Gediz Deltası’nda hukuki mücadelede çevre zaferi

İzmir 7. İdare Mahkemesi, Gediz Deltası için İzmir Valiliği tarafından verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının yürütmesini durdurdu

İzmir’in doğal zenginliklerinden biri olan Gediz Deltası’nı tehdit eden jeotermal kaynak arama projesine karşı açılan dava, çevre ve doğa savunucuları adına önemli bir başarıyla sonuçlandı. İzmir Barosu’nun öncülüğünde, çevre örgütleri ve gönüllülerin ortak mücadelesiyle İzmir 7. İdare Mahkemesi, İzmir Valiliği tarafından verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının yürütmesini durdurdu. Bu karar, Gediz Deltası’nın doğal yapısının ve biyolojik çeşitliliğinin korunması adına büyük bir adım olarak kayıtlara geçti. Projenin olası çevresel etkilerinin yetersiz değerlendirilmesi ve geri dönülemez zararlar doğurabileceği gerekçesiyle alınan bu karar, doğal alanların korunması için yürütülen kararlı mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR VERİLDİ

Baro tarafından yapılan açıklamada, “İzmir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu üyelerinin ortak çalışmasıyla, Gediz Deltası’nda Karşıyaka Belediyesi iştirak şirketi olan Kordelion İşletmeleri A.Ş.’nin jeotermal kaynak arama projesine karşı açılan dava kapsamında önemli bir hukuki kazanım elde edilmiştir. İzmir 7. İdare Mahkemesi, İzmir Valiliği tarafından verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararının yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Kordelion İşletmeleri A.Ş.’nin Gediz Deltası’nda jeotermal kaynak arama projesi için yapılan ÇED başvurusu sonucunda, İzmir Valiliği tarafından 25 Ocak 2024 tarihinde ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilmiştir. Bunun üzerine İzmir Barosu, EGEÇEP, Doğa Derneği ve Karşıyaka’da yaşayan Kent ve Çevre Komisyonu üyelerimiz (Av. Özlem Altıparmak ile Av. Cem Altıparmak) dava açmıştır” ifadelerine yer verildi.

SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

İzmir 7. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararında öne çıkan gerekçelerin belirtildiği açıklamada, “Gediz Deltası’nın jeolojik, çevresel ve biyolojik açıdan korunması gereken hassas bir alan olduğu, Alanın uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan türlere ev sahipliği yaptığı, Projenin ekosistem ve çevreye olası zararlarının yeterince değerlendirilmediği, Jeotermal suyun zararlı maddelerinin tarım topraklarına etkisi hakkında bilgi eksikliği, Hukuka aykırı olduğu açık olan projenin, uygulanması durumunda telafisi güç veya imkânsız zararlara yol açabileceği. Özet olarak; mahkeme kararı, Gediz Deltası’nın doğal yapısının korunması açısından büyük bir öneme sahiptir. İzmir Barosu Çevre Kent Komisyonu olarak diğer davacılarla birlikte ÇED kararının iptali için sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Gediz Deltası gibi eşsiz bir doğal alanın korunması için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir” diye aktarıldı.