Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla İşyerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı başlıklı bir program düzenledi.
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı Anabilim Dalı tarafından Dünya Ruh Sağlığı Günü “İşyerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı” başlıklı program düzenlendi. Etkinliğe Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez’in yanı sıra akademik ve idari çalışanlar katıldı.
Etkinlikte konuşan Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez şu ifadeleri kullandı;
“Ruh Sağlığı aslında kendimizde ertelediğimiz noktalara dokunabilmektir. Teknolojinin gelişmesi ile kişi kendisiyle geniş bir zamanda kalır, kendini sorgulama fırsatı yaratır birtakım takıntılar ve saplantılar geliştirir. İş yerinde çalışan insan sayısı fazlalaştıkça kendimizden uzaklaşabiliriz. Ben, kendimizle kalmanın kıymetli olduğunu düşünüyorum. Kaliteli anlar yaşamak gerektiğini düşünüyorum. Beş duyu organını aktif olarak kullanabilmek ve en odağımızı etkileyen duyu organımızı keşfetmek önemlidir. Beynimizi doğru kullanmak, beynin aktif olduğu zamanları keşfetmek, ortamdaki auraları mizah ve sakinlikle yönetebilmek önemlidir. Mizah ve sakinlik, motivasyonumuzu artırır”
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, ruh sağlığı ve ruhsal hastalıkların toplumdaki farkındalığını artırmak amacıyla 1992 yılından itibaren kutlandığını aktaran Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şeyda Dülgerler, “Her yıl farklı bir temayla kutlanan günün bu yılki teması ‘İş Yerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı’ olarak belirlendi. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği olarak Fakültemizde, birbirimizin ruhuna küçük dokunuşlar yapacak bir etkinlik düzenlemek istedik. Yararlı ve keyifli olmasını diliyor, katılımınız için hepinize teşekkür ediyorum” dedi.
Etkinlikte bir sunum gerçekleştiren Ruh Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Satı Doğan ise İş yerinde ruh sağlığının korunması gerektiğini belirtti. Doğan, “Her birey biriciktir ve tektir. Hepimizin ruhu kendine ait tepkiler verir. Kendimizin farkına varıp iyi yaptığımız şeylere odaklanmalı ve kendimizi geliştirmeliyiz. Motivasyon, işe bakış, kendini tanıma gerçekleştiğinde, ‘anda kalmış’ oluruz. Bunları hayata geçirdiğimizde mutlu, huzurlu, öz denetimi olan, becerilerini geliştiren bireyler olmuş oluruz” diye konuştu
Etkinlik, “nefes egzersizi” ve “kendini dinleme” gibi uygulamaların yapılmasının ardından sona erdi.