Ege Üniversitesi’nden çocuk sağlığı için dev proje: TÜBİTAK’tan destek alacak

Ege Üniversitesi bünyesinde geliştirilen yaptığı “Kalp Kateterizasyonu Öncesi Çocuk Hastanın Hazırlığı: Randomize Kontrollü Çalışma” isimli proje, TÜBİTAK tarafından desteklenmeye layık görüldü.

Haber Giriş Tarihi: 14.01.2025 11:30
Haber Güncellenme Tarihi: 14.01.2025 11:30

Ege Üniversitesi’nde geliştirilen bir proje daha TÜBİTAK’tan destek almaya layık görüldü.

Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Dilek Zengin’in üstlendiği “Kalp Kateterizasyonu Öncesi Çocuk Hastanın Hazırlığı: Randomize Kontrollü Çalışma” başlıklı proje, TÜBİTAK 1002 - B Acil Destek Modülü kapsamında desteklenmeye uygun görüldü. Proje ile kalp kateterizasyonu uygulaması için tedavi ihtiyacı gerektiren çocuk hastalara sanal gerçeklik gözlüğü ile animasyon filmi izletilmesi ve rutinde yapılan uygulamanın operasyona bağlı olarak gelişen anksiyete, korku ve operasyon sonrası ağrıya etkisi tespit edilecek.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, projeye katkı sağlayan akademisyenleri makamında ağırladı. Akademisyenleri tebrik eden Budak, “Akademisyenlerimiz tarafından hayata geçirilen projeler, TUBİTAK tarafından desteklenmeye devam ediyor. Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Dilek Zengin’in yürütücülüğünü yaptığı proje ile sanal gerçeklik (VR) teknolojisi kullanarak, çocuk hastaların kalp kateterizasyonu operasyonuna hazırlanma sürecinde yaşadığı korku ve anksiyetenin azaltılması hedefleniyor. Proje ekibimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” açıklamasında bulundu.

“HAYATİ BİR GEREKSİNİM HALİNE GELMEKTEDİR”

Dr. Öğr. Üyesi Dilek Zengin, projeye ilişkin detayları anlattı.

Zengin, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Kalp kateterizasyonu, özellikle pediatrik hastalar için hem psikolojik hem de fizyolojik olarak zorlu bir süreçtir. 5-10 yaş arası çocuklar bu tür invaziv prosedürlerden önce yüksek düzeyde stres, anksiyete ve korku yaşarlar. Bu durum sadece operasyon öncesi ve sırasındaki uyumu zorlaştırmakla kalmaz, aynı zamanda operasyon sonrası komplikasyon riskini de artırır. Çocuklarda operasyon öncesi yeterli hazırlık yapılmadığında, bu süreç psikolojik travma, uzun vadeli kaygı bozuklukları ve postoperatif dönemde ağrı gibi olumsuz sonuçlarla sonuçlanabilir. Ayrıca, anksiyete ve korku düzeylerinin yüksek olması, operasyonun başarısını olumsuz etkileyebilir, iyileşme süresini uzatabilir ve hastane yatış süresini artırabilir. Bu bağlamda, kalp kateterizasyonu öncesinde çocuklarda stres yönetimi hayati bir gereksinim haline gelmektedir.”

“SAĞLIK HİZMETLERİNİN VERİMLİLİĞİNİ ARTIRABİLİR”

Dr. Öğr. Üyesi Dilek Zengin, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Bu proje, sanal gerçeklik (VR) teknolojisi kullanarak, çocukların operasyona hazırlanması sürecinde onların yaşadığı korku ve anksiyeteyi azaltmayı hedeflemektedir. Sanal gerçeklik gibi non-farmakolojik müdahale yöntemleri, çocukların dikkatini dağıtarak onları daha rahat bir psikolojik duruma getirir ve işlem sırasında daha uyumlu olmalarını sağlar. Bu, sadece çocukların stresini hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda operasyonun sorunsuz ilerlemesine katkıda bulunarak genel başarı oranını artırır. Aynı zamanda, hastane ortamında geçirilen sürenin azalmasına ve postoperatif komplikasyonların minimuma indirilmesine yardımcı olur. Dolayısıyla, sanal gerçeklik teknolojisi ile yapılacak bu müdahale, çocukların sağlık süreçlerine daha olumlu katılımını sağlarken, sağlık hizmetlerinin verimliliğini de artırabilir.”

“PROJE ACİL ŞEKİLDE UYGULANMALI”

Dr. Öğr. Üyesi Dilek Zengin, projenin aciliyetinin özellikle pediatrik hastalarda operasyon öncesi ve sonrası komplikasyonları en aza indirme ihtiyacından doğduğunu söyledi. Zengin, şöyle konuştu:

“Çocukların cerrahi müdahalelere olan duygusal tepkileri, ameliyatın başarı oranı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Anksiyete, korku ve ağrının azaltılması, çocukların psikolojik durumlarını iyileştirerek daha kısa iyileşme sürelerine ve düşük komplikasyon oranlarına yol açacaktır. Ayrıca, mevcut literatürde bu yaş grubundaki çocuklar için sanal gerçeklik teknolojisinin etkilerini değerlendiren yeterli kanıt bulunmamaktadır. Bu proje, literatürdeki bu boşluğu doldurmayı ve yeni bilimsel bulgular sunmayı hedeflemektedir. Sonuç olarak, bu projenin başarıyla uygulanması, pediatrik sağlık hizmetlerinde yeni bir uygulama standardı oluşturarak çocukların hastane deneyimlerini iyileştirecek, sağlık maliyetlerini düşürecek ve çocukların operasyonel süreçlere uyumunu artıracaktır. Bu sebeplerden dolayı, proje acil bir şekilde uygulanmalı ve elde edilecek bulgular sağlık hizmetleri politikalarına yön verecek şekilde değerlendirilmelidir.”

PROJE EKİBİNDE KİMLER YER ALIYOR?

Proje ekibinde; danışman olarak Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Bal Yılmaz, araştırmacılar olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Reşit Ertürk Levent, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim elemanı Arş. Gör. Dr. Hatice Uzşen ve  Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim elemanı Arş. Gör. Ayçin Ezgi Önel yer alıyor.