Ege Üniversitesi (EÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Elif Rana Nayiş, geliştirdiği UWB (Ultra Wideband) GPR (Ground Penetrating Radar) (Yere Nüfuz Eden Radar), adlı proje ile enkaz altında canlı tespit etmekte yüzde 90 oranda başarı elde edeceğine dikkat çekiyor. En az 2 metre derinliğe kolaylıkla ulaşan radar sayesinde canlıların frekanslarının algılandığını ve sonrasında ise kaç metre derinlikte olduklarını belirlendiğini söyleyen Nayiş, projesinin ortaya çıkma evresini şu sözlerle anlattı: “Danışman hocam Dr. Öğr. Üyesi Çağatay Aydın ve ben özellikle 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinden sonra ülkemizde bu konuda çok açık olduğunu gördük. Bu nedenle ise bu açığı kapatma ihtiyacı duyduk. Bu sebeple zaman kaybetmeden araştırmalara başladık ve hızla bu projeyi geliştirdik. Projenin adı UWB GPR. Şubat ayında başladığımız projeyi mayıs ayında Üniversite Öğrencileri araştırma Projeleri Destekleme Programı 2209-A başlığı altında TÜBİTAK’a sunduk ve kabul aldık. UWB GPR benim aynı zamanda bitirme tezim de olduğu için, önümüzdeki haziran ayının ortalarına doğru elimizde kullanıma hazır bir cihaz olacak diyebilirim. UWB GPR ile enkaz altında kalan insanların yerlerini kolaylıkla tespit edebileceğiz. Daha önce buna benzer bir cihaz geliştirilmiş ancak bizim kullandığımız yöntem yüzde 90’a varan başarı vaat ediyor.”
CANLIYA ULAŞMA SÜRESİ DÜŞECEK
Hazırladığı projenin TÜBİTAK’tan da kabul aldığını dile getiren Elif Rana Nayiş, Türkiye’nin deprem bölgesi olmasına rağmen deprem teknolojisinde istenilen düzeyde gelişmediğine dikkat çekerek “Danışman hocam Dr. Öğr. Üyesi Çağatay Aydın ve ben özellikle 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş Depreminden sonra ülkemizde bu konuda çok açık olduğunu gördük. Bu nedenle ise bu açığı kapatma ihtiyacı duyduk. Bu sebeple zaman kaybetmeden araştırmalara başladık ve hızla bu projeyi geliştirdik. Projenin adı “UWB GPR. Şubat ayında başladığımız projeyi mayıs ayında Üniversite Öğrencileri araştırma Projeleri Destekleme Programı 2209-A başlığı altında TÜBİTAK’A sunduk ve kabul aldık. UWB GPR benim aynı zamanda bitirme tezim de olduğu için, önümüzdeki haziran ayının ortalarına doğru elimizde kullanıma hazır bir cihaz olacak diyebilirim. UWB GPR ile enkaz altında kalan insanların yerlerini kolaylıkla tespit edebileceğiz. Daha önce buna benzer bir cihaz geliştirilmiş ancak bizim kullandığımız yöntem yüzde 90’a varan başarı vaat ediyor. Özellikle canlı tespiti için geliştirilmiş olan cihazımızda bulunan antenlerle en az 2 metreye kadar derinliğe sinyal gönderiliyor ve gelen sinyale göre de yer altında bir hareketlilik var mı bunu tespit ediyoruz. Hareketlilikten kastımız ise frekans yayan her şey yani nefes, kalp atışı, sesli ya da sessiz konuşma gibi şeyler. Canlı, radar ile tespit edildikten sonra ise cihazda bulunan sinyal işleme yöntemleriyle, canlının bulunduğu yerin derinliğini, kısacası canlının konumunun haritasını çıkarıyoruz. Böylece enkaz altındaki canlıya ulaşma süresini minimum düzeye indirmiş oluyoruz.
İHA DRON VE ROBOTLARA MONTE EDİLEBİLECEK
Türkiye’de tarih boyunca yaşanan depremler ve dayanıksız binalar nedeniyle birçok kişinin göçük altında kaldığını ve hayatını kaybettiğini belirten Nayiş, bu kapsamda arama kurtarmanın büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Öte yandan bu tip cihazların deprem bölgesi gibi zorlu alanlarda kullanılması sebebiyle kolay ulaşılabilir ve düşük maliyetli olması gerektiğini de söyleyen Nayiş, projesini bunlara dikkat ederek hazırladığını aktardı. Nayiş, “Türkiye bir deprem ülkesi. Her ne kadar istemesek de yıkımlar olabilecektir dolayısıyla insanların ve canlıların enkaz altında kalabilir. Bu durumda arama kurtarma çok önemli. Bizim projemizin özgün değerlerinden birisi maliyet açısından baktığımızda oldukça ulaşılabilir ve yerli malzemeler üretilecek olması. Çoğu parçasını kendimiz tasarlayacağız. Ayrıca cihazımız, İHA, dron ve robotlara monte edilebilecek. Bu ise cihazımızı daha entegre ve kolay kullanılabilir bir cihaz haline getirecek. Böyle olmasına çok önem gösteriyoruz çünkü ülkemiz bir deprem bölgesi ve dışarıda gelecek malzeme bizi hem zaman hem bütçe açısından bizi çok zorlar. Malum, bir İstanbul depreminden söz edilirken bunun gibi çalışmalar yapılmak zorunda” şeklinde konuştu.
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Okullar olası depremlere hazır mı?