Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen ‘2023 Engelsiz Üniversiteler Ödülleri’ törenine Türkiye çapındaki başarılarıyla damga vurmuştu. YÖK’ün ödül töreninde DEÜ, Engelsiz Program Nişanı kategorisinde 9 program nişanı alarak Türkiye birincisi; Engelsiz Üniversite Bayrak Ödülleri kategorisi kapsamında ise 20 bayrak alarak Türkiye üçüncüsü olmuştu.
DEÜ Rektörlüğü tarafından elde edilen başarıların ve gururun paylaşılması için düzenlenen 'Engelsiz Üniversite Ödülleri Kutlama Töreni, DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirildi. Tören programına; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, KKTC Eğitim Kültür Ateşesi Şebnem Pekdoğan, kurum il müdürleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, DEÜ akademik ve idari kadrosu, öğrenciler, engelli bireyler ile misafirler katıldılar.
“KUTLU GÜN MARŞI” İLE PROGRAM BAŞLADI
DEÜ Devlet Konservatuvarı'nın üç ayrı eser dinletisi ile başlayan, yoğun katılımın olduğu tören programında ilk olarak, İzmir’in kurtuluşunun 100’üncü yılına özel olarak DEÜ Rektörlüğü tarafından düzenlenen beste yarışmasında birincilik kazanan İltan Bilge’nin “Kutlu Gün Marşı” icra edildi. Dinletide ayrıca “Efem” ve Mozart’ın ünlü eseri “Türk Marşı” da DEÜ Devlet Konservatuvarı tarafından yorumlandı.
ENGELSİZ TOPLUM İÇİN...
Tören programının açılış konuşmasını yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, DEÜ’nün engelsiz toplum ve üniversite anlayışına uygun akademik ve bilimsel çalışmalar yürüttüğünün altını çizerek, “Araştırma Üniversitemiz, öğretim, araştırma ve sosyal faaliyetlerini özel gereksinimi olan bireylerin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak planlanmaktadır. Kamusal yükümlülükleri bulunan Üniversitemizdeki bu durum, hem kuruluş ilke ve değerlerinin bir göstergesi hem de engelsiz üniversite ve toplum ideallerine ulaşma isteğinin sonucudur. Üniversitemizin bu alanda elde etmiş olduğu başarıları ve gururu paylaşmak üzere bugün burada bir araya geldik” ifadesinde bulundu.
'ENGELSİZ ÜNİVERSİTE ve TOPLUM'
DEÜ Rektörlüğü olarak yaklaşık beş yıllık görev süreleri boyunca toplumun her kesimine yönelik hizmetleri yerine getirmeye gayret ettiklerini belirten Rektör Hotar, “Bu noktada pek çok girişimde bulunduk; altyapımızı güçlendirdik. Bunların yanı sıra olay ve olgulara bakışımızı derinleştirmek adına iyi bir dinleyici olduk; konunun özüne inmeye özen gösterdik. Fiziki ve sosyal engelleri ortadan kaldıracak çalışmalar yürüttük. Bu sayede ‘engelsiz üniversite ve toplum’ yolunda ciddi mesafe kat ettik. Geçmişte de Engelsiz Üniversite ödüllerine layık görülen kurumumuzun, günümüzde dokuz programı nişan alarak Türkiye birincisi olması bizim için sürpriz olmadı. Mekânda, Eğitimde ve Sosyo-Kültürel faaliyet kategorilerinde; 97 üniversite ve 1093 başvuru arasından 20 bayrak alarak Türkiye üçüncüsü olmamız da elbette tesadüf değildi. Çünkü yıllar içinde çalışarak, önemli kazanımlar elde ettik. Öyle ki; pandemi koşullarının yaşandığı 2020’de 6; 2021’de 2; 2022’de 18 ve 2023’te 29 olmak bayrak üzere toplam 54 ödül aldık. Geçen yıl da program nişanlarında Türkiye üçüncüsü olmuştuk. Dolayısıyla üniversitemizin kazanımları katlanarak artmış oldu” diye konuştu.
“ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ TANIMINDAN UZAKLAŞTIK”
Rektör Hotar, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Ülkemizde; son yirmi yılda yapılan yasal düzenlemeler ve eğitim faaliyetleri, ‘engelli, dezavantajlı ya da kırılgan’ olarak tanımlanan vatandaşlarımıza yönelik farkındalık oluşturmuş ve kazanımlar sağlamıştır. Devletimizin temel ve yükseköğretimdeki politikaları sayesinde vatandaşlarımızın eğitim imkânlarına erişmelerinin de önü açılmıştır. Bu gelişmeler Türkiye’yi, engellerin olduğu üçüncü dünya ülkesi tanımından da çıkarmıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki hassasiyetleri ise üniversitelerimize ve kamu kurumlarımıza örnek olmuştur. Bu bağlamda YÖK’ün Engelsiz Üniversite Ödülleri de daha fazlasını yapmamız için üniversitemizi teşvik etmiştir. Son olarak bu ödüllerin üniversitemize kazandırılması için emek veren kıymetli hocalarımıza, mesai arkadaşlarımıza ve öğrencilerimize de şahsım ve kurumum adına teşekkür ediyorum.”
BİRÇOK PROJE ve MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ
Programda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde kamu, sivil toplum ve özel sektör iş birliği içinde dezavantajlı gruplara yönelik son 20 yılda birçok proje, mevzuat değişikliği ve kazanımın hayata geçirildiğini belirtti. Prof. Dr. Alpkan, “Bunlardan en önemlilerinden biri de engelli bireyler konusu oldu. Engelli bireylerin önündeki mevzuat engelleri iyileştirilmeye çalışıldı ve çalışma hayatına katılım ve sosyal hizmetlerle ilgili birçok gelişme yaşandı. Bu bağlamda Bakanlığımız öncülüğünde birçok hizmet üretilirken, özellikle üç temel alanda gelişmeler yaşandı. İlki iş arayan engellilerin iş hayatına hazırlanması ve yönlendirilmesi; ikincisi çalışma hayatına sosyal katılım çerçevesinde hem kamu hem özel sektörde çalışan engelli sayısının artırılması ve üçüncüsü de sosyal güvenlik ile emeklilik alanındaki imkân ve hizmetlerin artırılması yoluyla sağlık hizmetlerine erişim, malulen emeklilik ve genel olarak sağlık hizmetlerinde iyileştirmeler yapılmaya çalışıldı” dedi.
“İŞ HAYATINA KATILIM ARTTI”
Günümüzde engelli bireylerin çalışma hayatındaki sayısının hızla arttığını kaydeden Prof. Dr. Alpkan, “Engellilere hizmet veren iş koçlarımızın sayısı günümüzde 350’ye ulaştı ve birçok ilimizde faaliyet gösteriyor. İş ve meslek danışmanlığı hizmeti gibi çalışıyorlar. Bu bağlamda 79 bin engelli ile temas halindeler. Bu şekilde diğer iş ve meslek danışmanlarımızla beraber ülkemizde istihdamı 31 milyonun üzerine çıkarmak mümkün oldu. Özellikle dezavantajlı grupların iş hayatına katılımı daha da arttı. 20 yıl önce çalışma hayatındaki engellilerimizin sayısı 50 bin civarındaydı. Günümüzde bu sayı kamu ve özel sektör toplamı olarak bakıldığında 50 binden 200 bin civarına çıkmış durumda. Yani yaklaşık dört katı arttı. Ancak bunu yeterli bulmuyoruz. Kamu, özel ve STK iş birliği ile sayıyı artırmak istiyoruz. Bunun sosyal güvenlik ve emeklilik kısmı da var. Bu bağlamdaki iyileştirme adımlarımızı da atıyoruz” açıklamasında bulundu.
TEŞEKKÜR
DEÜ’nün kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğini ve yerel koordinasyonunu oldukça önemsediklerini belirten Prof. Dr. Alpkan, “Bu kapsamda Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın girişimlerini son derece değerli buluyoruz. İTÜ Rektör Yardımcılığı yaptığım dönemde biz de engelsiz üniversite hedeflerimiz için çok çalışıyorduk ama gelinen noktada DEÜ bizi geçmiş görünüyor. Tebrik ediyorum. Toplum olarak sosyal dayanışma ve yardımlaşma kültürünün bu şekilde etkinliklere dönmesinden, kurumsallaşmasından dolayı da mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Alpkan’a konuşmasının sonunda, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar tarafından DEÜ’nün engelsiz toplum konusunda farkındalık yaratan projesi “Eylül Bebekler” hediye edildi.
''CİDDİ İLERLEMELER KAYDETTİK''
Programın açılış konuşmaları bölümünde Engelsiz DEÜ Koordinatörü Doç. Dr. Burak Karabey de söz aldı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kapsayıcı ve bütünleştirici yönüne vurgu yapan Karabey, “Üniversiteler kapsamında yapılan faaliyetlerin yalnızca belli gruplara yönelik sıkıştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Etkinlikler tüm grupları tanıtmak adına yapılmalı. Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın bu kapsamda engelsiz üniversite yolunda çok ciddi adımları oldu. Üniversitemizi bu anlamda işlevsel olarak kullanabilmek son derece önemliydi. Böylelikle topluma da eyleme geçirilebilecek projeler sunabiliyoruz. Bu anlamda Rektörlüğümüzden ciddi ilerlemeler kaydettik ve destekler aldık. Diğer üniversitelere kıyaslayınca oldukça büyük bir koordinatörlüğe sahibiz. Tüm bu etkenler büyük bir birikim olarak karşımızda ve bugün güzel sonuçlar almamıza vesile oldu. Bizler de gurur duyduk” dedi.
ÜNLÜ İSİMLER, YAŞAM ÖYKÜLERİNİ ANLATTI
Açılış konuşmalarının ardından programda “Engel Tanımayan Kariyerler” adlı panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Esra Bukova Güzel’in yaptığı panelde engelli ressam Ayşe Işık, sahnede ayakları yardımıyla resim yaparken; DEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Müdür Yardımcısı Bora Angın ve Engelsiz DEÜ Koordinatörlüğü’nden Türkiye Ampute Milli Futbol Takım Kalecisi Erdi Arslan, engellilik konusundaki deneyimlerini ve yaşam öykülerini katılımcılarla paylaştılar. DEÜ öğrencisi Mert Küçük ise depremler başta olmak üzere afetler sonrasında ortaya çıkan riskleri azaltmaya ve kişiye güven sağlamaya yönelik oluşturduğu, AFAD ile koordineli çalışabilen “Acil Nokta” mobil yazılımını, konuklara tanıttı.
TEBRİK BELGELERİ VERİLDİ
Sunum programının ardından Engelsiz Bayrak Ödülü ve Engelsiz Program Nişanı alan akademik birimlere tebrik belgeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lutfihak Alpkan ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar tarafından takdim edildi. Ardından DEÜ Sabancı Kültür Sarayı Fuaye Alanı’nda kurulan Engelsiz DEÜ Fotoğraf Sergisi ve ressam Ayşe Işık’ın resim sergisi konuklar tarafından gezildi. Programda ayrıca kutlama pastası kesilerek, aile fotoğrafı çekimi yapıldı. HABER MERKEZİ