İzmir Gazeteciler Cemiyeti (iGC), medyada şiddet dilini dönüştürme ve toplumsal farkındalığı artırma amacıyla Karabağlar'da Nar 2-Şiddete Karşı İletişim Projesi’ni anlattı
Karabağlar Belediyesi Barış Semt Merkezi’nde muhtarlar ve STK temsilcilerine Nar 2-Şiddete Karşı İletişim Projesi anlatıldı. Buluşmaya İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İGC Başkan Yardımcısı Mehlika Gökmen, Proje Koordinatörü Reyhan Şenay, Ege Kadın Buluşmaları Platformu’ndan Naime Beken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Örnekköy Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmetler Yöneticisi Dilek Yücel Aksoy, Avukat Birgül Değirmenci, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay katıldı.
Nar Projesi’nin şiddet gören kadınların yanında mahallenin önderi olarak muhtarların, yerel yönetimlerin daha etkin rol alması idealiyle başladığını dile getiren İGC Başkanı Dilek Gappi, Bu kapsamda, İzmir'de şiddetin en yoğun görüldüğü mahallelerde şiddet haritaları oluşturduklarını söyleydi. Başkan Gappi, kadınların yalnızca öldürüldüğünde haber konusu olmaması gerektiğini, mahallede yaşayan herkesin söz konusu şiddetin bir parçası olduğunu bilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Dile Gappi mahallelerde şiddet gören, cinsel istismara uğrayan kadınlara ve çocuklara yönelik olarak muhtarların vereceği mücadelenin çok önemli olduğunu söyledi. Muhtarların izleyen değil, dile getiren olmaları gerektiğini ve daha fazla ses yükseltmelerinin elzem olduğunu belirten Gappi şiddete karşı mücadelede birlikte hareket etmenin çok kıymetli olduğunun altını çizdi.
İGC Başkanı Dilek Gappi, projeyi tanıtırken olayın meslek sorunu boyutuna dikkat çekti. Gappi, haber dilinin şiddeti teşvik edici olmaması gerektiğini ve medya profesyonellerinin bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı.
Kadın cinayetlerinde isimlerin sürekli değiştiğini ama kaderlerin hep aynı olduğunu ifade eden Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, güçlü olanın güçsüzü ezdiği, kadınların ve çocukların ancak öldürüldüklerinde haber olduğu belirtti. Şiddeti her gün yaşayan pek çok insanın olduğunu dile getiren Kınay, “Şiddetin birçok farklı türü var ve dozu sesimizi çıkarmadığımız sürece sürekli artıyor. Tek bir gerçeğimiz var. Nereden geldiği, kime yapıldığı, kimden geldiğinin hiç önemi yok. Her türlü şiddetin karşısında durarak, kimsenin yalnız olmadığını ortaya koymak ve tüm bunları sokaklarda korkarak değil onların korkmasını sağlamak için, sesimizi büyüterek yolları açmalıyız” dedi.
KADIN SIĞINMA EVİ TALEBİNİN EN YÜKSEK OLDUĞU YERKarabağlar Belediye Başkanı Kınay, şiddete maruz kalan kadınların sesi olarak, muhtarlarla iş birliği içinde her eve ve her bireye ulaşmanın önemine dikkat çekti. İzmir’de şiddetin en fazla yaşandığı ve Kadın Sığınma Evi talebinin en çok geldiği ilçelerden bir tanesinin Karabağlar olduğunu vurgulayan Başkan Kınay, “Bir kadın belediye başkanı olarak, bu şiddete maruz kalan kadınların sesi olarak, muhtarlarımızla birlikte Karabağlar’da her bir eve, her bir ele dokunmamız gerek. Muhtarlarımız bu iletişimin en temel mekanizması. Çözümü yaratacak parçalar da biziz. Hiç kimsenin yalnız olmadığını göstereceğiz. Bu noktada basının rolü çok büyük. Bu projenin diğer ilçelere de örnek olacağını biliyorum. Bu açıdan projenin paydaşı olmaktan memnuniyet duyuyorum. Emek veren herkese teşekkür ederim” dedi.
ŞİDDETİ ÖNLEMEDE MUHATLARIN ÖNEMİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Örnekköy Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmetler Yöneticisi Dilek Yücel Aksoy mahallelerde şiddetin, ihmalin ve istismarın önlenmesi hususunda en birincil aktörün muhtarlar olduğunu dile getirdi. Muhtarların mahalleye ilişkin veri tutmasının, mahalleliyi tanımasının çok önemli olduğunu ifade eden Aksyo, “Muhtarlar kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı noktasında çok iyi bir gözlemci ve dinleyici olması gerekiyor. Evinden çıkamayan, şiddete uğrayan kadınların muhtarlar tarafından fark edilmesi gerekir.” dedi.
KADINLAR HAKLARI KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMELİ
Avukat Birgül Değirmenci muhtarların vatandaşa ilk temas eden kişi olduğunu ve ombudsman görevini üstlendiğini vurguladı. Muhtarların yaşadıkları mahalleden sorumlu olduklarını ve şiddete maruz kalan kadınları hakları konusunda bilgilendirmeleri ve yüreklendirmeleri gerektiğini belirten Deeğirmenci, “6284 sayılı yasanın kadınların beyanını esas alıyor. Şiddetsiz bir toplumu mümkün kılana kadar muhtarların ve yerel yönetimlerin güç birliği içerisinde mücadele etmeleri gerekir.
Hollanda Kraliyeti İnsan Hakları Programı desteği ile yürütülen ‘Nar 2-Şiddete Karşı İletişim Projesi’ Manisa, Muğla ve Aydın’da da kadına yönelik erkek şiddeti ve çocuk istismarına karşı çalışmalarına devam edecek.