Geçmişten günümüze miras olan İzmir'in eşsiz tarihi camileri

İzmir, benzersiz mimarisiyle dikkat çeken birçok tarihi camiye ev sahipliği yapıyor. Peki, İzmir'deki bu tarihi camiler nerede? İzmir’deki hangi camiler tarihi?

Haber Giriş Tarihi: 25.07.2024 11:01
Haber Güncellenme Tarihi: 25.07.2024 11:01

İzmir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmasıyla ve bu zengin geçmişini günümüze taşıyan eşsiz yapılarıyla oldukça dikkat çekiyor. Özellikle şehrin çeşitli noktalarına serpiştirilmiş olan tarihi camiler hem mimari açıdan hem de kültürel miras açısından büyük bir öneme sahip. Bu camiler, yüzyıllar boyunca korunarak günümüze ulaşmış ve halkın ziyaretine açılmış.  İzmir’de bazı camiler hala ibadete açıkken bazı camiler ise tarihî ve kültürel mirası koruma amacıyla sadece ziyaret edilebiliyor. Bu camiler, ziyaretçilere geçmişin izlerini ve İslam mimarisinin inceliklerini keşfetme fırsatı sunuyor. İşte İzmir’de bulunan tarihi camiler…

HİSAR CAMİ

İzmir Hisarönü Semti Fevzi Paşa Caddesi’nde bulunan bu caminin bazı kaynaklarda Latin Kilisesinden dönüştürüldüğü bazı kaynaklarda da Aydınoğlu Özdemiroğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 1597–1598 yıllarında yaptırıldığı yazıyor. Latin kilisesinden dönüştürülen bu caminin Timur tarafından 1402 yılında yıktırıldığı da yine kaynaklarda belirtiliyor. Cami hisarın aşağı kapısı önünde bulunduğundan ötürü de Hisar Camisi ismini almış. İzmir’in en büyük ve en görkemli yapılarından olan bu cami 1813,1868 ve 1881 depremlerinde hasar görmüş ve birçok kez de onarılmış. 1813 onarımında caminin önüne bir son cemaat yeri eklenmiş. Kesme taş ve moloz taştan yapılan cami kare planlı olup üzeri sekiz fil ayağı üzerine oturan merkezi bir kubbe ve onu destekleyen altı kubbe ile örtülü. Batı yönündeki son cemaat yerinden ibadet mekânına üç kapı ile giriliyor. Bu cami yerli ve yabancılar tarafından yoğun ilgi görmeye devam ediyor.

KEMERALTI CAMİ

İzmir Anafartalar Caddesi'nde Kemeraltı Çarşısı'nın 853’üncü Sokak'ında bulunan bu camiyi, Yusuf Çamazade Ahmet Ağa 1671 yılında yaptırmış. Cami, dükkânlar ve yapılar arasında sıkışmış durumda olsa da, kesme taştan yapılmış ve önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunuyor. İbadet mekânı kare planlı olup, merkezi tromplu bir kubbe ile örtülmüş. Caminin dış kenarları, saçak hattından yüksek yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmış. Ayrıca, ibadet mekânı iki sıra halinde pencerelerle aydınlatılmış olup, alt sıradakiler yuvarlak kemerli, ikinci sıradakiler ise dairesel. Kemeraltı’na gelen ziyaretçiler, bu camiyi hayranlıkla karşılıyor.

KESTANE PAZARI CAMİ

İzmir merkezinde Kestane Pazarı denilen yerde bulunan bu camiyi Emin oğlu Hacı Ahmet Ağa 1663 yılında yaptırmış. Kesme taş ve moloz taştan yapılan cami 2 katlı olup alt katında dükkân ve depolar bulunuyor. Merdivenle çıkılan caminin önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri olup yakın tarihlerde camekânla çevrilmiş. İbadet mekânı kare planlı. Üzeri tromplu bir kubbe ile örtülü. Ana kubbe köşelerdeki küçük kubbelerle desteklenmiş. Niş şeklindeki mihrabının üst kısmına 19’uncu yüzyılda Selçuk’taki İsa Bey Camisi’nden getirilen bir bölüm eklenmiş. Caminin batısındaki minaresi kesme taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli.

SALEPCİOĞLU CAMİ

İzmir, Konak Esnaf Şeyhi Mahallesi'nde yer alan cami, 1897-1907 yılları arasında Salepçizade Hacı Ahmet Efendi'nin vasiyetiyle inşa edilmiş. Cami, Kemeraltı ile ilişkili olup, Salepçioğlu Çarşısı'nın içinden geçilerek ulaşılabilir. Cami, üst katı ibadet yeri, zemin katı medrese olarak tasarlanmış fevkani bir yapı. Cami inşaatında kırmızı ve koyu yeşil kesme taşlar kullanılmış. Giriş cephesi dikkat çekici mimari detaylara sahip. Caminin bulunduğu arazide hafriyat yapılarak düzleştirilmiş. Zemin katta, günümüzde kuran kursu olarak kullanılan odalar ve namazgah bölümü bulunuyor. Bu camide yerli ve yabancılar tarafından oldukça ilgi görüyor.

YALI CAMİ

İzmir Konak Meydanı'nda bulunan Yalı (Konak) Camii, dikkat çekici çinileri ve sekizgen planıyla İzmir'in en zarif camilerinden biri. Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe Hanım tarafından 1754 yılında yaptırılan bu yapı, klasik Osmanlı mimarisi üslubunu taşıyor. Cami, 1920 yılında 1’inci Dünya Savaşı sırasında Rahmi Bey tarafından onarılmış olup, bu onarımı belirten bir kitabe giriş kapısının üzerinde yer alıyor. 1964 yılında ise cami yeniden onarılmış. Tek kubbeli ve tek minareli olan bu şirin cami, sekizgen planıyla özgün. Pencerelerin çevresindeki çiniler, yapının estetik değerini artırıyor. Cami, taş ve tuğlanın birlikte kullanıldığı bir yapıya sahip. İbadet mekânını sekizgen bir kasnak üzerine oturan küçük bir kubbe örtüyor. Caminin iç mekânı da çinilerle süslenmiş. Kesme taş kaide üzerine inşa edilmiş olan minaresi, tek şerefeli ve yuvarlak gövdeli olarak yükseliyor.

ŞADIRVANALTI CAMİ

İzmir Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda, Eski İç Liman kıyısında bulunan cami, adını yanındaki ve altındaki sekiz sütunlu şadırvandan alarak Şadırvanaltı Camisi olarak da biliniyor. 1636 yılında inşa edilen bu yapı, 1815 yılında kapsamlı bir onarım görmüş. Cami, yüksek bir su basman üzerinde olup, alt kısmında geniş bir çarşı bulunuyor. Bu durum, caminin kuzey ve batı cephelerinden iki ayrı merdivenle girilmesini gerektirmiş. Ancak, kuzey girişine çıkan merdivenler zamanla kullanılmaz hale gelmiş ve bu giriş kapatılarak yerine dükkânlar yapılmış. Günümüzde caminin son cemaat yerine batı yönündeki 29 basamaklı merdivenle ulaşılıyor. İzmir’in tarihi camilerinden biri olan Şadırvan Cami tarihi dokusuyla ilgi görmeye devam ediyor.