SEMİ TEKTAŞ- İzmir Barosu’nun hafta sonu yapılması planlanan Genel Kurulu öncesi gerilim giderek tırmanmaya devam ediyor. Seçimde yarışacak her aday için verilen bir ‘SMS’ hakkı Mücadeleci Avukatlar Gurubu adayı için uygulanmaması tepki çekmişti. Gurubun adayı Av. Tacettin Çolak yaptığı açıklamada bu durumu sansür olarak nitelendirmiş ve içeriğin değiştirilmesine ise tepki göstermişti. Bugün yayınlaması gereken mesaj yerinde ikinci sırada bulunan Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubunun mesajının yayınlaması sonrasında Mücadeleci Avukatlar Gurubu ‘SMS’ gönderimi için yürütmeyi durdurman talebinde bulunarak mahkemeye başvuruda bulunduklarını açıkladı. Tacettin Çolak İzmir Barosu önünde yaptığı açıklamada, “İzmir Barosu yönetiminin hukuk dışı keyfi uygulamasına karşı bugün yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açmak zorunda kaldık. Çünkü biz her alanda mücadele ediyoruz. Hukuk alanında da bu işin hukuk dışı bir tasarruf olduğunu kanıtlayacağız, belirleyeceğiz” diye konuştu.
Mesjın bugün yayınlanması gerektiğinin altını çizen Çolak bunun yerine önceliğin ikinci sıradaki adaya verildiğini belirtti. Çolak,
“İzmir Barosu tarafından meslektaşlara gönderilmesi gereken ve ortak olarak aldığımız karara mevcut yönetim uymamaktadır. Anlaşma nedir? Seçime girecek tüm grupların bir mesajını baro bütün meslektaşlara SMS olarak gönderecek. Altını çiziyorum ortak bir mesaj değil, her gurubun kendi hazırladığı bir mesajı. Belirlenen sıralamada biz ilk sırada yer aldık. Bizde mesajımızı baro müdürüne ilettik. 14 Ekim 2024 Pazartesi günü bizim mesajımızın yayınlanması gerekirdi. Yönetici arkadaşlar mesajımızı hiçbir gerekçe göstermeden, mesaj içerisinde bir suç unsuru, hakaret ve benzeri herhangi bir durum söz konusu olmadığı halde, mesajımızı keyfi olarak yayınlamadılar. Dün başkanlar arasında yapılan yazışmada mesajın tekrardan yayınlanacağına karar verilmişti. ‘Mücadeleci Avukatlar’ın mesajı dahil bütün mesajlar yayınlanacak’ diye Sefa Bey açıklama yaptı. Ama bugün baktık Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu'nun mesajı yayınlanmış. Oysa biz çekilen kurada birinci sıradayız. Çekilen kuraya göre neden hareket edilmiyor ve birinci sıradan başlanmıyor?” diye konuştu.
AÇIKÇA SANDÜRDÜRYapılan uygulamanın sansür olduğunu söyleyen Çolak, yürütmeyi durdurma talebinde bulunduklarını açıkladı. Çolak,
“Genel Kurul kararı alındıktan sonra artık baro yönetiminde bulunan gurupta dahil olmak üzere tüm guruplar eşittir. Eşit olmak durumundadır. Seçim hukukunun adaleti bunu gerektirir. Biz başkan adayları arasında bir karar alıyoruz. Sefa Bey bize o kararın revize edilmiş halini ya da yeni bir karar dikte ediyor. Buradan açık söylüyorum, diğer adaylarında böyle düşündüğüne inanıyorum. Biz baro başkanının personeli değiliz. Bize kendi aldıkları kararları dikte edemezler. Bu açıkça sansürdür. Bu sansüre karşı Mücadeleci Avukatlar olarak sessiz kalmadık. Yayınlanmasını istediğimiz mesajın içeriğini de biz zaten sayfalarımızda yaygın bir şekilde paylaştık. İzmir Barosu'na bağlı meslektaşlarımız zaten bunu takdir edeceklerdir. Seçilme hakkına müdahale içeren bu sansür uygulaması aynı zamanda seçme hakkını kullanacak meslektaşlarımızın da iradesini yönlendirme amaçlıdır. Bu avukatlık kanundaki demokratik kurallarla mücadele edileceği yönündeki hükümlerle çeliştiği gibi Anayasanın da eşitlik ilkesine açıkça aykırıdır. Bunlara sessiz kalmamız mümkün değildir. Bu nedenle maalesef ki İzmir Barosu yönetiminin hukuk dışı keyfi uygulamasına karşı bugün yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açmak zorunda kaldık. Çünkü biz her alanda mücadele ediyoruz. Hukuk alanında da bu işin hukuk dışı bir tasarruf olduğunu kanıtlayacağız, belirleyeceğiz. Açtığımız dava İzmir 2. İdari Mahkemesi'nin 2024’e 1525 esas dosyasında görülecek. İsterdik ki bu tür yollara tevessül edilmesin” diye konuştu.
BARO KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİLÇolak, “Baro yönetimi bize nasıl bir mesaj yayınlayacağımızı dikte etmesin. Arkadaşlar madem Çağdaş Avukatlar Gurubu o zaman çağdaş olmanın asgari koşullarını yerine getirsinler. Hakaret içermedikten sonra bütün görüşlerin ifade edilmesine tahammül etsinler. Bu nedenle İzmir Barosu'nda şu anda yönetimde bulunan çağdaş grubun bu tasarrufunu sansür olarak değerlendiriyoruz. Hukuka aykırı keyfi bir tasarruf olarak değerlendiriyoruz. Bu koltuklar, bu yönetimler gelip geçicidir. Bugün sen varsın, yarın başkası var. Barolar hiçbir grubun tapulu malı değildir. O nedenle biz de seçimlere katılan Mücadeleci Avukatlar Gurubu olarak ne söylediğimizin meslektaşlar tarafından bilinmesi, öğrenilmesi son derece doğal bir hakkımızdır. Bu hakkımızı biz kullanacağız” diyerek sözlerini tamamladı.
MÜCADELECİ AVUKATLAR GURUBU’NUN MESAJIMücadeleci Avukatlar Gurubu’nun gönderilmediği iddia ettiği mesajı ise şu şekilde;
“Mesleğin itibarsızlaştırıldığı, yargıya inancın kalmadığı dönemde; adaleti sağlama yanı sıra artan vergiler, kira ve masraflar nedeniyle ayakta kalma mücadelesi veriyoruz.
Baromuzu 20 yıldır yönetenler bu basit sorunlarımızı bile sonuçsuz bırakmıştır. AHM, CMK, Adli Yardım alanındaki sorunlara çözüm üretilmemiştir. Genç, işçi avukatların sorunları gün be gün artmakta. Yasayla tanınan iş alanlarımız arttırılmadığı gibi denetimsizlik yüzünden olanlar da elimizden gitmektedir. Örneğin, A.Ş'ler ve Kooperatiflerin avukat bulundurma zorunluluğu 2 yıldır denetlenmemiştir.
Bize soruyorlar Çağdaştan mı Cumhuriyetçi misiniz diye. Biz avukatız! Hepsiyiz! Baromuza yeni bir ses, yeni bir nefes gelmesi için değişimin şart olduğunu düşünüyoruz.
Yukarıda açıklanan ve re'sen belirleyeceğiniz nedenlerle; Mücadeleci Avukatlar olarak OYUNUZA TALİBİZ”