Doç. Dr. Güneş Ak: “Yapmamız beklenen, biyolojik olarak zamanı yavaşlatmak”

EÜTF Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı tarafından, “Uluslararası Yaşlanmanın Bilimsel Sırları ve İnovatif Yaklaşımlar Sempozyumu” düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 19.12.2024 15:08
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2024 15:08

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF)  Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, “Uluslararası Yaşlanmanın Bilimsel Sırları ve İnovatif Yaklaşımlar Sempozyumu” gerçekleştirdi. EÜTF Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Güneş Ak ve EÜTF Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Işıl Karaaslan, sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştirdi. EÜTF Muhiddin Erel Amfisinde hem yüz yüze hem de çevrimiçi yapılan sempozyum kapsamında beş oturum düzenlendi.

Etkinliğin açılış konuşmasında sağlıklı uzun yaşama dair konuşan Doç. Dr. Güneş Ak, şu ifadeleri kullandı:

“Bilim dünyasında son yıllarda giderek popüler olmuş bir kavram var, bu kavram  ‘longevity’ kavramı. Bu kavram, uzun yaşam anlamına geliyor ama uzun yaşarken ne kadar sağlıklı bir ömür geçirdiğimizle alakalı bir kavram. Bilim dünyası bir yandan yaşlanmanın biyolojik sırlarını çözmeye çalışırken bir yandan da bu süreci yavaşlatmaya çalışıyor. Aslında yapmamız beklenen biyolojik olarak zamanı yavaşlatmak, bir yandan da takvim yaşını uzatmaya çalışmak. Biyolojik olarak yaşlanmamak için ise yaşamı ciddiye almamız gerekiyor. Bu bağlamda ben bu sempozyumun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalındaki tüm kıymetli hocalarımıza, asistan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. ‘Yaşadım’ diyebildiğimiz, nice sağlıklı günler diliyorum.”

“FARKLI ÜLKELERDEN UZMANLARLA İRTİBAT KURDUK”

Prof. Dr. Işıl Karaaslan, sempozyumun düzenlenme amacı ve hazırlanma süreci hakkında açıklamalarda bulundu. Karaaslan, “Bugünkü sempozyum konumuz yaşlanmanın bilimsel sırları. Burada ‘Hücresel, genetik, moleküler, biyokimyasal açıdan yaşlanmayla ilgili son yıllarda neler öğrendik?’, ‘Öğrendiklerimizin dışında tedavi anlamında yapabileceğimiz yeni şeyler neler?’ gibi konuları tartışacağız. Bu etkinliğin düzenlenmesinde bizlere imkân sağladığı için üniversitemize çok teşekkür ediyorum. Konu kapsamında genç arkadaşlarımıza dikkatlerini çekebileceğini düşündüğümüz sorular yönelttik. ‘Hekimler yaşlanmayı tedavi edebilir mi?’, ‘Derimizin ömrü uzatılabilir mi?’ gibi soruların cevap bulmasını amaçladığımız sempozyum hazırlığında ise okuduğumuz makalelerde ve araştırmalarda yoğun çalışmalar yapmış olduğunu gördüğümüz farklı ülkelerden uzmanlarla irtibat kurduk. Yalnızca dermatoloji değil genel tıp konseptinde bir sempozyum olduğu için farklı branşlardan akademisyenleri de sempozyuma davet ettik. Katılım gösteren herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

KARAASLAN, GENÇ HEKİMLERE SESLENDİ

Genç hekimlere seslenen Prof. Dr. Işıl Karaaslan, “Biz, hekim olarak dermatolojik konulara mutlaka kanıta dayalı tıp ilkeleri çerçevesinde yaklaşmalıyız. Bizlerin, kanıta dayalı tıp verisi oluşturulması için ileri klinik çalışmalar ve özellikle klinik deneyimle elde edilen uzun vadeli izlem verileri oluşturmamız gerekiyor. Tüm genç hekimler, yaşlanma karşıtı tıp konusunda gerekli pre-klinik ve klinik verilerin elde edilmesi için yoğun gayret sarf etsinler. Araştırma ve geliştirme konusunda yoğun efor göstersinler. Umarım hepimiz için verimli bir sempozyum olur” ifadelerini kullandı.

Gün boyu süren sempozyum kapsamında alanında uzman hekimler tarafından; yaşlanma, gerobilim ve uzun ömürlülük, sağlıklı yaş almayı sürdürmek için yaklaşımlar, yaşlanmanın psikososyal perspektifi, deri uzun ömürlülüğü, deri yaşlanmasının değerlendirilmesinde yapay zeka gibi konulara değinildi.