş becerilerini geliştirdiklerini aktaran Tanır, kendisinin de bu şekilde daha güvenli sürüş yapar hale geldiğini dile getirdi. Pistte düzenlenen etkinliklerin kent ekonomisine de katkı sağladığını söyleyen Tanır, “Piste ilk olarak 2013 yılında bir ‘time trial’ etkinliğiyle katılım sağlamıştım. 2013 yılından bu yana sürüş kabiliyetimi geliştirmemde pist çok etkili oldu. Pistte kazandığım teknik becerilerimi günlük hayatıma aktarıp, günlük hayatta yollarda daha güvenli bir sürüş yapar hale geldim. Bu alandan asıl büyük kazanımım, sportif anlamda oldu. Yıllar içerisinde piste katılan bizim gibi insanlarla bir topluluk oluşturup, kendi pist günlerimizi 2018-17’den sonra organize etmeye başladık. Özellikle 2020 ve 2021 yıllarında ‘Track Machine’ ismiyle direkt benim liderliğimde düzenlenen pist günlerinde toplam 750 farklı kişiyi hayatlarında bir kere de olsa piste çıkardık. Bu sayede insanların, araç sürüşüyle ilgili olan yeteneklerini geliştirip, yine trafikte daha güvenli bir ortamda bu sürüş becerilerini kullanmalarını sağlar olduk. Bursa’dan ve Ankara’dan farklı farklı ekiplerin de katıldığı etkinlikler de düzenlendi. Onlar da en az bizim kadar etkinlik yapıyorlardı. Düzenlenen organizasyonlar İzmir’e turizm gelirli de sağlıyordu. İzmirliler bu pist sayesinde arabalarına da yatırım yaptılar. Oto sanayiler daha fazla çalışmaya başladı. Bu pistin kapanması hem turizm açısından hem de sanayi açısından büyük kayıp oldu” diye konuştu.
İnsanların becerilerini geliştirmesinin yanı sıra piste çıkarak günlük hayatın stresinden de uzaklaştıklarını aktaran Tanır, pistin bu anlamda Türkiye’deki öneminden bahsederek “Pist sosyal açıdan bir nevi deneyim merkezi, gençlerin hobilerini gerçekleştirdiği, insanların deşarj alanı oldu. Pisti bir rehabilitasyon alanı olarak düşünmek lazım. Pek çok insan stresini bu pistte atarak günlük hayatına dönüyordu. İnsanlar ister kendi araçlarıyla isterlerse de kiralama yaparak alanı kullanabiliyorlardı. Pınarbaşı Yarış Pisti, özellikle kiralama konusunda Türkiye’de başka bir örneği olmayan bir lokasyondu” dedi.
Pınarbaşı pistinde dünyada Türkiye’yi motor sporlarında temsil eden pek çok sporcunun yetiştiğini söyleyen Tanır, Ayhancan Güven ve Toprak Razgatlıoğlu örneklerini vererek “Bunun tabi bir de profesyonel yarış kısmı var. Örneğin burada yetişen pek çok gencimiz oldu. En basitinden 2017 Mart ayındaki TOSFED önderliğinde şampiyonlar şampiyonası düzenlendi. Bu şampiyonlar şampiyonasında geçmişten beri Türkiye’de çeşitli dallarda şampiyon olan yaklaşık 20 küsur sporcu birbirini eşli arabalarla 2 gün boyunca yarıştı. Burada şampiyon olacak olan sürücüye TOSFED Avrupa’daki yarışma için destek olacağını açıklamıştı. O gün için 16 ya da 17 yaşında olan Ayhancan Güven şampiyon oldu. Ayhancan Güven kendi ehliyeti yokken burada kazandığı şampiyonluklar sayesinde aldığı desteklerle kendini geliştirdi. Şu an Ayhancan Güven, Porsche fabrikası resmi sürücü unvanına sahip olarak Avrupa’daki yarışlarda Türk bayrağını göndere çekip milli marşımızı okutan insan. Güven’in motosikletteki muadili de tabii ki de Toprak Razgatlıoğlu. Bu pistte Türkiye Motosiklet Federasyonu Başkanlığı’nın düzenlediği yarışlarla Toprak ilk kez motosikletle tanışmıştı. Toprak, Superbike’ta iki kez bireysel anlamda dünya şampiyonu olan tek milli sporcumuz” şeklinde konuştu.
Profesyonel ve amatör düzeydeki organizasyonlar için Pınarbaşı Yarış Pisti’nin Türkiye’deki en uygun pist olduğunu söyleyen Tanır, açıklamalarını şu sözler ile bitirdi: “Yeni sporcularımızın yetişmesi için İzmir yarış pisti çok kritik. İzmit’te bulunan Körfez Yarış Pisti, İzmir’e göre çok tehlikeli. O yüzden örneğin motosiklet federasyonu orada resmi yarış kesinlikle koşturmuyor. Özellikle motosikletçiler için daha da riskli. Direkt ölüm tehlikesi olan bir pist. Dünya şampiyonu sporcularımızdan Kenan Sofuoğlu’nun abilerinden bir tanesi Körfez Yarış Pisti’nde düzenlenen motosiklet yarışında hayatını kaybetmişti. İzmir yarış pisti ise bu tür tehlike içermeyen hem otomobil federasyonu hem de motosiklet federasyonu tarafından onaylı olan çok kritik bir pist. Şimdi üçüncü pistimiz ise İstanbul Park. İstanbul Park, Formula 1 pisti olması nedeniyle çok büyük bir pist. Orada herhangi bir organizasyon düzenlemek İzmir ya da Körfez’de düzenlenecek organizasyona göre dört beş belki on kat daha maliyetli. Bu yüzden genç sporcuların yetişmesi için İstanbul Park maalesef lüks ya da pahalı kaçıyor.”
EN BÜYÜK ZARARI GENÇLERE
Pistin kapalı olmasının en büyük zararı gençlere verdiğini aktaran Uluç, bu durumun sokakta yarışan gençlerin sayısını arttıracağının altını çizerek “Bir yarış takımı kurucusu ve profesyonel lisanslı pilot olarak Pınarbaşı Yarış Pisti benim Türkiye sporuna ve Türkiye’deki gençlere yatırım yapmamı ve fırsat vermemi sağladı. Şu an kapalı olması her şeyden çok motor sporları tutkunu olan gençlere zarar veriyor. Maalesef 2024 yılında bile spor ve başarılar hala daha futbol ve yeni yeni basketbol ile ölçüldüğü için Avrupa’da iz ve başarı bırakacak gençlerin yetişmesini engelliyor. En büyük zararı gençler yaşıyor maalesef. Yarış pistinin kaybı ise sokaklarda yarışmak zorunda kalan gençlerin çoğalmasına otobanlarda saçma sapan hareket yapanların kazalar yapmasına neden olacaktır. Pist Avrupa’ya açık olmadığı için İzmir halkının A+ turist ve harcamalarından uzak kalmasına sebep olacaktır. Her şeyden önce spordan uzak aktivitesi olmayan bir İzmir olarak kalmaya devam edecek” dedi.
KİRALAMA TALEPLERİ YANITSIZ KALDI
Pisti kiralamak için yaptığı başvurulara belediyenin cevap vermediğini aktaran Uluç, önümüzdeki seçimlere kadar arazinin konut veya AVM yapılmak üzere satılacağını ön gördüğünü belirttiği açıklamalarını şu sözler ile bitirdi: “Ben şahsen belediyeye 3 defa başvurup pisti güncel ve yüksek rakamlardan kiralamak istedim. Fakat ne yazık ki geri dönüş olmadı sadece bana değil çevremden birkaç kişi daha kiralamak istedi ama maalesef onlara da dönüş olmadı. Mesleğimden dolayı anladım ki sonuç belliydi. Atıl bırak, beklet ve sat. Satış hakkında hiç ir duyumum yok ama iş hayatındaki tecrübelerimden bu şekilde düşünüyorum yakın bir zaman içerisinde muhtemelen bir dahaki seçimlere kadar arazinin konut, AVM her ne ise satışa ya da hasıla paylaşımına çıkacağından eminim.”